Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ev, insanın hayat adına elinde olan veya elinde kalan tek şey mi?
Çocukluğun geri dönülebilecek bir yer olmadığını, kayıp şehir efsanesi gibi bir şey olduğunu hissettim.
Reklam
O an, kendim bildiğim kişiyi başka biri sandım. Sanmak ne kelime, inandım.
Yolcu, zamanın kendisi de yolculuk mekanı ben miyim? O esnada kalbim neden yanıyor? Arz ederim.
Yan yanalığımıza mana veremedik. Gün gelir, zaman aşar da manasızlığımızdan kurtuluruz diye umduk.
Zamanın geçtikçe iyi şeyler getireceğine inanmıyorum. Zamanın iyi şeyler getirmek gibi bir derdi olduğuna inanmıyorum. İleride bir yerlerde iyiliğin bizi beklediğine inanmıyorum. Hayatın tekâmül, gelişim, inkişaf, ilerleme diye kendinden menkul bir mecburiyeti olduğuna inanmıyorum.
Reklam
O zamanın insanları, ruh denilen şeyin canlı ve incitildiğinde gelip boğazınıza çökebilir olduğuna inanırlarmış.
"Belirsizlik vaadkar bir aralıktır" diyor bir tanıdığım, "bazı insanlar o aralıkta yaşamayı sever. Böylece kendilerini oyalar, oluşlarını ertelerler. kendini kandırmak da insani bir hal'dir."
Gittiler. Geriye gecenin kendisi kaldı. Geceyi severim. Gece de beni sever. Ya da gecenin beni sevdiğine inanmak hoşuma gidiyor. İnsan sarıldığı, sarındığı bir şeyin kendisini itmesinden hoşlanmaz.
Vapur pencelerinden denize, denizin rengi üzerinden kendi içine bakan yolcular, bir şeyler hatırladılar. Vapur iskeleye yanaştı, unuttular.
Reklam
Çelişmelere direnmem. Bir hayır var mıdır diye bakarım. Allah, Hızır ve Odin, beni mutlak fikir sahibi olmaktan korusun.
Yok senin vasfettiğin dilber bu şehr içte Nedim Bir peri suret görünmüş, bir hayal olmuş sana
Büyüdüm. Kahraman olamadım. Beceremediğimi fark ettiğimde canım sıkıldı. Başım ağrıdı.
“Kendine acımak var mı bu işin içinde?” dedi iç sesim.
Sen hep beni mazideki halimle tanırsın Hala bilirim aşk ile bekler inanırsın.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.