Ebul Kasım El-Cuneyd:
“Sahip olduğun ilim ile hürmet edilmeyi; ilme atfedilmeyi; ve ilmin
amellerden olan hakkını vermeden önce, ilim ehlinden olmayı arzuladığın zaman,
ilmin kandili senden saklı olur ve sende sadece onun işareti ve dış görünüşü olur.
Sana karşı (aleyhine) olan ilim de sana fayda getirmez. Çünkü ilim, onu uygulamaya koymaya yönlendirir. Bu yüzden, eğer ilim, gerektiği yerlerde uygulamaya konmaz ise, onun faydası ve inayeti (İyiliği) olmaz.”
Yusuf bin El Huseyn:
“Güzel ahlak ile ilmi anlarsınız. İlim ile amellerinizi düzeltirsiniz. Amelleriniz ile akla, irfana(anlayışa) ulaşırsınız. İrfan ile, zühdü idrak edersiniz ve o, size verilir.
Zühd ile dünya hayatından yüz çevirirsiniz. Dünyayı terk etmek ile Ahireti
arzularsınız. Ve Ahireti arzulamak ile Allah'ın rızasını kazanırsınız.”
Yusuf bin El Huseyn:
“Dünyada azgınlığın iki şekli vardır: İlmin azgınlığı ve varlığın (servetin) azgınlığı. Sizi ilim azgınlığından kurtaracak şey ibadettir (onunla amel etmektir). Ve mal varlığın azgınlığından kurtaracak olan ise ona bağlanmamaktır.”
El Havas şöyle der:
“İlim birçok rivayeti aktarmaya dayanmaz. Daha ziyade, gerçek ilme sahip
olan kişi odur ki, çok az ilme sahip olmasına karşın elde ettiği ilmi uygular ve
sünnetin öğretilerini takip eder.”
Sehl bin Abdullah şöyle dedi:
“ İlim, dünya hayatının hazlarından birdir. Fakat kişi, ilim üzerine amel ettiğinde, işte o zaman, o ilim, ahiret için olur.”