Bana göre, bütün kuramcılar, bütün tarihçiler ve bütün insanlar (kuşkusuz kendim de dahil), bütün bilişsel çabaların içine anlamlı bir biçimde nüfuz eden değerlere sahiptir.
Akademik çevrelerde bilim ve değer yargılarının tezat oluşturduğuna ilişkin yaygın savunulan bir görüş vardır. Bu görüşe göre, değer yargıları bir çalışmaya süzüldüğü ölçüde, çalışma bilimsellikten çıkar.
Bir düşünürün törel duyguları ve ideolojik görüşleri bilişsel-bilimsel araştırmanın yönünü verir ve bu düşünürün "meşru" çözümler alanını oluşturacak sınırları belirler.
...günümüzün kapitalizmi, geç on sekizinci yüzyıl kapitalizminden, sayısız açıdan temel farklılıklar gösterirken... kapitalizmin asıl nedenini oluşturan, bu değişiklikler kadar açık ve çarpıcı, önemli ve esaslı kurumsal temeller vardır.
...bütün iktisadi düşünce tarihi incelendiğinde, adet ve geleneğin temel ölçüt olduğu görülür Bir kuşağın düşünce tarihindeki fikirlerinin, gelecek kuşağın tarihçileri tarafından çok az değişiklikle yeniden dile getirildiği görülür.