Utanılacak bir yenilgiye uğrayıp geriye çekilen Türkler hüzünlü bir düş kırıklığına kapılmışlardı. Düzenli ordudaki askerler firar etmeye başladı. Köylerde o bilinen barış çığlıkları yükseliyordu. Ankara’da politikacılar sorumluların, yani Batı cephesi kumandanlığındaki Ali Fuat ile bütün sorunların sebebi olarak Mustafa Kemal’in başını istiyorlardı. Bir karamsarlık dalgası ülkeyi baştan aşağı kaplamıştı. Kederli, bezgin ve cesaretleri kırılmış Türkler, yine her ne pahasına olursa olsun barışı ve kadere karşı bu işe yaramaz mücadeleye bir son vermeyi istiyorlardı.
Burada senin sessizliğini dinlerken ölü ağaçlar üstünde yatıyorum işte. Parmaklarımı öldürüyorum teker teker. Senin için senin sessiz güzelliğin için. Dolan kovamın küçük delikler açmak için. Sana gönderiyorum parmak uçlarımda kalan son iyilik parçalarını. Aynı ölü tahtanın arasında damla damla. Bir kelebek kozası örüyorum senin için.
Reklam
Parçalanıyorum yavaş yavaş. İlk degilim son da olmayacağım.
Bir süre altın bir çağ yaşandı. Sonrasında, martılardan oluşan kalabalıklar, Martı Jonathan'a dokunan kişiye dokunabilmek için Fletcher'a yaklaşmaya başladılar, çünkü Jonathan artık kutsal kabul ettikleri bir kuştu. Fletcher, Jonathan'ın da onlar gibi bir martı olduğu, sadece hepsinin yapabileceği gibi öğrendiği konusunda ısrar
Sayfa 117Kitabı okudu
' Kısa ömrünün son nefesinde Umutsuzluk vardı. '
Altıkırkbeş YayınlarıKitabı okudu
Aşk belirli koşullar sayesinde beni kıskacına bir kez aldı mı, bütün gücüyle kendini gösterir -yalnız daha hüzünlü bir aşktır bu; zaten hayatta insanlara karşı duygularımız zamanla, bu insanların bu duyguların içinde ne kadar az yer tuttuğunu fark ettikçe, kalıcı olmasını çok istediğimiz yeni aşkın hayatımızla birlikte kısalarak son aşkımız olacağını gördükçe, hüzünlü duygular olurlar.
Sayfa 220
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.