Koronavirüs'e karşı tek silahımız, virüse yakalanmamak :) :)
§
"ABD'yi moralini bozarak yenebiliriz."
Sayfa 69 - SayfaKitabı okudu
Hissediyor muyuz...
§
"Her gerçek insan herhangi bir insanın yanağına vurulan tokatı kendi yanağında hissetmek zorundadır."
Îlavem:
Menfaati olduğunda hisseden, menfaati olmadığında hiçbir şey hissetmeyen insanlar var mı!
§
Sayfa 64 - SayfaKitabı okudu
Tarım reformu yapamayışımız bizim sonumuzu getirecek!
§
"Tarım reformu köylülerin toprağı işlemelerini engelleyen tekellerin yok edilmesi demekti.'
§
Sayfa 60 - SayfaKitabı okudu
Ümitkârız...
§
"Gençlik özellikle önemlidir çünkü eski yanlışların hiçbirini taşımayan yeni insan oluşturulacağı, işlenmesi kolay bir kildir."
§
Sayfa 38 - SayfaKitabı okudu
Böyle insan aramayın, böyle insan olun...
§
"En olanaksız durumları göğüsleyip çözüm bulabilecek biriydi."
§
Sayfa 32 - Kumsaati Yayınları
Sosyalizm tanımı: Adalete benzemiyor mu!
§
"Che Guevara, bize anlamlı gelen tek sosyalizm tanımı var demişti, o da bir insanın bir başka insan üzerindeki sömürüsünün ortadan kalkması."
Îlavem:
Sosyalist hayaller her ülkede kuruldu, ancak hayalden öteye gidemedi, sebebi elbette insan.
§
Sayfa 17 - Kumsaati Yayınları
Sam Amca
§
"Che'yi katletme kararı Washington'da alınmıştır. Özgürlük ve demokrasi ülkesinde..."
§
Sayfa 14 - Kumsaati Yayınları
Menderes ve öğretim elemanları:
1954'ten sonraki dönemde, 6435 Sayılı Kanunun tanıdığı yetki en aşagı dört önemli olayda uygulandı. Menderes hükümetine öteden beri, «demokrasi degil, kakokrasi,) diyen Bülend Nuri Esen, 1954 Ekiminde işten uzaklaştırıldı. 1955 Eylülünde, İstanbul Üniversitesi iktisatçılarından Osman Okyar, bir dergiye yazdığı Amerikan Yardımlarının
Aralık. Geç kalmış kuşlar kanat çırpıyorlar.
Bir otomobilin karla kaplı ön camında şunları yazıyorum: CHE YAŞIYOR!
Sana yazıyorum yoldaş, uzak mı uzak, insanlardan mutsuz olduğu bir kıtadan. Çalışmanın ve neden, kim için çalıştığım bilmemenin, sadece parayla ve verdikleri rahatla ölçülen nesneler üretmenin, ne kadar yüksek olursa olsun yine de işin tekdüzeliğini ortadan kaldırmayan bir ücret karşılığında günün sekiz dokuz saati meşgul edilmenin acısını çekiyoruz. İnsanlığı aşağılayıcı her şeye karşı verilen ortak kavgada gücümüzün sınırlarım sınamanın mutluluğu ve her yoldaşlarımızın başkalarında hem de mücadeleye vurduğumuz damga da doğmak üzere olan dünyayı görmenin mutluluğu için, günün o yedi saati boyunca hiçbir şey yapamamanın acısını çekiyoruz.
Sayfa 98Kitabı okudu