Merl

"Barış sigaraları o zaman sizinkiler," dedi, gülüyordu şimdi mutlu mutlu. O'na, sanki uzun süre hasret kaldığım bir huzurmuş gibi baktım kendime engel olamadan; tellerin hemen ardındaydı, parmaklarımın ucundaydı saçları, fakat uzanamadı elim, teller yalnızca tenimi değil kalbimi de acıttı. "Düşüncelerinize barış getirebiliyorsa eminim ki, sizin parmaklarınızdan çıkacak mermilere dahi barış getirecektir." Dudaklarımı birbirine bastırdım, titrediklerini görsün istemedim ilk kez; konuşamadım da zira bu sefer ruhumun titrediğini görürdü açıkça, bu denli yıkılışım ilkti benim için. Gözlerim dolu dolu baktım, gözlerime uğrayan bakışları üzüntüyle küçüldü bu sefer, alt dudağı büzüldü hafifçe. "Yanlış bir şey mi söyledim?" dedi üzgün bir sesle, devam etti. "Hep üzüyor muyum yoksa sizi, çok akılsızım ben. Söz konuşmayacağım bir daha, fakat siz de bana söz verin ağlamamak için." -Barış Sigaraları
Reklam
"Sigara içmeyi seviyorsunuz anlaşılan," dedi durgun bir sesle, devam etti. "Büyükannem sigara içenlerin bir nedeni olur demişti bana, unutmak istediği nedenler olurmuş. O zamanlar önemsemezdim ama korkuyorum şimdi sigaralardan, büyükannem çok sigara içerdi fakat şimdi unutmaması gereken şeyleri bile unutuyor, bazen beni hatırlamıyor, bana öğrettiği şarkıyı O'na söylerken bana eşlik etmiyor. Ağlamaya başlıyor beni görünce, git yanımdan diye bağırıyor bana. Siz de unutmayın beni, ya bir dahaki gelişimde beni unutup istemezseniz? İçmeyin şu sigaraları, yalvarırım." -Barış Sigaraları
Dudaklarıma da mühür olmuştu kelimeler, çocuk bir konuşuyor ama bin düşündürtüyordu ve düşüncelerim bir kelime koyamıyordu ortaya, konuşmak nedir zaten bilmezdim pek fakat susarak anlatmayı istediğim halde, yalnızca iç çekişlerle yetinmek zorunda kalıyordum. -Barış Sigaraları

Reader Follow Recommendations

See All
O gün, yıllar sonra ilk kez hıçkırarak ağlamak istedim; adil olmayan dünyaya, temiz kalpler kirleten kirli kalplere, bileklerde yer eden lekelere ama en çok da, toplama gününde bu çocuğun bileğindeki kurdeleyi zorla kesecek olmaları gerçeğine. Dudaklarımı birbirine bastırmak acı veriyordu artık, ama bastırmazsam da ruhum acıyacaktı kana kana, gözlerimi yumdum sımsıkı. O'na bakmak, en acısıydı. -Barış Sigaraları
Kinyas ve Kayra, sayfa 237-242 arası.
Reklam
"He is half of my soul, as the poets say."