Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

zeynep

zeynep
@hzokur
Sabahattin Ali ve Reşat Nuri Güntekin kitaplari benim icin ask demek.. Instagram: alintilarp
Sen, topluma ayak uyduramayan, aksi, lanet, geçimsiz herifin tekisin.
Reklam
yeni kitaplar aldimm. iclerinden hangilerini okudunuz?
- İstanbul Hatırası, Ahmet Ümit - Beyoğlu'nun En Güzel Abisi, Ahmet Ümit - Bir Aşk Masalı. Ahmet Ümit - Beyoğlu Rapsodisi, Ahmet Ümit - Kardeşimin Hikayesi, Livaneli - Balıkçı ve Oğlu, Livaneli - Bir Kedi, Bir Adam, Bir Ölüm, Livaneli - Uğultulu Tepeler, Emily Bronte - Tuhaf Bir Kadın, Leyla Erbil - Yaşamak, Cahit Zarifoğlu - Uçurtmayı Vurmasınlar, Feride Çiçekoğlu - Erken Kaybedenler, Emrah Serbes - Suzan Defter, Ayfer Tunç - Yaşamın Ucuna Yolculuk, Tezer Özlü - Kör Baykuş, Sadık Hidayet - Yılanı Öldürdüler, Yaşar Kemal - Kambur, Şule Gürbüz - Temmuz Suçlu, Cemil Kavukçu - Metinler, Nilgün Marmara
Tıpkı birbiriyle çok mesafeli iki insanın ilişkisinde olduğu gibi, birbirini çok seven iki insanın ilişkisi de içinde pek çok bilinmezlik barındırabilir, üstelik ikinci ilişki şeklinde bu bilinmezlikler hemen göze çarpmayan, kırılgan ve nüfuz etmesi zor türdendir.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ve beni, kendimi sorumlu hissettiğim fakat elimden hiçbir şey gelmeyen bu korkunç düzenin kucağına bıraktı.
Bu insanlar öylesine sindirilmişti ve bu tür adamların onlara neler yapabileceğine dair öyle uzun bir tarihsel sürece yayılan acı tecrübelere sahiplerdi ki, kimsenin sesini çıkarabilirdi, ne elini oynatabilirdi, ne de gözünü yerden kaldırabilirdi.
Reklam
"O zavallı yavrucağın ölmesi, yaşamasından daha iyi. Hiç acı çekmeden, hemen can verdi. Yaşasaydı, tek bir mutlu saati olacak mıydı acaba?"
O dilsiz dönemde ve o sağır şehirde bile, kaldırımdan yoksun daracık sokaklarda, çığırından çıkmış soyluların barbarca araba kullanarak avam tabakasından insanların hayatını tehlikeye attığı ve yaraladığına dair şikayetler duyulur şekilde dillendiriliyordu. Fakat bu meseleye ikinci kez düşünme zahmetine katlanacak kadar dikkate alanların sayısı gerçekten çok azdı ve tıpkı diğer meselelerde olduğu gibi, sefil halk, başının çaresine bakmak üzere kendi haline bırakılıyordu.
tanidik :/
...hiçbiri liyakat sahibi değildi fakat hepsi rezilce öyleymiş taklidi yapıyordu.
Kederli kederli yükseldi güneş; güneş ışıklarının vurduğu hiçbir şey, yüreğindeki iyi niyeti ve sahip olduğu yetenekleri doğru kullanma becerisinden yoksun, kendi iyiliği ve mutluluğuna zerre kadar hayrı olmayan, kendi çürüyüşünün farkında olduğu halde bu çürümenin onu yiyip bitirmesine izin veren bu adam kadar kederli olamazdı.
Hayalindeki bu güzel şehirde, aşk ve güzellikler, havadar balkonlardan sarkmış onu seyrediyordu, yaşam meyveleri bahçelerde olgunlaşıyor, umut nehrinin suları pırıl pırıl parlıyordu. Bir anlık bir hayaldi, kaybolup gitmişti... kendisini dağınık bırakılmış yatağına fırlattı; yastığı heba olan gözyaşlarıyla sırılsıklamdı.
Reklam
Sen her zaman ön sıralarda yer aldın, bense arkalarda.
Bir an yükseklerdedir, sonra bir bakmışsın dipte; bir mutludur, bir bunalımda!
İnsan kendisine benzeyen birini neden sever ki? Sende sevilecek bir yan yok, bunu sen de biliyorsun. Kahretsin! Nasıl da değişiverdin birden! Hayatta neleri başarabilecekken neleri kaçırdığını sana gösteriyor olması, bir insanı sevmek için ne güzel bahane. Bir an için onunla yer değiş, o mavi gözler, ona baktığı gibi mi bakacak sana, o üzgün yüz, ona gösterdiğim merhameti sana gösterecek mi?
Ben hüsrana uğramış bir zavallıyım. Şu dünyada sevdiğim tek bir insan yok, kimse de beni sevmiyor.
1.019 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.