Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

İbrahim Yılmaz

Sabitlenmiş gönderi
Allah sevgisini zedeleyip eksilten şeyler; günahlar ve isyanlardır. Kalpteki sevgi zayıflayinca kul, ibadetin lezzetini/tadını yitirir. Kalpteki Allah sevgisinin zayıflığının alametlerinden biri, kulun günahlarda ısrar etmesi ve onlardan tevbe etmemesidir. Kendi aleyhinde aşırı gidip günahlara dalan kimsenin Allah'a olan sevgisinin tümden yok olup küfre girmesinden korkulur. Bu sebepledir ki günahkâr kimse kalbinde bir katılık ve göğsünde bir darlık hisseder, huzursuzluk ve psikolojik olarak rahatsızlık hali yaşar. Hatta sürekli huzursuzluk ve endişe içinde olur.
Reklam

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Seferi bir kimsenin oruç tutması
Yolculukta olan birisi için oruç tutup tutmamak arasında çok bir fark yoksa bu kişi oruç tutmalı mıdır? Âlimler burada ihtilaf ettiler: Bir grup âlim, bu kişinin oruç tutmamasının daha faziletli olacağını söylediler. Zira Rasûlallah (sallalahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurmaktadır: "Allah, kuluna tanıdığı ruhsatların kullanılmasından hoşnut olur." ikinci gruptaki âlimler, kişinin oruç tutup tutmayacağına kendisinin karar vermesi gerektiğini ifade ettiler. Şayet kişi o an oruç tuttuğunda zorluk hissetmeyecekse ve orucu kazaya bırakıp ileri ki günlerde tuttuğunda bundan meşakkat duyacaksa orucunu tutması daha faziletli olur. Eğer sonraki günlerde kazasını tutarken zorlanmayacağını biliyorsa yolculuk esnasında oruç tutmaması daha güzeldir. Son gruptaki âlimler "Allah, kuluna tanıdığı ruhsatların kullanılmasından hoşnut olur," hadisine şöyle yaklaşmaktadırlar: Hadiste bahsedilen ruhsatlar, meşakkat illetine bağlı olarak ortaya çıkan ruhsatlardır. Burada yolculuk esnasında namazları ksaltmak ile oruç tutmamak birbirinden ayrılır. Yolculukta namazları kısaltmak asıl olan hükümdür. Çünkü Rasûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in yolculuk esnasında oruç tuttuğuna dair hadisler rivayet edilirken namazlarını tam kıldığı hiçbir yerde rivayet edilmemiştir. Bu sebeple namazları kısaltmak asıl olandır. Ayrıca görülmektedir ki hüküm, güç yetirebilmekle güç yetirememeye bina edilmiştir. Buhârî ve Müslim'de yer alan hadislerde sahâbeler sefere çıktıklarından onlardan kimisi oruç tutuyor kimisi de tutmuyordu. Bu durumda ne oruç tutanlar tutmayanları ne de tutmayanlar tutanları kınadı.
Ramazan ayına hürmet
Ramazan ayında ilim öğrenmek dahi olsa Kur'ân dışında başka bir işle uğraşmamak müstehabtır. Ömer (radıyallahu anhu) Kur'ân okumak dışında yapılan konuşmalardan nehyediyor ve Ebu Hureyre (radyallahu anhu)'ya şöyle söylüyordu: "(Ramazan ayı içerisinde) Rasûlullah'tan (s.a.s) nakledilen hadisleri anlatmayı bırakmazsan seni Devs topraklarına sürerim." Olayı ibn-i Asâkir rivayet eder.
Reklam
Kadir gecesi 27. Gece ya da 23. Gece ihtimali
Hafız Ebu'l-Kasım Taberani dedi ki: Bize Ma'mer, Katade ve Asım'dan haber verdiğine göre her ikisi İkrime'yi şöyle derken dinlemiştir: İbn Abbas dedi ki: Ömer b. el-Hattab, Muhammed -sallallahu aleyhi vesellem-'in ashabını topladı ve onlara Kadir gecesine dair soru sordu. Hepsi de bu gecenin ramazanın son on günü içerisinde olduğu üzerinde icma ettiler. İbn Abbas dedi ki: Ben Ömer'e şöyle dedim: Ben o gecenin hangisi olduğunu biliyorum -yahut zannediyorum.- Ömer: O hangi gecedir, dedi. Ben: Son on geceden geçen yedi gece yahut kalan yedinci gecedir. Ömer: Bunu nereden biliyorsun dedi. İbn Abbas dedi ki: Ben şöyle dedim: Allah yedi sema yarattı, yedi arz yarattı, yedi gün yarattı, ay da yedi gün etrafında dönüp durmaktadır. Allah insanı yedi şeyden yarattı, yedi şeyden yer, yedi şey üzerinde secde eder. Beytin etrafında tavaf yedi şavttır, cemrelere yedi taş atılır ve buna benzer daha başka şeyler de zikretti. Ömer: Bizim fark edip, inceliğini kavrayamadığımız bir hususu fark etmiş bulunuyorsun dedi. Katade de, İbn Abbas'tan onun: Yedi şeyden yer sözüne ek olarak: Bu da yüce Allah'ın: "Böylece orada taneler bitiririz." (Abese, 27) buyruğudur dedi. Bu ceyyid ve kavi bir isnattır ama oldukça garip bir metindir. Allah en iyi bilendir. İbn kesir tefsiri 12. Cilt 202 syf
Korkak gence hayret ederim. Oysa bu dini muzaffer kılan hep gençler olmuştur. Gençlik, din adına çaba ve fedakârlık gösterilecek çağdır. Gençliğinde korkak olanın ihtiyarlığı nasıl olur? Hayatınızın en güzel zamanı bugündür. Bu zaman; çaba zamanıdır, ibadet zamanıdır, hareket zamanıdır. İslâm'ı öğrenin, uygulayın ve ona davet edin. [Şehid Abdullah Azzam]
ilim, maldan daha hayırlıdır. ilim seni korur. Malı ise sen korursun. ilim onunla amel ettikçe artar. Mal harcanınca azalır. Âlimi sevmek dindendir. İlim âlime, yaşarken taat kazandırır, öldükten sonra da hayırla anılmasını sağlar. Mal biriktiren ise malla birlikte yok olur. Mal biriktirenler hayattayken bile ölü gibidirler. Âlimler ise hayat âlem var oldukça yaşarlar. Cisimleri kaybolup gitse de eserleri kalplerde yaşar."
Soru - cevap
Süleyman el-Ulvan (İlim ve Menhec Risaleleri syf. 202)
Hadis
"Ümmetimden bir kısım insanlar bilirim ki, kıyamet günü Tihâme Dağları emsalinde bembeyaz (tertemiz) hayırlarla gelirler. Aziz ve celil olan Allah'u Teala o sevapları saçılmış toz haline getirir (değersiz kılar, kabul etmez)." Sevban (Allah'u Teala ondan razı olsun) dedi ki: "Ey Allah'ın elçisi! Onları bize tavsif et, durumlarını açıkla da bilmeyerek biz de onlardan olmayalım!"Allah'ın elçisi Hz. Muhammed (Allah'ın selamı onun üzerine olsun) şöyle dedi: "Onlar sizin din kardeşlerinizdir. Sizin cinsinizden insanlardır. Sizin aldığınız gibi onlar da gece (ibadetin) den nasiplerini alırlar. Ancak onlar, Allah'ın yasaklarıyla tenhada baş başa kalınca, o yasakları ihlal ederler, çiğnerler."(ibn Mâce, Zühd,29) Bu hadis, sahih bir hadistir. Aynı şekilde bu hadisi imam Ahmed b. Hanbel de rivayet etmiştir. Bir grup da bu hadisi rivayette bulunmuştur. Bu hadisin râvilerinin tümü sikâdir (güvenilir).
Reklam
435 syf.
·
Puan vermedi
İbn Kesir Tefsiri 12.Cilt
İbn Kesir Tefsiri 12.Ciltİbn Kesir
10/10 · 13 okunma
Hz Ali
Hz. Ali der ki: "Hayır, malının ve çocuklarının çoğalması demek değildir. Hayr; ilminin artması, yumuşak huylu ve güzel ahlâklı olup Allah'a herkesten çok ibadet etmendir. Güzel ameller yaptığında Allah'a hamd edip kötülük islediğinde de O'ndan bağışlanma dilemendir."
Hz. Ali der ki: "Yaptığınız amellerin kabul görüp görmediği konusuna ameli yapmanızdan daha fazla önem gösterin. Zira takva olunca amelleriniz azalacak değildir. Kabul gören bir amel nasıl azalabilir ki?"
İlimsizce konuşmak
Selef-i sâlihin önceden ilimsiz bir şekilde konuşan kimseleri cezalandırırlardı. Ancak günümüzde bir fırıncı bayat ekmek sattığında, bir lokanta işletmecisi mekanını temiz tutmadığında veya bir bakkal tarihi geçmiş bir ürün sattığında cezalandırlıyor. Peki neden ilimsizce din hakkında konuşanlar cezalandırılmıyor? Oysa bu kimselerin yaptığı fırıncının, lokantacının ve bakkalın yaptığından daha büyük bir cürümdür. Dolayısıyla ilimsizce din hakkında konuşanların İslâm dinine müntesip olsalar da cezalandırılmaları gerekmektedir. Süleyman el-Ulvan
İlim talep etmek
Zamanımızın gençleri modanın peşine takılmışlar çarşılarda dolaşıp durmaktadırlar. Bu gençlerin en iyileri dahi din hakkında hiçbir himmetler yok ve birbirlerine dini hatırlatmıyorlar. Maalesef ki bu gençler genç âlimleri, mücahidleri, liderleri ve ihlaslı kimseleri kendilerine örnek almayı dahi istemiyorlar. Onların tüm gayreti ve çabası acaba bu elbise beğenilir mi? Şu aldığım ayakkabı insanların dikkatini çeker mi şeklinde olmuştur. Şimdiki gençler kaslı bir vücuda sahip olmak adına spor salonlarının peşinden koşuyorlar. Bir de bu vücuda sahip olmak için aşırı derecede para harcıyorlar. Hatta zamanımızda yirmi, yirmi beş ve otuz yaşlarındaki gençler dahi vücut geliştirme ile zamanlarını harcıyorlar. Böylelikle küfrü cesaretlendiriyorlar ve fâcir eğitmenlerin peşinden koşuyorlar. Akılsız kimselerle tribünlerde stadyumlarda onların arkasından Beytü'l-makdis'i işgal eden adamı alkışlıyorlar. Şayet bir takım kazanacak olsa hemen o takım için yardım kampanyalar başlatıyorlar. Onlar desteklemek adına Filistin'i, Afganistan'ı, Irak'ı ve diğer Islâm beldeleri için harcamadıkları mesaileri harcıyorlar. Yazık gerçekten yazık,bunlar fesada uğramış akıllardır, geri kalmış ve çökmüs akıllardır. Bir takım kazanacak olsa hemen çarşılara döküldüklerini görürsün. Islıklar çalarak değişik değişik sesler çıkarıp anırarak insanlara eziyet ederler. Neden mi? Çünkü takımlan kazanmıştır. Bir bakarsınız ki Müslümanları tutuyorlar. Bir bakarsınız ki kâfirleri tutuyorlar ve maalesef ki Müslüman bu durumda farklılaşıyor, sapıyor ve itidal yolundan uzaklaşıyor.
185 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.