Yunus- Demek sizin için de bu dünya yalancı
Meçhul Adam- Yalancı değil, sahicinin habercisi...
Yunus ne hoş demişsin
bal ve şeker yemişsin
Ballar balını buldum
kovanım yağma olsun!
TAPTUK BABA- Sana 30 yıldır sormadığımı bugün sorayım: hepsi böyle mi odunların,? hepsi ok gibi mi dümdüz mü?...
YUNUS-Hepsi öyle Sultanım!...
TAPTUK BABA- Hiçbir eğrisi yok mu?
YUNUS- yok Sultanım!
TAPTUK BABA- Dağda hiç eğri odun bulamadın mı 30 yıldır?... Yoksa bunları seçerek mi getirdin? Neden?
YUNUS- Senin kapından eğrilik girmez de ondan...
Sayfa 69 - Büyük Doğu yayinlarKitabı okudu
Okur Takip Önerileri
Derviş-...gözyaşı kaldı mı ki şimdi, yaşayanlarda?
Çoban-Doğru! Yürekler katı, gözler kuru, şimdiki dünyada...
Sayfa 12 - Büyük Doğu yayınlarıKitabı okudu
Çok düşün.Ve bil ki, çalışmak mutlaka hareket etmek veya okumak,yazmak demek değildir.Dusunen bir insan,maden kuyularında kazma sallayan işçiden daha çok çalışıyordur.
Sayfa 61Kitabı okudu
...sen tuttuğun mesleğin adamı ol.Fakat,mesleğinin adamı olman için onu sevmen ve severek çalışman lazımdır.
Sayfa 55Kitabı okudu
Allah duygusundan ve sevgisinden uzak bir terbiye yalnız fayda ve menfaati düşüncesine dayanır. Fakat din terbiyesi gönüllü, karşılıksız ve ulvidir.Bu terbiye insanı yükseltir, iyiliği ve adaleti, hiçbir menfaati düşüncesine saklanmadan, sevdirir.
Sayfa 50Kitabı okudu
İnsan zekası ve bilgisiyle değil, ancak iradesiyle insandır.
Sayfa 22Kitabı okudu
İnsanoğlu nimetlerin kadrini zevalinden sonra biliyor...
Sayfa 240 - Ravza yayıncılıkKitabı okudu
Hepimiz beşeriz kimimiz insan.
"Kendine, devamlı surette: insan olamadım, insan olamadım, insan olamadım... Her şey olunurmuş da insan olunamazmış, diyeceksin.
Sayfa 241 - Ravza yayıncılıkKitabı okudu
"Ruh sonsuz aleme bağlı ilahi bir feyz kaynağı olduğu için yorulmaz, doymaz, bıkmaz, usanmaz...
Yorulan bedenlerimizdir "
Sayfa 238 - Ravza yayıncılıkKitabı okudu
Mehmet Akif Ersoy
"ihtilâf-ı metali sebebiyle küre üzerinde ezansız zaman yoktur."
Ne güzel bir buluş, ne güzel bir anlayış, ne şahane bir ifade... Ezan şimdi burada okunuyor, bir dakika sonra az daha batıda bir yerde, sonra yine bir dakika ileride bir yerde... öyle öyle dünyayı dolaşıyor. Her yerde her dakika ezan okunuyor... Yani sema halkı, gökyüzü sakinleri, melekler, artık daha başka kimler varsa, onlar, durmadan ezan dinlemektedirler...
Sayfa 221 - Ravza yayıncılıkKitabı okudu
..."Hocam maalesef çok yiyorum ben."dedi.
Amcamın şu cevabı unutulacak gibi değildi:
"Öyle mi! Aslan gibi ye, aslan gibi çalış! Aslan gibi ye,aslan gibi çalış!"
Merhum, ilim yolunda çalışmanın, nafile ibadetten eftal olduğunu söylerdi.
Sayfa 207 - Ravza yayıncılıkKitabı okudu
Efendimiz ayrıca "Alimlerin meclisi, kokucu dükkanına benzer."buyuruyorlar.
İnsan kokucu dükkânından ya koku alır veya oranın kokusu üzerine siner de mis gibi kokar. Âlimlerin meclisinde de insan güzel şeyler duyar, öğrenir ve ahlakı düzelir.
Cahillerin meclisi ise demircinin ocağı başında durmaya benzer. Ya bir kıvılcım sıçrar, üzerini yakar veya isden, dumandan üstün başın kokar, başın ağrır, miden bulanır.
Sayfa 200 - Ravza yayıncılıkKitabı okudu
Bu insan denen şey, ne garip, ne değişik bir mahluktur! Bu gibi manzaralar, insanın, cismi ile değil, ruhu ile insan olduğunu gösterir. Ve gönlüyle ruhuyla yaşayan insan, insandır.
Sayfa 195 - Ravza yayıncılıkKitabı okudu