etkisiz dedikleri Hilafet buydu
Osmanlı'ya karşı savaşmayı reddeden Hintli Müslüman askerlerin Singapur'da İngilizler tarafından infazı. 🎞️ Arşiv, 1915
İstiklal mahkemeleri nasıl çalışırdı?
İnkılap kurtları, milletin kurtuluşunu engellemek, inkılabın aleyhindeki harekata hakim olmak istiyorlardı. Hatta en acısı, içimizde güya dava yoldaşlığı yapanlardan bir kısmının da dahil olduğu bir halifecilik ve padişahçılık ruhu zaman zaman canlanıyordu. Hilafet ve saltanat makamına en küçük bir saygısızlığı içine sindiremeyenler, kanının her damlasında padişah nimeti bulunduğunu söyleyenler, Cumhuriyet’in ilanını bir türlü akıllarına sığdırıp kabul edemeyenler, aramızda yaşamakta, bize yoldaşlık etmekteydi.
Sayfa 372 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları·Kitabı okuyor
Reklam
Muhafazakâr moment varlık nedenini, Fransız Devrimi’ne borçludur ve siyasi bir düşünce olarak modernliğin en önemli kırılma noktalarından birisinin ürünü olmak hasebiyle de, premodern bir tarihi yoktur, Muhafazakârlık tarihinin ihtiyaç duyduğu bu moment için modern Türkiye tarihindeki okazyonun Cumhuriyet İnkılâbı olduğunu tespit etmek gerekecektir. Cumhuriyel’in sadece bir siyasal rejim değişikliğine işaret etmediğini, aynı zamanda Osmanlı’dan toplumsal, siyasal, kültürel ve ideolojik radikal bir kopuş istemini de yansıttığını biliyoruz. Dolayısıyla Türk muhafazakârlığının kendisini anlamlandıracağı, pozisyonunu belirleyebileceği tarihsel an, bu istemin boyutlarının genişliği ve derinliği nedeniyle ancak Cumhuriyet olabilecektir. Devrim ve Cumhuriyet arasındaki ilişkiyi kurmamıza izin veren bir karşıtlıklar paralelliği de var: Kral ve aristokrasi için padişah ve saray, kilise ve ruhban sınıfı için şeyhülislam, hilafet ve ulema, ancien regime için de Osmanlı nizamı. Buna karşılık modern Türkiye tarihinde, demokrasi ya da Cumburiyet’e karşı Meşrutiyet’i ve padişahı, seküler kurumların dinsel olanlarla yer değiştirmesini ve Osmanlı nizamına geri dönülmesini savunan ve bu geri dönüşü erdemli bulan siyasal bir hareket ortaya çıkmamıştır.
Sayfa 16·Kitabı okuyor
Hayatın her alanında şer’i hükümlere bağlanmak gerekir. Bugün ümmetin parçalanmışlığı, onların azlığından, zayıflığından veya aralarındaki biçimsel farklılıklardan ötürü değil, şer’i hükümlere bağlılıkta gevşeklik göstermelerinden dolayıdır.
Sayfa 24·Kitabı okuyor
İşte bugün İslam ümmetinin en önemli meselesi birlik ve bütünlük içinde olmamasıdır. Ümmet geçmişte kaybettiklerini tekrar kazanma imkanına sahiptir. Aslında bu ümmet güçlüdür ama bu güç potansiyel bir güçtür. Sömürgeci kafirlerin saldırılarına ve politikalarına karşı aktif hale gelmesi birlik ve bütünlüğünü gerçekleştirmesine bağlıdır. Ümmetin bu duruma düşmesinin en önemli sebebi Resulullah sallahu aleyhi ve sellem’in Medine’de kurmuş olduğu ilk İslam Devleti’nden mahrum olmasıdır. Dolayısıyla ümmetin yeniden toparlanmaya, bütünleşmeye ve bu bütünlüğü temsil edecek başa ihtiyacı vardır.
Sayfa 13·Kitabı okuyor
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.