Bahçeye girmenin iki yolu vardır . Bir , dallar karşısında başınızı eğerek . Tarih boyunca düşünürlerin çoğu bahçeye böyle girdi . İki , dalları keserek . Batılılaşma , modernleşme dediğimiz ideoloji , ikinci yolu seçerek bir ilke adım attı . Daha önce kimse bu yolu seçmemişti .
Osman Alp-Osman Gâzî
Başlangıçtan beri uc beylerinin fetih politikasına iki prensip yön vermiştir: Gazâ ve istimâlet(gönül alma). Dinî ideoloji olarak İslâmî gazâ, hıristiyan ülkelerine karşı örgütlenmiş askerî uc bölgelerinde ilk aşamada aralıksız akınlar, daha sonra fetih ve yerleşme ve sonunda uc gazi beyliklerinin kuruluşu şeklinde bir gelişme göstermiştir. Gazâ, sanıldığı gibi kontrol altına alınan bölgelerde halkı İslâmlaştırma amacına yönelik değildi. Gazâ, dârülislâmın (Türkçe: illik) egemenlik alanını genişletmeyi amaçlar (zor altında İslâmlaşmış olanları Osmanlı idaresi gerçek müslüman saymamış, onlara"ahriyan" adı altında müslümanlardan farklı bir statü vermiştir). Kontrol altına alınmış bölgede yaşayan gayri-müslimler (Ehl-i Kitap) İslâm hukukunun tesbit ettiği kurallar altında bir statüye (ehl-i zimme) sahip olur ve bu kurallara saygı bey ve her müslüman için dini bir ödev kabul edilirdi. Osmanlı uc gazi beyleri bu kurallar hakkında din âlimlerine danışır ve uygulamada onlara uyum sağlamaya çalışırlardı. Fıkıh okumuş Ede-Balı ve Dursun Fakih Osman'ın danışmanlarıydı.
Reklam
"Bir politik ideoloji veya dini inanç yolunda, hem de insanlığa hizmet adına körü körüne ve hiç sorgulamadan kurallara uymak için zâlime dönüşen zihniyeti, gayret etsem bile anlayamıyorum.."
Fanatik hahamlar, Tevrat'ı değiştirirken diğer bütün milletlere karşı kin, nefret ve intikam hislerini de Yahudi dinine sokmuşlardır. Bu kine dayalı sapkın ideoloji, tarih boyunca, sayısız katliam ve vahşet eyleminin yapılmasına sebep olmuştur. Tahrif edilmiş Tevrat'ta yer alan şu ifadeler bunun apaçık delilleridir.
Türkiye'nin özellikle Atatürk'ten sonraki hatası, İran ve Iraktaki Türk soylu Kürtlere, Türkmenlere ve Azerîlere sahip çıkmamak olmuştur. Böylece, Kürtler onları istismar eden dış güçlerin oyunlarına açık hâle gelmişlerdir. Türkiye'deki Kürtlerin Türk olduğu görüşünü resmî ideoloji olarak ortaya koyarken, Irak ve İran'daki Türk-Kürtleri ile ilgili en ufak bir tespit yapılmamış, politika geliştirilmemiştir.
"Gönüllü unutkanlık korkunç bir şey.. Bugün herkes gönüllü unutkanlıktan medet umuyor. Evet, gönüllü unutkanlık, bugün ilan edilmemiş bir resmi ideoloji. "
Sayfa 408 - Yapı kredi yayınları 4.baskı
Reklam
Tutarlı Tutarsızlık Piyasa Partilerinden Kurtulmadan Demokrasi Hayaldir 12 Eylül 1980 askeri darbesi öncesi bugün uygulanan serbest piyasa (serbest ahlaksızlık) ekonomisi 24 Ocak kararları ile yaşam buldu. İki hedefi vardı; ✓ Özelleştirmeler ile tam bağımsızlığı sattırmak, 24 Ocak kararları bunu sağladı ✓ İkincisi tam bağımsızlığı satacak
İslam ve modernleşme birbirleriyle çatışmaz. Modernleşme herhangi bir siyasi ideoloji veya kurumlar dizisi gerektirmez.
DEVLETİN KAYBOLAN AKLINI YERİNE GETİRİYORUZ Devlet yönetmek gibi bir derdimiz yok, bir Türk çıkar töre kurallarına uygun devleti yönetir. Devletin devlet gibi yönetilme sorunu olduğu için devletin kaybolan aklını yerine getiriyoruz. Partisiz demokrasi yazısını yeniden paylaşacağım. Devletin nasıl yönetilmesi ve seçimlerin nasıl yapılmasının ölçülerini koyacağız. İbretin bir sırrı da budur. Devlet kişiler ile anılmaz, tarif edilmez, devlet benim ya da bizim ideoloji devlet denilmez. Bu devlet kültürünü terk etmektir. Bu yıkıcı bir niyettir. Bu niyet ayakta kalabilir miydi? Önder Karaçay
Kendime özel bir dünya kurmak gibi bir iddiam yok. Böyle bir iddiada bulunmak da anlamsız. Çünkü bu dünya, herkesin kendi dünyasını kurabilmesine olanak verecek kadar geniş değil. Ortak kodları olan dünya prototipleri var ve insanlar bunlardan birine dahil olup kendi dünyamı kurdum diyebilir. Allah’tan, ideoloji denilen insanın en neşeli icatlarından birine sahibiz de “Kendi dünyam” projesine ilginç yanıtlar verebiliyoruz.
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.