Ben sevdiğim zaman neyi borçlu olduğumu düşünmem. Ona göre düşünenler ve hissedenler olarak ikiye bölünmüştü. Birincisi kendisine alınan elbiseleri, ödenen hesapları dikkate alıyordu fakat şimdi elbiselerin modası geçti ve rüzgar hesabı masadan alıp uçurdu, her halükarda borç bir öpücük ya da başka bir iyilikle ödendi ve düşünenler bunu unuttu; fakat hissedenler hatırladı; borçlu da değillerdi alacaklı da, sevgi ya da nefret vermişlerdi.
Howard her zamanki inadıyla, "Bence bir göreviniz var," dedi.
"Evet var, o da okurlarımıza istediklerini, yani paralarının karşılığını vermek."
"Saçma sapan laflar bunlar," diye homurdandı Howard.
Bütün değerlerimiz çöktü; bunun sorumlusu da sizinki gibi gazeteler. Sizin yaptığınıza pezevenklik denir. Bütün okurlarınızın en bayağı yanına sesleniyorsunuz.