Bazen bazı kitaplar içindeki tek bir tümce için ve sizin o tümceyi bulabilmeniz için okunur. Ama bunu bilmeyiz. Bu kitapta ise benim onlarca tümcem var. Hangi birini buraya yazabilirim, dahası yeniden yazılmalı mıdır? Biliyorum ki o tümce yalnızca o kitap içinde ve okurun yolculuğu süresince anlamlı, kitaptan çıkarıp yalnız hâlde paylaştığınızda başka bir şeye dönüşüyor. Tıpkı yazarın kalbinden firar edip yazıya döküldükten sonra olduğu gibi.
Ali Ayçil Sur Kenti Hikayeleri'yle okur olarak daha çok okuma isteği uyandıran bir yazar oldu benim için ama kıyasla hikayelerini çok daha fazla sevdim. Kovulmuşların Evi deneme türünde bir kitap olduğu halde derdini anlatabiliyor ve müthiş duygu geçişleri yaşatıyor. Bir öğle sonrası oturup bir solukta okunup bitirilebilir kısalıkta lâkin üzerine saatlerce başka bir okuma yapmak istemeyebilirsiniz. Çünkü size kendinizi işaret ediyor, hazırlıksız iseniz eğer zorlayacaktır.