Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ortaçağ Azerbaycanı'nda Kurulan Bağımsız Feodal Devletler
❝ Babek liderliğindeki Hürremiler hareketi, Abbasi hilafetinin Azerbaycan topraklarındaki konumunu bir hayli sarstı. Bundan yararlanan yerel emirler, hilafet tahakkümünden kurtulmak üzere harekete geçtiler. Aslında emirlerin çoğu aslen Arap kökenli, bir zamanlar hilafet tarafından atanmış askeri komutanlardı. Lakin zamanla bölge halkıyla karışarak etnik mensubiyetlerini kaybetmişlerdi. Merkezi yönetimden uzaklaşmaya çalışan emirler ilk adım olarak hilafet merkezi ne gönderdikleri vergi miktarını azalttılar. Bir süre sonra ise tamamen vergi göndermekten vazgeçtiler. Emirlerin ayrılık çı davranışları üzerine halife onları itaate mecbur bırakmak için ordu sevk etti. Lakin istenilen sonuç alınamadı. Bunun üzerine Abbasi halifesi, hutbelerde adının okunması karşılığında emirlere bölgelerinde daha serbest hareket etme olanağı tanıdı. Böylece IX-XI. yüzyıllar arasında Azerbaycan topraklarında çeşitli feodal devletleri kuruldu. Bu devletlerden Şirvanşahlar ve Şeddadiler Aras Nehri'nin kuzeyinde, Saciler, Salariler ve Revvadiler ise güneyinde ortaya çıktı. ❞
Hz. Ömer ve Hz. Osman'ın Azerbaycan Seferleri
❝ Müslümanların ikinci halifesi olarak göreve başlayan Hz. Ömer, fetihlerin devamı için 634'te Sasani Devleti sınırları içerisine ordu sevk etti. 636'da Kadisiye adlı yerde iki taraf arasında şiddetli bir savaş meydana geldi. Alban hükümdarı Cavanşir de destek amacıyla Sasani ordusuna katıldı ancak sonuçta zafer İslam ordularının oldu.
Reklam
... Ayrıca halifenin ibkası, İstiklal Savaşı'nı henüz tamamlamış genç Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne, zaruri bir takım mükellefiyetler yükleyecek ve dün olduğu gibi bugün de esir İslam memleketlerinin işgalden kurtarılmaları için gerekli maddi ve manevi tedbirlerin, bizzat 'hilafet' tarafından yürütülmesi ve gerçekleştirilmesini icap ettirecekti. Bugüne kadar her gittiği yerde milyonlarca insan bırakan; Yemen çöllerinde, Suriye, Irak ve Mısır'ın muhafazasında binlerce Anadolu evladına şehit veren genç millet için, kendini cihan hakimi zannetmek gafleti, artık devam etmemeliydi. (Mustafa Kemal Atatürk)
Sayfa 82 - Atatürk Araştırma Merkezi Başkanlığı/ 2. BaskıKitabı okudu
Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra bu “ulusalcı, seküler ve ırkçı” zihniyet aynen görevine devam etti. Biz 1. Dünya Savaşı'nda Arap, Türk, Kürt, Laz, Çerkez hep birlikte omuz omuza savaştık. Ama savaş bittikten sonra bakıyoruz ki Müslümanları birbirine bağlayan Hilafet kaldırılıyor. Batıdan kanunlar alınıyor. Yeni Cumhuriyet, tamamen ulusal bir yapıya büründürülüyor. Savaş bittikten sonra “Elhamdülillah Müslüman'ım” anlayışının yerini “Ne mutlu Türküm diyene!” alıyor. Türk kavramı Avrupada yaklaşık 400 yıl boyunca Müslüman anlamında kullanıldı. Fakat daha sonra Fransız İhtilâlinin etkisiyle Türk kavramı “ırka” indirgendi. Cumhurriyet Dönemi'nde tamamen ırk için kullanıldı. Bu ulusal ırkçı zihniyet tüm İslâm coğrafyasında İslâm'ı hedef almaktaydı. İşte ipin koptuğu yer burasıydı. Bu ulusal ırkçı yapılanmaya göre Hz. Âdem ve Havvadan geldiğimizi unutarak, Türkler Ergenekon'u, İranlılar Persleri, Iraklılar Babil'i, Mısırlılar Firavunları, Cezayirliler Kartacalıları kendi ulusal tarihlerinin kökeni yaptılar. Ve şimdi de Kürtler de kendileri için aradıkları tarihin kökenini “Zerdüşt” geleneğinde bulacaklarına inandırılmaktalar.!
Gerçekten Mustafa Kemal ve onun "inkılaplar"yla ilgili olarak yaratılan efsane, yedi yüzyıllık Hilafet ve Saltanat devrinde yaratılmamıştır. İlginç olan bir şey de, bu efsane üreti­cilerinin, sözde efsaneleri yıkmak, hurafeleri yok etmek amacıy­la yola çıkmış olmalarıdır! Topluma, rasyonel düşünceyi ege­men kılmak amacıyla yola çıkanlar, hiçbir dönemde görülmemiş düzeyde hurafe üretmişlerdir. Putları yıkmak için yola çıkanlar, hiçbir dönemde görülmemiş düzeyde put ürettiler. Cumhuriyet aydını, put üreticiliği ve bekçiliğine koşulmuştu.
Zira cihad, Allah'ın kelâmını yüceltmek üzere Allah yolunda savaşmaktır.
Köklü değişimKitabı okuyor
Reklam
Cihad, İslâm'ın Zirve sütunudur ve İslâm'ın, İslâm davetinin dışarı taşınması için koyduğu esasi metottur.
Köklü değişimKitabı okuyor
Bir gün Hums üzerindeki âmili Umeyr ibni Sâ'd'ın Hums minberi üzerindeyken şöyle dediği Hz. Ömer'e bildirildi: "Sultan şiddetli olduğu sürece İslam sapasağlam kalır ama sultanın şiddeti, kılıçla katlederek veya kırbaçla vurarak olmaz. Bilakis hak ile hükmederek ve adalete yapışarak olur." Bunun üzerine Ömer Radıyallahu anh şöyle dedi: "Müslümanların işleri hakkında yardımını isteyebileceğim, Umeyr ibni Sâ'd gibi bir adamım olmasını ne kadar çok isterdim."
Sayfa 105 - Köklü değişimKitabı okuyor
Hilâfet hem İslâm'ın getirdiği fikirler ve koyduğu kanunlar ile İslâm şeriatının hükümlerini ikame etmek için hem de İslâm'ı öğreterek, ona davet ederek ve Allah yolunda cihad ile İslâm davetini âleme taşımak için vardır.
Köklü değişimKitabı okuyor
Müslümanların tüm dünya çapında tek bir devletten fazlasına ve tek bir Halife'den fazlasına sahip olmaları da şeran haramdır.
Köklü değişimKitabı okuyor
Reklam
Tüm Müslümanların, tek bir devlette tek bir ümmet olmaları ve başka değil ancak ve sadece tek bir Halife'ye sahip olmaları farzdır.
Köklü değişimKitabı okuyor
"Bu İslamcılar, Osmanlıcılar, Mandacılar hep bir ağızdan Mustafa Kemal'in devrimciliğinin ulusça komünizme kayma iddiasını yayıyorlardı. Mustafa Kemal, Bolşevik siyasetine bağlı olmadığını, Türkiye'de öyle bir komünizm olamayacağını açıkladığı halde bunların bu gibi iddiaları yapmalarının asıl nedeni gerçekten komünizm olacağından korkmaları değil, geleneklere dokunmadan toplumu değiştirmeye kalkacak yerde eski Osmanlı Hilafet-Saltanat Anayasasına dayalı sistemi devam ettirmek istemeleriydi. Ulusal Kurtuluş Savaşı bunlara hiçbir şey öğretmemişti.”
Allah, şeriat ahkâmının tamamının infazını Ümmet üzerine farz kılmıştır.
Köklü değişimKitabı okuyor
"Her kim Allah'a tevekkül ederse O ona yeter. Şüphesiz ki Allah emrine galiptir. Allah her şey için bir ölçü koymuştur," (Talak 2,3)
Köklü değişimKitabı okuyor
Allah Subhânehû'dan bize nusreti ile ikramda bulunmasını ve bizi İkinci Râşidî Hilâfet Devleti'ni kurmada muvaffak kılmasını niyaz ediyoruz. İşte o zaman İslâm ve Müslümanlar aziz, küfür ve kâfirler de zelil olacaklardır! Yeryüzünün her tarafına hayır (İslâm) yayılacaktır.
Köklü değişimKitabı okuyor
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.