Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Brandenburg an der Havel
En son seyrettiğim Alman "kim milyoner olmak ister" programında ilginç bir soru vardı... Nüfus açısından ilgili federal eyaletteki üçüncü büyük şehir...? A: Holstein'da Holstein B: Mecklenburg'da Mecklenburg C: Württemberg'de Württemberg D: Brandenburg'da Brandenburg Sorunun cevabı hakkında hiç bir fikrim yoktu... Brandenburg eyaletindeki Brandenburg şehri dışındaki kasabaları duymamıştım bile...Doğru cevap Alman birliğinin sembolü olan Brandenburg kapısına ismini veren Brandenburg kenti imiş... Brandenburg'un Franfurt/Oder, Potsdam ve Cottbus'dan sonraki en büyük yerleşim birimi olduğunu iddia bile edebilirdim... 1800'lü yılların başlarında Almanya beyliklerden, dükalıklardan, prensliklerden, devletciklerden oluşuyordu... Üçyüzden fazla devletcik devletçiğin içinde de prenslikler vardı... Tuzluk tabiiri yaygın kullanılan bir deyim idi.. Bu yıllarda Almanya'da Köln'den Königsberg'e gitmek isteyen biri 80 gümrük kapısından geçmek ve para ödemek zorundaydı... Elbe nehri üzerinden Magdeburg'dan Hamburg'a, gitmek zorunda olan bir gemi 16 kere limana yanaşmak ve gümrük ödemek zorundaydı... Bu durum her bölgede hükümet merkezi oluşmasına yönetim binaları yapılmasını sağlamış... Bu yüzden hangi şehre gidersen git muhteşem binalar ve büyük yapıları görmek mümkün... Brandenburg'da öyle yerleşim birimlerden biri... Brandenburg'da kuleler dikkati çekiyor... Brandenburg'da bir şey dikkatimi Almanya'nın Slav geçmişi... Malum Almanya'nın başkenti Berlin şehrinin isminin kelime etimolojisi Slavca...
Çoğu insan bu duygulara inanmaz
Aşık olduğunuzda vücudunuz bazı hormonlar salgılar yani durup dururken olacak şeyler birden oluverir bunun nedeni adrenalindir gözbebekleriniz büyür kalbiniz yeriden çıkacakmış gibi atmaya başlar, ilginç bir şekilde bütün duygularınız keskinleşir her detayi görür her şeyi anlarsınız vücudunuzun kimyasını değiştirecek kadar güçlüdür tek sorun "korktuğunuzda" aşık olduğunuzda aynı şeyi hissedersiniz..
Reklam
SKK ve Bağlur emeklilerine 6 ay için %42.6 zam yapıldı… Enflasyon oranının 5 puan üzerinde… Zam ne olursa olsun şikayet edilecekti… Enflasyon üstü, altı fark etmiyor… Tarihin hiç bir döneminde emekli maaşları memnun etmedi. Bugün reel artış olsa da mutlu etmiyor… Şikayet etmekten zammın 6 ayı ifade ettiğini idrak eden az. Yıllık zam %78’e geliyor… Bir ilginç detay da, neden düşük maaş aldığını bilmeyenler de çok… Sgk primini düşük yatırmış olanlar, az gün sayısı ile emekli olanlar, hiç çalışmadan dolaylı emekli maaşı alanlar “neden emekli maaşım düşük” diye sorguluyor… Bugünkü zam düşük değil, memur emeklisine yapılan zam yüksek…
Ne bir gün üzdün beni, ne bir gün kırdın Ne kızgınım bugün sana, ne de kırgın Ne bir gün üzdün beni, ne bir gün kırdın Ne kızgınım bugün sana, ne de kırgın İlginç..
Sahip olupta farkına varamadığımız zenginligimizin Adı İSLAM .
Sahip olupta farkına varamadığımız zenginligimizin Adı İSLAM . AYŞE ŞASA nın Hayat biyografisinden kısa bir bölüm; Batılılaşmayı idealize eden zengin ve köklü bir ailenin kızı olarak dünyaya gelir ayşe şasa. daha küçücük bir çocukken, her çocuğun haklı beklentisinden;aile şefkatinden mahrum bırakıldığı, 2. dünya savaşı kaçkını avrupalı, yahudi, katolik, protestan dadıların, mürebiyyelerin ellerine teslim edildiği için travmalar yaşamaya başlar. bir şişenin içine, ''ben yalnız bir çocuğum, bunu bulan lütfen beni arasın'' diye yazıp denize attığında, yalnızlığın ürpertici bilincine erken uyanmış yedi yaşında bir çocuktur. kendini marksist bir dünyanın içinde bulduğu amerikan kız koleji yıllarında yazdığı ve adı sanat çevrelerinde ''ilginç bir kaabiliyet'' olarak anıldığı günlerde kemal tahir'le tanışır. KEMAL tahir'in ''şunu bilmiş ol ki, bu ülkede maskaralık yaptığın sürece herkes sana alkış tutar. ciddi bir şey yapmaya kalkarsan da kimse ilgilenmez, yüzüne bakmaz. bunun baştan böyle bil. ''sözlerini ölçü bilerek, seçimini ''ciddi'' ve zor olandan yana yapar. vedat tükali 'nin sekreteri olarak yeşilçam 'a adım attığı yıllarda, 30 yaşında iken ağır bir şizofreni krizi geçirir. evinin bir odasında süren tecriti; 18 yılı bulan bitkisel hayattan çıkışı muhyiddin arabi 'nin füsus'ul hikemi ile olur.
Geri kalan herkesi unuttunuz hayatınızın kalanını sadece ve sadece onunla geçirmek istiyorsunuz çünkü doğru insanı buldunuz yanında kendinizi iyi hissediyorsunuz sıkılmıyorsunuz ve işin ilginç yanı birbirinize ihtiyaç duyuyorsunuz ona dokunmaya onu koklamaya onunla olmaya ihtiyacınız var ve ona bir sürpriz yapmak istiyorsunuz odasına gizlice girmesi şansını yakaladınız aklınızda mükemmel bir fikir var duvara bir şarkı sözü yazacaksınız şarkı sözünün fosforlu bir halde yazacaksınız için sadece karanlıkta görünecek aşık olduğunuz insan gece odasına girecek ışığı kapatacak ve birden sizin yazınızda karşı karşıya kalacak size soracağım soru bu arkadaşlar o duvar hangi şarkı sözünü yazardınız??
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.