Başka biri oldum istemeden,
bazen farklı renkte, bazen krizantem çiçeği gibi ölü, bazen hiç olmadığından daha bayat. zamanla alışkanlıkları bozulan, o çok sevdiği kazakları giymeyen, saksısındaki çiçeğe su vermeyen tiplere döndüm. saçları taramamanın yanında, yüzüne bakmayı unutan bir canlı oldum. bayağıdır prasanın tadını, salıncakta sallanmanın heyecanını, çorak toprakların kokusunu unuttum. samimi dost yüzlerini, sohbetlerini istemen de olsa unuttum. biliyorum ki hiçbir şey aynı kalmayacak değişecek. ben dahil tüm olan/bitenler değişecek. heraklit'in dediği gibi "değişmeyen tek şey değişimin kendisi' olacak. insan kendine gömülecek mezardan önce. anılarına, güzelliklerine, unuttuklarına, unutuşlarına, kaçırdıklarına.
Bazen insan öyle bir özlenir ki..
Özlenen bilse yokluğundan utanır.
Aziz Nesin
Bazen dünyaya neden geldim diye düşünüyorum. Ne işim var benim burda? Amacım ne? Kendimi bir eşya, bir misafir gibi hissediyorum. Sonra bir sigara yakıyorum. Biraz kahve. Biraz sen. Geç kalıyor hep içimde ki yolcu otobüsü. Oysa boş yüreğimi delip geçen otoyollar. Duraklarda kimse yok. Yapayalnızım bu insan kalabalığı içinde. Yoruldum bu düşünce karmaşasından. Yarının belirsizliğinden sıkıldım. Aklımı işgal eden. Bu neden sonuç ilişkilerine dair bütün soruların tek cevabı var aslında. Sensin bu yalan dünyaya katlanma sebebim. Sadece sen..
Ümit ÜSKÜDAR
Bazen çok bunalıyorum. Kimse beni dinlemiyor. Dinleseler bile anlamıyorlar zaten. Biliyor musun hep haklıyken haksız durumuna düşerim. Ne yani haklı olmak için illa avaz avaz bağırmak mı lazım? Bir insan evladı da çıkıp bağırmamıza gerek kalmadan hakkımızı versin yaa. Böyle insanlar var mı bilmiyorum ama ben hiç rast gelmedim. Yaa böyle işte. Eğer sesin çıkmazsa gelen giden derdini sana anlatır. Anladın mı? Of çok bir şey değil ki, insanlar beni dinlesinler istiyorum. Dinlemeyi geçtim, bari burada olduğumu farketsinler.
| Leyla ile Mecnun ( Depresif Leyla )
31/05/24
Bazen, bazen, bazen hayatta bir şey olur. İnsan hayata küser. Ben uyuyamıyorum. Yatağa 11 de giriyorum ama uyumam 4-5 i buluyor sabah 8-9 da kalkıyorum. Sonra aile bireyleri kızım neden geç kalkıyorsun erken uyuyup diyor. Sen beni bilmiyorsun ki. Kafamda hangi düşünceler var hangi şeylerle boğuşuyorum. Bazen insanda yoruluyor ama. Yine de
#EVLİLİK KADER MİDİR?
23 Zilkade 1445
Bir kadın, şu dört şey için nikâhlanır: Malı için, soyluluğu için, güzelliği için yahut da dindarlığı için. Siz dindar olanını tercih edin ki eliniz dert görmesin. (Buhârî, Nikâh, 15)
#Kader ve #kaza, Allah’ın ilim, irade, kudret ve tekvin sıfatlarının zorunlu bir sonucudur.
#Allah, kullarına hayrı da şerri de serbestçe seçecek şekilde bir irade vermiştir. İnsan, bu iradesiyle hayır ve şerden dilediğini seçebilmekte, kulun seçtiğini de Allah yaratmaktadır.
Bundan ötürü kul, iradesini sarf ettiği işlerden sorumludur. Kişi sorumluluktan kurtulmak için “Allah böyle takdir etmiş” diyemez. Çünkü O’nun ezeldeki ilim ve takdiri, kulun iradesini belirli bir yerde kullanmasını gerektirmez.
Aksine Allah, kulunun iradesini ne yönde kullanacağını bildiği için takdirini o yönde yapmıştır. Kader ve kazaya güvenip çalışmayı bırakmak, olumlu ya da olumsuz sonuçların önlenmesi için sebeplere sarılmamak bu anlayışa uygun düşmez.
Allah, her şeyi birtakım sebeplere bağlamıştır. İnsan bunları yerine getirirse Allah da o sebeplerin sonucunu yaratacaktır. Bu da ilahi bir kanundur ve kaderdir.
Dolayısıyla evlilik kişi iradesine bağlı olan kaderdir. Yani kul istemiş Allah da takdir etmiştir.
Dünya Sigarayı Bırakma Günü
#diyanettakvimi
Ne bileyim işte, gitmek çözüm değil de, insan kaçmanın başka türlüsünü bilmiyor ki…
O anda yapmakta olduğum muhakemede beni bir parça rahatsız eden şey, yirmi yıl daha yaşamak düşüncesiyle içimde duymakta olduğum o korkunç hamleydi. Fakat bu hamleyi yatıştırmak için de, nihayet o gün gelip çatınca düşüncelerimin neler olacağını tahayyül etmekten başka yapacak işim yoktu. İnsan madem ki ölecektir, bunun nasıl ve nerede olacağının önemi yoktur, apaçık bir şeydir bu…
Yabancı - Albert Camus
Yüreğimdeki saplanmış bıçağı,
Çekip çıkarsam daha mı acı verir?
Yoksa bıçağın eksikliği daha mı can yakar?
Acıdan mı beslenir insan?
Yoksa acı eritip yakar mı öylece?
Acıya mahkum mudur insan?
Sıkıca sarılıp sahiplenmeli miyiz acılarımızı?
Yoksa teslim olup acının kollarına mı bırakmalıyız benliğimizi?
Hayat sorulardan ibaretmiş geç fark ettim.
Anladım ki olacak olan oluyor er yada geç.
Sımsıkı sarılsan da huzura,
Birden yıkılıveriyormuş düşler, hayaller..
Koca Bir hayat yükü bu.
Tam kazandım derken gerçek yüzünü gösteriverir tüm çıplaklığıyla..
Rabbim kalbine inşirah ferahlığı versin. Hepimiz bir bilinmezlik denizindeyiz çünkü bu dünya boş bir dünya ebedi yurdumuz değil, insanın bir amacı ve inancı olmasa gerçekten de insan sürüklenip gider. İnsan varolduğundan beri bir inanca ve amaca bağlanıp tutunmuştur. Göbeklitepe kaç yy önce olmasına rağmen inancın daima var olduğunu bize gösteriyor. Her insan ara ara bu duygulara kapılıyor ama seninki biraz farklı ve uzun sürüyor sen güçlü bir kızsın bunu da atlatacaksın inşallah senin yaptığın benim de çok sevdiğim bir dua vardı hani demiştin ya “süzülüyorsa gözünden damlalar Allah seni huzurunda istiyor” senin inancın çok kuvvetli ve Allah seni çok seviyor ki sana sıkıntı veriyor Allahı an Allahı hatırla diye Hz. Eyyübe de dert hastalık vermemiş miydi tüm peygamberlere dert vermemiş miydi peygamberler ona daha çok bağlansın Allahtan başka dostu olmadığını anlasın diye. Hz Yusuf ne kadar büyük sıkıntılar çekmiş kuyuya atılmış, zindanlara atılmış, haksızlığa, iftiraya uğramış ta ki Mısır’a sultan olana kadar nice bildiğimiz şerrin arkasından bir hayır çıkar biz bilmeyiz Allah bilir. Sırtımızı dayanacağımız tek şey Allah onun için ne zaman dara düşersen Allah’a sığın ve yardım edeceğine canı gönülden inanarak dua et, Rabbim seni darda koymasın, kalbini ferahlatsın inşallah.