İnsan doğadaki biçimleri algıladıkça ruhta yavaş yavaş zayıf bir hatırlayış gerçekleşir. İnsan bir at görür-ama mükemmel olmayan bir at. Bu ruhun bir zamanlar idealar dünyasında görmüş olduğu mükemmel atı belli belirsiz hatırlaması için yeterlidir. Böylece ruh asıl evini özlemeye başlar tabii. Platon bu özleme eros diyordu. Bu sözcüğün anlamı sevgidir. Yani ruh kendi asıl kökenine yönelik bir tür "aşk dolu özlem" hissetmeye başlar. Artık bedeni ve duyusal olan her şeyi yetersiz ve önemsiz saymaktadır. Sevginin kanatlarında idealar dünyasındaki yuvasına uçmak ister. Bedenin zindanlarından kaçıp kurtulmayı arzular.
İdeaların bilgsine nasıl ulaşrz ve bunu kim, han­gi biçimde sağlayabiliyor ?
This text has been automatically translated from Turkish. Show Original
We reach the knowledge of ideas through the Spirit. Before entering the body, the soul lived in the world of ideas and contemplated all the ideas; We form our knowledge by remembering them again. In this respect, the soul is like a bird in a cage in the body; He wants to get out of here as soon as possible and return to the world of ideas.
Reklam
246 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Alice Eserine Felsefi Yaklaşım
Alice Harikalar Diyarı eseri, Lewis Caroll'un, düşünür rolünü felsefi sorunsallara indirgeyen önemli bir eseridir. Kitapta inceleme konusu edilen metaforlar, alegoriler bir tür masal dünyasına ya da masal dünyasının ötesinde bir tür absurdizm dünyasına doğru bizi yolculuğa çıkarır. Beyaz tavşanı izleyen Alice'nin ilk adımı,
Aynanın İçinden
Aynanın İçindenLewis Carroll · Can Çocuk Yayınları · 20181,238 okunma
Platon'a göreyse, idealar dünyasında var olmayan hiçbir şey doğada da var olamaz.
Sayfa 124 - PAN YAYINCILIK, 56. BASIMKitabı okudu
Platon ve İdealar Kuramı
...içinde bulunduğumuz dünyanın duyusal-bireysel nesnelerinin de bu tür modelleri örnekleri olduğunu kabul etmemiz gerekir. İşte bunlar İdealardır; yani duyularla değil, ancak akılla, düşünce ile kavranması mümkün olan şeylerdir. Bu İdeaların özellikleri nelerdir? Onlar ezeli, ebedi, hareketsiz, değişmez şeylerdir. En önemli özellikleri ise tümel ve madde-dışı olmalarıdır. Bir örnek vermek gerekirse bu dünyada doğan, büyüyen, ölen, birbirinden farklı bireysel-duyusal milyarlarca insan olmasına karşılık, İdealar dünyasında; doğmamış, ölmeyecek olan, asla değişme içinde bulunmayan tek bir ”İnsan” İdeası (kendinde insan) vardır. Platon, duyusal dünyadan ayrı bir yerde bu varlıkların olduğunu düşünmekte ve insanın kendi zihni ile bunları bilebileceğine inanmaktadır. Bunun doğal bir sonucu, Platon’un, insan zihninin de aslına bakılırsa bu, duyusal olmayan dünyaya ait bir varlık olduğu, ancak ondan bir nedenle “düşmüş” olduğu görüşü olacaktır. O halde, insan zihni veya insan ruhunun kendisi de “tinsel”, yani maddî-olmayan bir dünyaya ait olan maddî-olmayan bir tözdür.
Sayfa 108Kitabı okudu
Platon ayrıca şunu da savunur: Ruh bizim vücudumuza gelip yerleşmeden önce de var olmuştur. Bir zamanlar idealar dünyasındaydı ruh. Ama bir insan bedeninde yeniden kendine geldiğinde mükemmel ideaları unutmuştur artık. Ve sonra bir şey olur, harika bir süreç başlar. İnsan doğadaki biçimleri algıladıkça ruhta yavaş yavaş zayıf bir hatırlayış gerçekleşir. İnsan bir at görür - ama mükemmel olmayan bir at. Bu ruhun bir zamanlar idealar dünyasında görmüş olduğu mükemmel atı belli belirsiz hatırlaması için yeterlidir. Böylece ruh asıl evini özlemeye başlar tabii. Platon bu özleme eros diyordu. Bu sözcüğün anlamı sevgidir. Yani ruh kendi asıl kökenine yönelik bir tür "aşk dolu özlem" hissetmeye başlar. Artık bedeni ve duyusal olan her şeyi yetersiz ve önemsiz saymaktadır. Sevginin kanatlarında idealar dünyasındaki "yuvasına" uçmak ister. Bedenin zindanından kaçıp kurtulmayı arzular.
Sayfa 103Kitabı okudu
Reklam
130 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.