.... Adalet ezilenler için bir tuzaktır Bu başlığı atarken bir avukat olarak biraz gerildiğimi itiraf etmeliyim. Zira adalet gibi insanlığın “yakıcı” taleplerinden birini böylesi bir önermenin konusu etmek, hele de bunu adaletle doğrudan ilişkili bir mesleğin üyesi olarak yapmak nereden bakarsanız bakın oldukça iddialı. Tabii bu iddianın
Din meselesinin özüne dair…
Bir; Pagan Dinler. İki; Kitaplı, Peygamberli ya da Suni Dinler. Yani bir peygamber tarafından oluşturulan dinler. Pagan Dinler, yani çoktanrılı dinler, doğal dinlerdir. Tüm toplumun kolektif düşüncesi ve bilinciyle oluşturulur Pagan Dinler. Ama Kitaplı Dinler, bu işi tek başına Tanrı’dan, Allah’tan, Yahve’den mesaj aldığını, vahiy aldığını iddia
Reklam
Ben kendimi hakikatin yükü altina koymusum, bundan sonra benim icin neyin önemi var ki? Ben ates olmusum zaten beni ne yakarki? Yok olmusum, varliklar ne anlam ifade eder bana? Ne yasadigimi, nerede oldugumu bile bilmiyorum. Oyle salinip duruyorum iste bir saatin sarkaci nasıl sallanip duruyorsa oyle. Iddia ediyor beni anlicakmis. Beni anlaman icin olmen gerek. Gel hadi olelim. Olebilir misin. Olmusum zaten, benim sifatim yokki. Sen benim icimi bilebilir misin. Acilarimi bırakıyorum. Yildizlara dek. Evrenin her yanina. Her yeri kapliyor. Ve ofke. Gozlerim parliyor. Patliyor her sey. Paramparca dagiliyor. Insanlarin bir icerigi yokmus. Anlam yukleyip duran Ben kendimi de insan sanmisim. İnsan kuru bir dal gibi dusup gidiyor. Bir anlami yokmus. benim bir anlamim yokmus.. hep bosa bunca dusunxe bunca fikir ve bilgi. Bunca iyilik ve erdem istenci hepsi boşa. Guc istenci boşa. Lanet olsun.
"Şimdi sen elmayı seviyorsun diye elmanın da seni sevmesi gerekiyor mu?" diye sormuştu Nazım Hikmet o muazzam ve duru üslubuyla. Halbuki bugünün aşklarını görse ne derdi acaba? Bugün ellerde teraziler, adeta gramla tartılıyor aşk. 160 gram sevgiye karşılık 160 gram sevgi alınabilirmiş gibi, herkes verdiği kadarını istiyor. Seven kişi mutlak itaat ve mutlak hakimiyet bekliyor. Zihinlerde bir denklem var sanki. Denklem karşılanmadı mı tüm formül bozuluyor. Ve işte o zaman bir de bakmışsınız ki aşk bitmiş, nefret başlıyor. Bu durumun böyle olmadığını iyi gözlem yapan ve sağlıklı bir beyne sahip olan hangi insan iddia edebilir ki? (alıntı)
Tarikat serisi ve iç dökme şeysi
Burada sadece kitabımın tanıtımını yapıyormuşum gibi görünmeye başladı. Bir şeyleri açıklığa kavuşturalım: 1.) Kitabım okunsun istiyorum. Ne yazık ki binlerce takipçili bir hesabım, mükemmel popüler bir yayınevim olmadığı için kitabın reklamını DA yapmam gerekiyor. Dün bir video görmüştüm. Genç bir yazar kitabımın okunması için gizemli bir yazar
Dramatik Komedi
Aslında başka bir şey bul. Seni oyalayacak bir şey. Seviştiğin kadınların listesini yap mesela, onların gülümseyişlerini hatırla. İçlerinden hangisinin seni daha çok sevdiğini tartış. Beni atla. Benim sana tapıyor olduğumu atla. Kişisel şeyler çünkü bunlar. Çünkü ben seni kişisel seviyorum. Annen gibi değil işte, bilirsin sen sen olmasaydın da
Reklam
Hak geldi ve Batılı zail etmek bize kaldı ÜMMET..
Birkaç gün önce çok ilginç bir haberle dehşete düştüm.. Belki sizde takip etmişsinizdir; İstanbul'da bir sitede çalışan görevli temizlik işçisi ve bahçıvan çocuklara saldıran 2 başıboş sokak köpeğini siteden dışarıya çıkarmış ve site sakinlerinden birinin şikayeti üzerine bahçıvan ve temizlik görevlisine tam 14.000 lira para cezası
Değişmez kural.
Ben öyle ya da böyle biri değilim diyenlerin, tam da aksini iddia ettikleri gibi çıkmaları peki ?
Sen gittin ve herkes ölmeye başladı Zaten kim tam anlamıyla sağ kaldığını iddia edebilir ki Bu kadar meftanın ardından kim biraz zombileşmek istemez Sen gittin ve herkes ölmeye başladı Şimdi dilediğim sayfadan başlayacağım bir kitap öner bana Başsız sonsuz ve ortasız bir hikâye Öner Ne çok utandık mazideki yaralardan Her adımda ele geçirilme korkusundan Sen gittin ve herkes ölmeye başladı Elinden bir şey gelmeme acısını Bir arabanın farlarına kilitlenip kalmış sincaplar bilir Suyun dibine ağır ağır çöken taşlar bilir Matkapla göğüsünün ortasına açılmış bir pencere düşün Perdeyi aralayıp kendi yarandan bakıyorsun Dünyaya Eskisi gibi acımıyor ve de asıl bu acıtıyor Sen gittin ve herkes ölmeye başladı Birleşince kısa devre yapan parmak uçlarımız öldü önce Sonra yeşil öldü benim için sonra kahverengi Sonra ilk öpüştüğümüz yeri kalbinden bıçakladılar On iki yıl geçti susmak ne kısaymış Sen böyle ne güzel sonsuza kadar susalım diyorsun Sonsuzluk bir gün herkesle konuşur sevgilim bunuda biliyorsun Sen gittin ve herkes ölmeye başladı (Emrah serbes)
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.