İnsanlar hangi dünyaya kulak kesilmişse öbürüne sağır o ferah ve delişmen birçok alınlarda betondan tanrılara kulluğun zırhı vardır çelik teller ve baruttan çatılınca iskeletim şakaklarıma dayanınca güneş can çekişen bir sansar edasıyla uğultudan farkedilmez olunca konuştuğum kadınların sahiden doğurduğuna toprağın da sürüldüğüne inanmıyorum nicedir kavrayamam haller içinde halim demiri bir hecenin sıcağında eriyor iken gördüm bir somunu bölünce silkinen gökyüzünü su içtiğim tas bana merhaba dedi, duydum duydum yağmurların gövdemden ağdığını.
Burjuvazisinin kendi sözlerine bakalim; Manchester Guardian'da çok doğal ve makul bir şey gibi hiç yorumsuz yayınlanan şimdi vereceğim mektubu okuyalı henüz bir yıl bile olmadı: "Bay Yazı işleri Yönetmeni - Bir zaman var ki, ana caddelerimizi dilenci sürüleri sardı; epir epir giysilerini, hastalıklı yerlerini, iç bulandırıcı yaralarını
Reklam
Paylaşmakmış. Tüm pislikleri, çirkinlikleri paylaşmak evlilik dedikleri... Güzellikler bu zorunluluk içinde eriyip gidiyor, unutuluyor.
Cinsel esaret ifadesi 1892'de, bir kişinin cinsel ilişki içinde olduğu bir başkasına alışılmadık derecede yüksek bir bağımlılık ve çaresizlik geliştirebileceğini ifade etmek için Von Krafft-Ebing tarafından benimsenmiştir.
Çağımız Müslümanlarına, İslâm'a Müslümanca bakış yerine bir müsteşrikin profan bakışı yerleşmektedir. Böyle olduğu için de İslâm'ı kendi hakikati içinde kavrama noktasında aynı yetersizlikle aynı maluliyetle karşılaşmaktadır.
Sevgi olan açlığı, ona muhtaç bırakıldığından kaynaklanıyor. Biyolojik, ahlaksal, hukuksal, dinsel açıdan onun sevmesi gerekenlerden bu ihtiyacı hiç karşılayamamıştı. Aile kavramına hakim değildi. Savcı da değildi. Mübaşir bile olamamıştı. Sığındığı her şey onu helak etmiş, tufanın içinde boğulmuştu. Kuyuya atılmış, üç kuruşa da satılmıştı. O yüzden Sevgi üzerinde emanet duruyordu. Genelde büyük oluyor, üzerine tam oturmuyordu....
Reklam
Hz. Mevlana buyuruyor:⚘️
Sema, hayat sahiplerinin ruhlarına huzur verir. Bunu bilen kişi, kalp huzuruna sahiptir. Uykusundan uyandırılmak isteyen, güzel bir bahçenin içinde uyumakta olan kimsedir. Hapiste uyumakta olan kimsenin uyandırılması ise ancak onun başına bela olur.
Çevremizdeki eşyayı basitleştirdik, sade bir dekor içinde vereceğiz temsillerimizi. Pahalı yaşantıların yüksek soğukluğundan kurtardık kendimizi; dört renkli ve resimli bir hayatın içindeyiz. İşte hürriyet budur, albaylarım;
Sayfa 71 - İletişim yayınlarıKitabı okudu
Belli gün, belli saatte bunca kalabalığın içinde başka bir ses, başka bir tavır, başka dünyanın şarkılarını söyler, adeta umutsuzca söyler. Ya da bu ötüşü akla zarar olup da, durup kimsenin hangi dalda diye dikkat etmediği ama gırtlağı, dili ve tuhaf bir yüreği olan bir kuş gibi söyler. Söylemesi gerektiği için söyler, söylemek kendi keşfi olduğu için söyler, söylerken keşfettiği için söyler.
Para
Bütün hakların ve haksızlıkların, dert çizgisi içinde tecelli ettiği kağıt parçası...
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.