Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

iidaa mars

iidaa mars
@ihdamars
Reklam
"Ben gens Fabii'den Roque au Fabii. Atalarım kızıl Mars üzerinde dolaştı. Eski Dünya'ya düştü. Bugün savaşı kaybettim ama kendimi kaybetmedim. Tutsak olmayacağım." Gözlerini kapadı. Eli titriyordu. "Ben gece göklerindeki yıldızım. Alacakaranlıktaki kılıcım. Ben tanrıyım, görkemim." Nefesi titredi. Korkuyordu. "Ben bir Altın'ım." Ve orada, yenilmez savaş gemisinin köprüsünde, arkasında ünlü filosu paramparça olurken, Deimos'un Şairi kendi canına kıydı. Bir yerlerde rüzgar uğulduyor, karanlım bana dostlarımın ve ışığımın azaldığını fısıldıyordu. Vücudundan süzülen kan botlarıma doğru yayıldı. Kırmızı parmaklarının arasına kendi yansımam hapsolmuştu.
Roque au FabiiKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
İşler boka sarıyor. -Sevro au Barca
Sevro au barcaKitabı okudu
"Sevro." Öne eğildim. "Gözlerin..." Sevro yaklaştı. "Beğendin mi?" O buruşuk, keskin hatlı yüzündeki gözleri artık kirli Altın sarısı değil, Mars toprağı kadar kızıldı. Daha iyi görebilmem için gözkapaklarını kaldırdı. Lens değillerdi. Ve sağdaki gözü de artık biyonik değildi. "Lanet olsun, kendini mi oydurdun?" "Hem de ustasına. Sevdin mi?" "Muhteşem olmuşlar. Tam senlik olmuş." Yumruklarını birleştirdi. "Bunu söylediğine sevindim. Çünkü sana aitler."
Reklam
Cassius onlara aldırmadan başıyla salonun kenarında duran Pembeleri işaret etti. "Mahkuma bir battaniye getirin." Kıpırdamadılar bile. "Ne terbiye ama. Sen bile mi, Devedikeni?" Devedikeni cevap vermedi. Cassius küçümseyen bir tavırla hıhlarken beyaz pelerinini çıkardı ve titreyen vücudumun üzerine örttü. Bu harekete herkes benim kadar şaşırdığından bir sessizlik çöktü. "Teşekkür ederim," dedim, boğuk bir sesle.
Cassius au BellonaKitabı okudu