Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bir şeyin gerçekliği ve doğruluğu o şeyin özel varoluşudur ve varoluşun en mükemmel hali onun varoluştan aldığı paydır.
Sayfa 15
İlk Var Olan'ın Birliğinin Zatıyla Aynı Olması ve... Hk
Biz madde ile karışmış bir durumdayız ve maddenin kendisi de bizim İlk Töz'den uzak oluşumuzun nedenidir. Bundan ötürü, tözlerimiz ona ne kadar yakın olursa, onun hakkındaki tasavvurumuz da zorunlu olarak o nispette daha keskin ve daha doğru olacaktır. Çünkü biz maddeden ne kadar sıyrılırsak, İlk Töz'e ilişkin tasavvurumuz da o kadar tam olacaktır. O'na daha yakın olmamız ise ancak bir fiil akıl olmamız sayesinde mümkündür. Madden tamamen sıyrıldığımız zaman, zihinlerimizde İlk Olan'a ait kavrayışımız tam olacaktır.
Sayfa 18
Reklam
Sokrates’e göre ideal devlet yönetimi
“Filozoflar bu devletlerde kral ya da şimdi kral, önder dediklerimiz gerçekten filozof olmadıkça, böylece aynı insanda devlet gücüyle akıl gücü birleşmedikçe, kesin bir kanunla herkese yalnız kendi yapacağı iş verilmedikçe, sevgili Glaukon, bence bu devletlerin başı dertten kurtulmaz, insanoğlunda bunu yapmadıkça tasarladığımız devlet mümkün olduğu ölçüde bile doğmaz, kavuşamaz gün ışığına.”
Sayfa 182Kitabı okudu
Platon'un ideal cumhuriyetinde yaşamın her alanı yukarıdan sıkı bir biçimde kontrol altına alınırdı. Bu şimdilerde bizim totaliter devlet diyeceğimiz şeydir. Platon insanların oy vermesine izin vermenin yolculara geminin dümenine geçmeye izin vermeye benzediğini düşünüyordu - ne yaptığını bilen insanların yetkiyi ellerine almaları çok daha iyiydi.
Sayfa 19
İslam'ın Ekonomiye Bakışı
Ahlakın karşısına sözümona "saf bilimi koyan ekonomik sistemlerin pozitivizmine karşılık, ideal bir Islam ekonomisinde, ahlak ile ekonomi birbirinden ayrılmaz. Ütopya adına bilimi veya iman adına akılcılığı saf dışı bırakmak asla sözkonusu değildir. Tam aksine, aklı en üstün işlevlerinden koparıp kötürüm bırakmamak sözkonusudur: Çünkü
Sayfa 163 - PınarKitabı okudu
Kilise: insanlara İsa'ya benzemeleri gerektiğini, Devlet: ideal yurttaş olmaları gerektiğini ve liberal politikacı da: Her şeylerini insanlık davasına vermeleri gerektiğini salık vermektedir. Bundan dolayı modern insan/insanlar ne olması/olmaları gerektiği konusunda imgelerle çevrelenmiş ve bu yüzden de kendini/kendilerini bulamamış, kendi/kendileri olamamış bir kalabalığa dönüşmektedir/ler.
Reklam
biz ittihatçılar için en büyük felaket ne oldu bilir misin? imparatorluk yıkıldıktan sonra yeni bir ideal bulamamak. bizim amacımız imparatorluğu kurtarmaktı. siyasi cinayetler, kitle halinde katliamlar hep bu amaç için yapıldı. iyi kötü bir özürdür. böyle bir amaç olmasaydı, hiç kimse bunları göze alamazdı. hatta imparatorluğu batıran dünya savaşına girmek deliliğinin özü de buradadır. cumhuriyet'in karşılaşacağı en büyük tehlike nedir bilir misin? imparatorluğu kurtarmak için bizim tasarladığımız çareleri, yeni devlet için geçerli saymak."
Bilimlerin Gruplara Ayrılması
Felsefe tari­hinde “değişmez” teriminin anlamlarından biri diğeriyle birleş­tirildi: Zamanla ilgisi olmayan şeyler, bağlılıklar ve bunlardan söz eden bütün ilkeler zamandışı varolan, zaman-üstü olan tan­rısal ölümsüz varlıkla bir tutuldu. Fakat asıl sorun şudur: Aca­ba bu iki ayrı şeyi birleştirmek, bir saymak doğru mudur? Bu­nu yapmaya hakkımız
Sayfa 98 - DOĞUBATIKitabı okudu
Romantizm, pozitivizm ve Alman historisizmi Cumhuriyet tarih yazımının ilk on yıllarının esin kaynağını teşkil etti: Romantizm, tarihçilerin ulusal ülkülerini geliştirmeleri için bir moral güç yaratıyordu; pozitivizm kısa vadeli siyasetin pragmatik ve laik hedefleri için gerekliydi ve nihayet Alman historisizmi "ideal-devlet-iktidar özdeşliğini kafalarda yaratmak için çok uygundu.
Platon'un Devlet'i
Büyük saygı ve sevgi duyduğu Sokrates'in öğrencisiydi ve Sokrates'i ölüme, demokrasi mahkum etmişti. Bu nedenle ideal devletinin bir taslağı için Sparta'ya yönelmesi şaşırtıcı değildir.
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.