zafer ile değil sefer ile mükellefiz; insanın seferi de kendinden başlar, kendiyle devam eder, kendinde biter. Hayr olsun.
Sayfa 38Kitabı okuyor
Tavsiye haddim değil; kendime yaptığım tavsiyeler
Sayfa 37Kitabı okuyor
Oturuyor muyuz..
Taşköprülüzade'nin deyişiyle de "Düşünmek yolda olmaktır." Oturduğu yerden konuşanları da fazla ciddiye almayınız lütfen! Biz, yoldayız ve düşünüyoruz ...
Sayfa 37Kitabı okuyor
Aristoteles'in dediği gibi "Tanım özdür özü verir. " bir milletin tanımında tarihi yoksa Özü de yoktur Çünkü tarih özdür.
Ait olduğu kültürü eleştirme bir özgüven işidir; O kültürü daha ötelere taşıma derinleştirme, zenginleştirme, sıkılaştırma, pekiştirme amaçlıdır.
Hakaret ise Ancak ve ancak aşağıda görülen bir şeye yöneliktir hiçbir insan değerli bulduğu şeye hakaret etmez tersine ulular.
İşte bundan dolayıdır ki mensubiyetini aşağılamak Öncelikle kendini aşağıda görmekle başlar
Soru da İnsandır, Yanıt da.
Her ne olursa olsun insan denilen soruya Verilen her yanıt, insana öngörülebilir bir hayat sunmak zorundadır.
Canı, aklı, soyu, malı ve inancı koruyamayan bir yanıt, yanıt değil; Yanlış yola götüren daha karmaşık bir sorudur.
Tefekkür eden nesiller
Düşünüyoruz; öyle olmasaydı, Müslüman gençler olarak siz bu soruları soruyor olamazdınız. Ancak, düşüncemizin içeriğini, yöntemlerini, konularını, ifade tarzlarını, vb. daha nasıl geliştirebiliriz
Sayfa 37Kitabı okuyor
düşünür/filozof/yazar-çizer
Günümüzde, günlük politik olgu ve olaylar üzerinde yazıp çizmek, bir iki Batılı düşünürün adını zikretmek, alengirli birkaç sözcük kullanmak düşünce sayılıyor.
Sayfa 36Kitabı okuyor
Kıyaslama yapılmadan bir olgu-olay hakkında karar verilmez.
Sayfa 36Kitabı okuyor
Yanılgı
Genelde şöyle düşünüyoruz: Olumlu ya da olumsuz tüm durumlar yalnızca bize has
Sayfa 35Kitabı okuyor
Yüz katlı bir gökdelenden, sağ salim aşağıya atlayabileceğini inanan bir kişi, zemine yaklaşma anına dek her şeyin çok güzel gittiğine inanır; zemine yaklaşma ve yere çarpma anında, o bir anlık sürede, inancının yanlışlığını idrak eder; ancak iş işten geçmiştir, çünkü sürecin son noktası, deyiş yerindeyse, inanç ile eylemin çakıştığı ve kapandığı biricik, tersinemez, tekrar edilemez bir noktadadır.
Kültürlerin eşyanın doğasına ilişkin belirli bir mekan ve zamanda geliştirdikleri bir davranış ve bilgi tarzı işe yararlılığını kaybettiğinde değiştirilmezse yeni durum o kültürü yok eder. Çözüm, sürekli/sabit ile değişeni görmekten, özellikle eşyanın doğasına uygun davranma ve bilme yeteneğini her zaman canlı tutmaktan geçer. Aksi halde sistem körlüğü hayatı kötürümleştir.
Metafizik güvenlik alanı mı? O, insanın bitmeyen bir arayışıdır; geçici olarak giderilir ama tüketilemez; çünkü arayış bizatihi ara-da olan insandır…
Her bakışın bir köşesi, iki kenarı, dolayısıyla bir açısı; her nazarın da bir noktası vardır.
"Bilgi kendine kayıtsız kalan kişileri ve toplumları affetmez. "