Her bir lütuf, karşılığında takdiri gerektirir.
Servetin şükrü sadakadır;
Hükümdarlığın şükrü halka hizmettir;
Asaletin şükrü, halkın çıkarlarını müdafaa etmektir;
Mutluluğun şükrü, biçarelere merhamet etmektir;
Gücün şükrü de güçsüzlere yardım etmektir.
Kimsenin senin yanında görünmesine güvenme; karşına geçmesi için bir adım, düşman olması için bir lafın yeter.
"Lafta ölçü bilmeyen, edepsizlikte sınır tanımaz.
Bin doğru yapsan da, bir yanlışı konuşur tanıdığın insanlar...
Yusuf Peygamber gibi senelerce iffetle nezahetle yaşamalıdır ki Mısır'a Aziz olabilsin insan.
Zamane insanlarını hatalarından ötürü aşırı yerme. Onlardan daha büyük hatalar yapabilirsin.
“İşte nefes aldım,
onu geri verdim,
geçti gitti”.
Kolay erişebildiği şeyin kıymetini bilmiyor insan..
"Sen suyun değerini ne bilirsin,
ırmak kıyısındasın.."
Adaletli olmayıp iyilikle anılmayı bekleyen padişah arpa ekip buğday biçmeyi isteyen kimse gibidir.
İnsanlarla ilişkin ateşle ilişkin gibi olsun. Çok uzaklaşma donarsın; çok yaklaşma yanarsın!
üç günlük dünya için mağrur olmamalıdır.
Sayfa 86 - büyüyen ay yayınları
Hikaye
Rivayet edilir ki, Adil Enuşirvan'ın bir ucu tahtına diğer ucu ise şehir meydanındaki bir ağaca bağlanmış, üzerinde ziller olan bir zinciri vardı. Böylece önemli bir işi veya şikayeti olan bu zinciri sallar ve Enuşirvan'a haber verirdi.
Sayfa 75 - büyüyen ay yayınları