Masallar, ilahiler, efsaneler, destanlar, türküler, ninniler, tiyatro, sinema ve edebi eserler: Halk arasında masallar çoktur. Masalların en meşhuru "Hangur" un hikayesidir. Türk mitolojisindeki tepegözü andırır. Demirciliğin dünyaya Kafkasya'dan yayıldığı hakkında ki rivayet ünlüdür. Halk arasında La Fontaine'in kendinden çok
Çiçek Fırtınası
6 Mayıs tarihine denk gelen bugünde, Hızır ve Ilyas Aleyhimesselamın buluştuklarına inanılır. Halk takvimi olarak da 186 gün sürecek Hızır günleri de başlamıştır. Yaz mevsimi iyice yaklaşmıştır. Guguk kuşları ötmeye, keçiler de yazı geçirecekleri yaylaya doğru meleşmeye başlamıştır. Artık çobanlar için yaylaya göç vakti gelmiş demektir..
Reklam
Diyeyim ki bugün Hızır Aleyhisselam gelse, dese ki: "Yaşamındaki hangi zamanları değiştirmek istersin, yerlerine ne konsun istersin?" Hayır!... Hiçbir değişiklik istemiyorum. Aynı çileli yıllarla, aynı huzurlu günleri, olduğu gibi yine sırtıma alacağım. Hem dedik ya! İstanbul bir insan mozaiği idi. Bu mozaiğin güzelliği, taşların da, yaşamların da birbirine benzemezliğinden doğuyordu.
Halk ve Sosyalizm İçin Kültür ve Edebiyat
Hızır paşa bizi berdar etmeden. Açılır kapılar şaha gidelim. Siyaset günleri gelip yetmesen Açılın kapılar şaha gidelim
Sayfa 111 - ebyKitabı okudu
CEMRE DÜŞMESİ NE DEMEKTİR?
Cemre kelimesi çok eski zamanlardan beri kullanılan bir kelime. Anlamı 'kor haline gelmiş ateş, köz.' Köz, yani kıpkırmızı ateş… Büyüklerimiz cemre yerine bazen "cemile" kelimesini de kullanır. Cemre ya da cemile düşmesi baharın gelmek üzere olduğunu haber verir. Eskiden büyüklerimiz yapacakları işleri buna göre ayarlarlarmış.
Neden Kitap YayınlarıKitabı okudu
Eskiler 365 günlük yılı ‘kasım’ ve ‘hızır’ günleri olarak ikiye ayırmışlardı. Kasım 179, hızır ise 186 gündü. Yılın kasım kısmı yani kış devresi 8 kasımda başlar, 6 mayısa kadar sürerdi. 6 mayısta da hıdırellez ile birlikte yaz devresi, hızır günleri başlardı. Kasım ayına kasım dememiz oldukça yenidir. 1945 yılında ilgili kanun yürürlüğe girene kadar, kasım ayma ‘teşrinisani’ denilirdi. Kasım adı Arapça ‘bölen’ anlamındadır. Yılı böldüğü için bu ad verilmiş olabilir. Kasımın kırk altısında, kırk gün anlamına gelen ‘erbain’, seksen altısında da elli gün anlamına gelen ‘hamsin’ başlar, böylece kışın en soğuk zamanları olan doksan günlük süre geçmiş olurdu. Kasım günlerinin ortasını geçip yüz gün arkada kalınca halk arasında zorlu kış günlerini arkada bırakmanın bir ifadesi olarak ‘geldik yüze, çıktık düze’ denilirdi. Kasımın yüz beşinde (19-20 Şubat) birinci cemrenin havaya, yüz on ikisinde (26-27 şubat) ikincisinin suya, yüz on dokuzunda da (5-6 mart) üçüncü cemrenin toprağa düştüğüne ve yedi günlük aralıklarla buraları ısıttıklarına inanılırdı. Cemrelerin düşüş sıralamasında önce hava ısınıyormuş gibi görünse de hava doğrudan güneş ışınları ile ısınmaz.
Neden Kitap
Reklam
28 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.