İnsan, inançsız yaşayamaz. Bizim kuşağımız ve sonrakiler için önemli olan bir soru, bu inancın liderlere, makinelere, başarıya duyulacak bir inanç mı, yoksa kendi üretici etkinliğimize ilişkin yaşantımız üstünde temellenen, insana karşı duyulan ussal bir inanç mı olacağı sorusudur.
"Babam sanki, bilmem bunu söylemek insana ne zor geliyor, sevmiyor gibiydi bizi, annemi. Böyle bizden memnun değil, hayatından memnun değil gibi. Bir gün başımızı okşamış insan değil. Ben de sevgiye oldukça aç bir çocuk olmayayım mı? Güya erkeğim. Boş versene. Bu tarz düşüncelere inanan erkeklerden değilim. Erkeklik bu değil. İsterdim. Babamın beni sevmesini de kardeşimi, ablamı sevmesini de isterdim. Ne bileyim başımı okşasın çok isterdim mesela. Beni dizine yatırsın çok isterdim."
Sayfa 98 - Armoni YayıncılıkKitabı okuyor
Reklam
"Hoşça kalın, iyi insanlar. Gerçeği arayın, savunun gerçeği, size doğru şeyler söyleyen insana inanın, gerçeğin uğruna hiçbir şeyinizi esirgemeyin."
Sayfa 322 - Can YayınlarıKitabı okuyor
Kheti’nin Nasihat Mektubu
‘’Muvaffak olmak istersen, sözlerinde diplomasiyi kullan çünkü bir kral için dil kılıç gibidir ve söz her silahtan daha müessirdir. Mahir bir hatibi hiç kimse iğfal edemez. Tebalarının sevgisi ile dayanıklı bir abide yaptır fakat hudutlarını takviye et çünkü gelecek için hazırlıklı olmak iyidir. Cesaretle dolu olan bir hayata saygı göster çünkü kendine karşı müsamahan kendi kendini bir sefil yapar… Bu hayat çabuk geçer uzun değildir, mesut olanlar hatıralarda yaşayanlardır. Bundan dolayı bir kral için milyonlarca insana malik olmak hüner değildir. Fakat iyi bir insanın hatırası ebediyen devam etmelidir…’’
Yazarlar ve okurlar insandan insana giden sözün değerine, saygınlığına inanmayı ve sahip çıkmayı sürdürdükçe de ne yazarlar ne kitaplar yok olacak.
" Adalet uygulanmıyorsa, namusuzluk örtbas ediliyorsa ve inançlarını koruyan insanar acı çekiyorsa, sizin gerçekliğiniz ne işe yarıyor peki?
Reklam
"İnsanlar, kendi durumlarının sorumlusu olarak hep koşulları suçlar. Ben koşullara inanmam. Bu dünyada mutlu olan insanlar, ayağa kalkıp istedikleri koşulları arayan, bulamazlarsa da yaratan insanlardır."
Sayfa 41 - Profilkitap
İnsanlar yavaş yavaş inanmamayı, güvenmemeyi, sevmemeyi ve kronik şüpheci olmayı öğrenir. Bu gerçekleştiğinde artık ne yazık ki çok geçtir. İnsanların “tecrübe” dediği şey budur. Kalbiyle bağlantısını kesmiş bir insana “tecrübeli” denir.
Eğer insan yaşadığı sıkıntıların boşuna olmadığına, sıkıntıları Yaratan’ın çözümleri de yaratabileceğine inanırsa, kader hiç beklenmedik bir şekilde, hiç beklenmedik bir zamanda çözümü insana sunar. Önemli olan çıkan çözümün hayrına inanmaktır; hayra inanan mutlu olur.
Dünyada bir tek insana inanmıştım. O kadar çok inanmıştım ki bunda aldanmış olmak bende artık inanma kudreti bırakmamıştı. Ona kızgın değildim. Ona kızmama, darılmama, onu aleyhinde düşünmeme imkan olmadığını hissediyordum. Ama bir kere kırılmıştım. Hayatta en güvendiğim insana karşı duyduğum bu kırgınlık, adeta bütün insanlara dağılmıştı. Çünkü o benim için tüm insanlığın timsaliydi.
Sayfa 144 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyor
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.