hayal sarhoşu
çok hayaller var yazmadığım
yazıya gelmez ki hem eksilmez
bu gece bu şehre bir gözyaşı ısmarladım
hayalinle dipdiri saatlerde
ben ki tam içindeyim o telaşsız ama hüzünlü ânın
çok hayaller var yüzemediğim
suları kendimce bilinmez hem nasıl diyeyim
parçalı akşamların yağmurlarında ıslanmış
o sarhoş çiçekler ve ben
düşünmeden edemedim ve yoruldum seslerden
yürürken bir başka ilham
ve akşam yine sarhoş ki ben
çok hayaller var gezmediğim
kızıl sularda yüzülmez hem sarhoş düşlerim
"Bugün 16 Kasım 1980.
Saat on altı kırk iki.
Sayın dinleyiciler, burası Radyo Şarampol!"
İlk aşkınızı hatırlıyor musunuz?
İlk gençlik heyecanlarınızı,
Lise yıllarınızı, ilk kopya denemelerinizi,
Asla bitmeyecek dediğiniz dostlukları,
Dikiş makinesi seslerini,
Mektuplaşmaları,
Defter kenarına yapılan süslemeleri,
Radyo yayınlarını,
İyi akşamlar arkadaşlar uzun zamandır, burada yoktum, artık yavaş yavaş dönmeye çalışıyorum.
Bu akşam sizlere biraz hüzünlü, biraz sevindiren çoğunlukla düşündüren bir kitapla geldim
Kitap, yazar @m.tarikkoc beyin kaleminden #birhayalinardında isimli kitabı.
Bazen iki sevgili görürsünüz birbirlerine ne kadar yakışmışlar, mutlu olurlar inşallah deriz. Bazen bu bizim çok yakın tanıdığımız biri de olabilir ama bir duyarız ki sevenleri ölüm ayırmış, işte bu kitap da anlatılan da bu.
Burak ve Sümeyra Almanya 'da üniversite okurken tanıştılar ve birbirlerine aşık olurlar, ikisi de gezmeyi, değişik yerler görmeyi sevmektedir. Üniversiteden vakit buldukça gezerler.
Burak ve Sümeyra çok mutludur ama bir gün Sümeyra' nın kanser olduğunu ögrenirler ve Burak onun son günlerini mutlu geçirmesi için elinden geleni yapar ama maalesef Sümeyra vefat eder. Burak bundan çok etkilenir ve sevdiğini, onunla olan, geçmişini, hayatını düşünüp anlatmaya başlar.
Bu kitap bana bir kere daha sevdiğimizin kıymetini bilmek, günümüzü sevdiklerimizle birlikte dolu dolu yaşamak ne kadar çok önemliymiş bir kere daha anlattı.
Bana bu güzel kitabı tavsiye eden
Kahvekokulukitaplar1 canıma çok teşekkür ederim, inşallah bir çok güzel kitapları birlikte okuruz.
Lise yıllarında Türkiye gazetesindeki “Gün Işığı” adlı köşesini takip ettiğim, ölümünü bildiren gazetenin o günkü sayfasını aldığımda gözyaşlarımı tutamadığım Ahmet Kabaklı Hoca’nın uzun yıllar sonra bir kitabını okudum.
Ölümünün ardından sahibi olduğu yayınevi tarafından yayımlanan “Bu Dünyadan Kimler Geçti” adlı kitabı, hocanın Tercüman
...
Ötelerde uzanan bir toprak parçası var.
Sizi orada bekliyor olacağım.
YOZ // HASAN KAVAK
Öykü kitaplarını sever misiniz? Bir de köy temalı öyküler, keyfle okurum diyen kitap dostlarım, bir #öyküsever olarak tavsiyemdir. Samimi, içten mesajlarıyla, akıcı, sade anlatımıyla yazar @hasankava.k hüzünlü ama özünde umut
İçimde koca bir boşluk var, tarifsiz ve anlamsız. Her sabah gözlerimi açtığımda, bu boşluğun içinde debeleniyorum. Yaşam denen bu oyunun bir parçası mıyım, yoksa sadece rastgele atılmış bir zar mıyım, bilemiyorum artık...
Düşlerim bir zamanlar yıldızlar gibiydi, parlıyordu gecenin karanlığında. Ama şimdi, o yıldızlar kayıp.
Gökyüzünde sadece
Merdivenden yukarı çıkarken parmaklarımı amcığına sürterdim, o da at gibi kişnerdi. Benimle neredeyse yaşıt olan oğlu yatmışsa kapıları kapatıp kendimizi mutfağa kilitlerdik. Onu dar mutfak masasına yatırıp köklerdim. Harikuladeydi. Bunu daha da harikulade kılan her seferinde bir yandan kendime, “Bu son... Yarın topuklayacağım!” dememdi. Hem o hem de oğlu veremliydi... Masada nöbet geçirmedikleri enderdi. Bazen durumun umutsuzluğu gırtlağıma yapışır, giyinip yürüyüşe çıkardım. Bazen dönmeyi unuturdum. Bunu yaptığımda kendimi her zamankinden daha da aşağılık hissederdim çünkü huzünlü gözleriyle beni beklediğini bilirdim.