480 syf.
·
Not rated
bu incelemeyi yazmam kitabı okuduğum kadar uzun sürmez umarım xd. kitabımız klasik jane austen kitaplarından aslında başrolde dik başlı ,aykırı bir kızımız ve etrafında ona talip bir çok erkek ve onun kimi seçeceği sorusu. ama zaten kitaplarında önemli olan konudan ziyade karakterler, o dönemin yaşayışı ve toplumu aslında. ayrıca jane kendi hayatında yaşayamadığı olayları ve mutlulukları kitaplarına yansıttığı için onun kitapları bana daha bi samimi gelmiştir hep. gelelim kitabın ufak bi özetine , emma çöpçatanlık yapmaya bayılan dönemin güzel ve özel kızlarındandır. kendisi asla evlenmek istemez ama etrafındaki herkesi birleştirme sevdası var kızımızın. ama yaptığı bu çöpçatanlıklar pek de güzel sonuçlar vermez ve bir sürü insanın mutsuzluğuna sebep olur. tam bu çöpçatanlıktan vazgeçip her şeyi akışına bıraktıktan sonra her şey çorap söküğü gibi gelmeye başlar, herkes olması gereken yerde olması gereken kişiyle olur. ama benim bu kitaptan anladığım bu kadar basit bir özet değil tabiki xd. aslında kitabı okuduktan sonra anlaşılıyor ki insanın kaderinde kim varsa ondan ne olursa olsun kaçamayacağı ve bazen gözünün önündeki ihtimalleri bile görememesi. kitapta emma arkadaşının evlenmemesi için o kadar çaba gösteriyor ki ama kitabın sonunda tam tersi oluyor yaptığı o kadar şeye rağmen olması gereken oluyor aslında . o yüzden bazı şeyler üzerinde çok da çabalamamak gerek her şey olması gerektiği gibi oluyor zaten. akışına bırakıp tadını çıkarmak gerek. 'zaman her yarayı iyileştirir (sf.416)
Emma
EmmaJane Austen · Can Yayınları · 202010.2k okunma
İnsan öleceğini biliyor ama yine de buna inanmıyor. Ölüm er­telenebilir mi? Bir yandan, bir gün ya da bir başka gün ölmek kaçınılmaz bir şey. İnsan, ölmeye yazgılı bir varlık, bu kaçınılmaz. Diğer yandan, şu ya da bugün ya da ölmek asla zorunlu değildir. Mantıksal olarak, asla zorunlu değil, ama uzun vadede asla ölmemek de saçma olurdu. Bütün
Sayfa 19 - MonoKL Yay. 1. Baskı: Temmuz 2012Kitabı okuyor
Reklam
İnsanın kendisi için büyük bir insan ve bir ermiş olması, işte en önemli şey.
Sayfa 91
118 syf.
·
Not rated
·
Liked
Yaşamımıza keyif katması amacıyla olsun, kişiliğimize katkı sunması amacıyla olsun veya biraz olsun dinlenmek arzusuyla olsun kitaplar okuyoruz. Okuduğumuz kitapların içerisindeki karakterleri ve yazarı anlamak da bu işin en zevkli tarafıdır bana kalırsa. Geçtiğimiz günlerde Ahmet Ümit'in söyleşisinin olduğu salonda bulunarak kendisini canlı bir gözle görmek ve dinleyebilmek şansı elde ettim. Ahmet Ümit'in bizzat yarattığı ve okuduğum bir karakterini, kendisinden dinlemek çok ilgi çekiciydi. Eşik'i okumak buna benzer bir ilgi çekicilikle beyin kıvrımlarımın arasında gezinmeme neden oldu. Çünkü okudukça Tahir'i ve yazarın kendisi arasında bir bağ kurmamak elimde olmadı. Yazarı tanıdığım kadar Tahir'i tanımadığım ve Tahir'in yaratıcısının da yazarın kendisi olduğunu düşündüğüm zaman böyle bir bağı kurma hakkını okuyucu olarak kendimde gördüm açıkçası. Kaldı ki, yazarı biraz olsun tanıyor olmam Tahir'i de anlamama yardımcı oldu. Hatta bir adım daha ileri giderek Tahir'i anladıkça yazarı anladığımı söylemem gerekir. Her okuduğum kitapta elbette yazar-karakter arasında bu derece bir ilişkilendirme yapmıyorum ancak Tahir karakteri özel bir karakter olduğundan, Eşik de yazar ve biz okuyucuları açısından özel bir kitap olduğundan düşüncelerimin bu denli samimi olması gayet doğal. Anlatılmak istenenlerin zihnin zeminine adeta minder kurularak oturtulduğu bir kitap olmuş. Kitap içerisindeki kronolojik yapı da ayrıca bir memento etkisi bırakıyor. Oldukça anlaşılır, açık ve akıcı. Güzel bir insanın bize sunduğu güzel bir eser. Nicelerine.
Eşik
EşikMuhammed Furkan Arabacı · Kitapyurdu Doğrudan Yayıncılık · 20235 okunma
İnsanın kendisi olması ne kadar güçtü!..
Sayfa 254 - oğlak
17 Nisan 1940'ta kabul edilen Köy Enstitüleri Kanunu ile birlikte Tarım Bakanlığı'nın saptadığı 11 değişik yörede köy enstitüleri açıldı. 1937-38'de açılmış olan 3 öğretmen okulu da enstitüye dönüştürüldü. Enstitüye alınacak çocuklar 5 yıllık köy okullarını bitirenler arasından seçiliyorlardı. Enstitüde 5 yıl okuyorlar, fakat bu
Sayfa 238
Reklam
·
Not rated
ÇOK GENİŞ ÇAPLI BİR İNCELEME-KARMA
Epsilon yayınlarından çıkmış 152 sayfalık eser 5 bölümden oluşmaktadır. Richard Bach tarafından 1970 yılında yayınlanmış olan kitapta 4. Bölüm hikâyenin güzelliğini bozduğu için yayınlanmamış, ta ki 2014 yılına kadar. Kitaptaki son söz kısmı bunu açıklamaya ayrılmış. Eser,yer yer masalsı öğeler taşıyan öyküleyici anlatım biçimiyle fabl türünde
Martı Jonathan Livingston
Martı Jonathan LivingstonRichard Bach · Epsilon Yayınları · 201167.3k okunma
..."Başarıyı amaçlamayın. Bunu ne kadar amaç haline getirip bir hedefe dönüştürürseniz, kaçırma olasılığınız da o kadar artar. Çünkü mutluluk gibi başarının da peşinden koşamazsınız; kendisi ortaya çıkmalı, kendisi oluşmalı ve sadece kişinin, kendinden daha büyük bir davaya kişisel adanışının amaçlayan bir yan etkisi olarak ya da kişinin kendini başka bir insana bırakışının bir yan ürünü olarak oluşmalıdır. Mutluluğun kendiliğinden olması gerekir, aynı şey başarı için de geçerlidir. Ona aldırış etmeyerek, kendi kendine olmasına izin vermeniz gerekir."...
Arthur Schopenhauer
Benim gibi bir adam dünyaya geldiğinde geriye istenecek tek şey kalır - bütün hayatı boyunca olabildiğince kendisi gibi olması ve entelektüel güçler için yaşaması.
Sayfa 9 - Masuscript RemainsKitabı okudu
Aslında bu kadar yükselmek ya da alçalmak, daha doğrusu bu kadar ileri gitmek istememiştim hiçbir zaman. Aynaya bakıp kendini tanıyamamak, insanın kendi anılarını bir başkası yaşamış gibi anlatması, dünyanın kendisi dahil üzerindeki hiçbir şeye kayda değer bir varoluş nedeni bulamamak ve zihnin bedenden binlerce kilometre uzakta olması o kadar korkunç ki!
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.