Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Esenboğa katliamı. 7 ağustos 1982
Havada tozdan bir bulut oluşmuş, şaşkınlığın ilk tepkileri ve korkunun çığlıkları yükselmeye başlamıştı. Herkes bir yere koşuyordu. Ortalık, küçük bir kıyamet gününü andırmaktaydı. Derken iki silahlı adam salonun giriş kapılarında belirdi: "Katil Türkler kanı kan temizler! Hareket edeni vururuz." diyen kişi elinde tuttuğu bombaları da patlatmakla tehdit ediyordu.
İki insan ayrıldıkları zaman birbirlerinde bir şeyler bırakıyorlardı.
Sayfa 171Kitabı okudu
Reklam
" Allah " ,, " Hû "
Yoğurulan çamur muydu kendileri mi? Ezilen toprak mıydı nefesleri mi? Şekillenen çömlek miydi nefisleri mi belli değildi. Bu iki adam girdikleri dört duvar küçük işliğin içinde çömlek yapmıyorlardı. Sanki zikir çekiyor, niyaz ediyorlardı. Başka bir şey di bu, bambaşka bir şey.
"Namuslu adam kalmamış bu dünyada iki gözüm. Müslümandır, namazında, orucundadır, hakkımızı yemez diyorduk ama, biz onun hatırını saydıkça o, bizim tepemize bindi."
Kâmil ve Sait Paşalar yüzde yüz eski adamlardı, İttihat ve Terakki iki yeni adam buldu: Mahmut Şevket Paşa, Sait Halim Paşa. Bunlar dahi Osmanlı - İslam vezirleri idi. Biri Bağdatlı, biri Mısırlı idi.
“İki ten arasındaki uçurumu, bana öğreten sensin.”
Reklam
"Çevrene bakmıyor musun? En mutlu görünenlerine bile? Bütün bunlar üç oda, bir mutfak, iki çocuk düşü ile başlıyor. Sonra? Haydi bayanlar, baylar! Bu fırsatı kaçırmayın. Siz de girin, siz de görün. Üç perdelik dram. Birinci kısım: Dağlar dümdüz. İkinci kısım: Ne çok tepe! Üçüncü kısım: Ova batak. Bugünlük bu kadar baylar. İyi geceler. Yarın gene bekleriz."
Eğer birinin size güvenmesini istiyorsanız önce siz ona güvenmelisiniz.
Sayfa 55 - Jaguar YayınlarıKitabı okudu
Kokuşmuşluğun, onca pisliğin ortasında kalan tertemiz bi adam benim Atam!
Şam’ın zenginleriyle orta hallileri, kayısı ve üzüm kokan Berdan nehri arklarıyla sulanan Şam bahçelerinde “yâleyl” ve ud sesleri arasında ge­viş getirirler. Ama o, Şam’ın pis bir mahallesinde, daracık, eğri büğrü sokaklara açılan kirli renkli, soğuk bir taş binanın iki çıplak, kasvetli odacığında geceleri bunaltılar, terler içinde hayalleriyle boğuşur.
" 'Her sene,' dedi, 'bir şey buluyorlar! Bizde ne kadar kanaatkârız, görüyorsun: Hemen iki bin seneden beri insanlara yeni bir şey anlattığımız yok! Çok doğru! Çünkü iman esasen kişinin daima aynı şeye inanmasıdır, efendime söyleyeyim, gerçi bu da küfürdür." dedi kardinal. "Şunlara bak : Gizli günahlarını konuşuyorlar, çünkü bundan çok hoşlanıyorlar, insan neye söverse hemen gidip peşine düşer! Ama o imansız ruh doktorlarının , biz icat ettik diye vehmettikleri şey kilisenin daha işin en başındayken yaptıklarından hiç farklı değildir:rol çalıyorlar. Şeytanı kov,deliyi sağalt!"
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.