Pek çok insan son modaya uygun giyinip kuşanmaktan alabildiğine haz duyar.
Sayfa 419Kitabı okudu
Kendini beğenmiş kimse,
hep bekleyen ve hep alan biri durumundadır.
Sayfa 417Kitabı okudu
Kısaca bizi yolumuzdan alıkoymayacak şeyler bilinç alanında yer alır, tutum ve davranışımızı açıklamada başvurduğumuz nedenleri zayıflatacak şeylerse bilinçaltını boylar.
Gerçekten de iki tip insan vardır. Birinci tipte, bilinçli yaşayan, hayatın çeşitli sorunları karşısında nesnel bir tavır takınabilen, gözlerinde meşin gözlükler taşımayanlar yer alır;
öteki tipte ise, önyargıyla yaşamın ancak küçük bir parçasını görebilen, her zaman bilinçaltından yöneltilip, bilinçaltının kanıtlarıyla tartışan insanlar bulunur.
tasa ve merak kendini beğenmişlik duygusunun doyuma kavuşturulmasında bir araç olarak kullanılmaktadır.
Sayfa 402Kitabı okudu
Oysa yaşamda
önemli olan haklı ya da haksız sayılmak değil,
ilerlemek ve başkalarının ilerlemesine katkıda
bulunmaktır.
Sayfa 383Kitabı okudu
Bir insanın
karakteri, bizim için asla ahlaksal bir değerlendirmeye temel yapılamaz, ancak o insanın çevresi üzerine nasıl bir etki yaptığı ve çevresiyle nasıl bir ilişki içinde bulunduğu konusunda toplumsal nitelikli bir bilgi böyle bir temel rolünü oynayabilir.
Sayfa 377Kitabı okudu
Öyle bir insan ki, yaşamda güçlükle yolunu izini bulabilmekte, dolayısıyla çok sayıda ruhsal beceri ve güvenlik önlemlerine başvurmaktadır.
Sayfa 367Kitabı okudu
İki kişinin aynı şeyi yapması, aynı şey değildir ama aynı şeyi yapmasalar da, yaptıkları aynı şey olabilir.
Sayfa 108Kitabı okuyor
Kendilerinde bir organ yetersizliğinin açık seçik fark edilmemesine karşın, haklı yada haksız olarak içlerinde bir aşağılık duygusunu barındıran çocukların durumunun da bundan pek geri kalır yeri yoktur. Çünkü bu tür çocuklarda aşağılık duygusu özel birtakım koşulların, örneğin sıkı bir eğitimin olumsuz katkısıyla öylesine güçlülük kazanır ki, bundan doğacak sonuç açık seçik bir organ yetersizliğine sahip çocuklardakini hiç de aratmaz.
Sayfa 104Kitabı okuyor
Ama bir kişinin hipnotize edilebilirlik sınırı hiçbir zaman hipnotizörün iradesine bağlı değildir, söz konusu sınırı sadece ve sadece deneğin ruhsal tutumu belirler.
Böyleleri, çocukluklarının ilk günlerinde içlerine yerleştirilen dikenden bir türlü yakalarını kurtaramaz, çocukluklarında gördükleri soğuk davranış, çevrelerine karşı her türlü yaklaşım girişiminden onları alıkoyar, sonunda sevgisiz bir dünya karşısında bulunduklarına ve bu dünyayla bir ilişki kurmanın düşünülemeyeceğine inanırlar.
Kendilerine güvenemeyenlerin
başkalarına da güvenmemek gibi bir eğilimi
içlerinde barınmaları, genellikle karşılaşılan bir durumdur.
Sayfa 357Kitabı okudu
Saygınlık ve güçlülük amacına dolambaçlı yollar izleyip kurnazca davranarak ulaşmaya çalışır. İlerideki gelişimi, düz çizgiden sapma
derecesine, yaşamın gerekleriyle uyum içinde
bulunup bulunmamasına bağlıdır.
Sayfa 346Kitabı okudu