...Bir avuç toprağa binlerce tohum ektin. Hani sen, seni görmeyen gözlere bile gülümseyecektin. Gül diyecektin, gül ekecektin, gül derecektin? Çünkü sen, gönül diyen bir sesin ardından koşuyordun. O seste ışık, o seste huzur, o seste sonsuzluğun sesi vardı. Sen kendine koşuyordun, sen seni buldukça çoğalıyordun. Eksilenlerle birlikte sen de yanıyor ve tükendiğini sandığın zamanlarda daha çok çoğalıyordun.
Çünkü sen, gönül ney/di biliyordun.
...
Sayfa 8 - Eşik Yayınevi