Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
ASHÂB-I BEDİR: SEBRE BİN FÂTİK (R. ANH)
Sebre bin Fâtik radıyallâhü anh, Muhâcirlerden ve Benî Esed kabilesindendir. Kardeşi Hureym radıyallâhü anh Hazretleriyle birlikte Bedir Gazâsı’nda bulunmuştur. Sebre radıyallâhü anh Hazretleri, Dımaşk’ın fethinden sonra arazisini ve evlerini Müslümanlar arasında taksim eden zâttır. Ashâb-ı Kirâm’dan Ebu’d-Derdâ radıyallâhü anh onu görünce, “Muhakkak Sebre’de (r.a.), Resûlullâh sallallâhü aleyhi ve sellem Efendimizin nurlarından bir nur (hilim nûru) vardır.” buyururdu. Çok halîm, sabırlı bir zât olup insanlardan gelen eziyetlere tahammül gösterirdi. Abdurrahman bin Âiz rahimehullah anlattı: Bir adam Sebre Hazretlerine kötü sözler söyledi, o ise öfkesini yuttu, hattâ cevap vermemek için öyle sabretti ki gözlerinden yaş geldi, yine de cevap vermedi. Sebre Hazretlerinden, Resûlullah (s.a.v.) Efendimizin şöyle buyurduğu rivâyet olundu: “Mîzân, Rahmân olan Allâhü Teâlâ’nın kudretindedir, dilediği kavimleri (hidayeti ve tevfîki ile) yükseltir, diğer bazılarını da (şeytana uymaları, bâtıl yollara sapmaları sebebiyle) alçaltır. Âdemoğlunun kalbi de Rahmân olan Allâh’ın kudreti altındadır, dilediğini (ve dalâleti dileyip isteyeni) saptırır/şaşırtır, dilediğini (ve hidâyeti dileyip isteyeni) de hak ve hidâyet üzere dosdoğru ve sabit kılar.”
Salih İnsanları Sevme ve İlahlaştırma...
Nuh Suresi, 21 - 23. Ayetler: "Nûh, 'Rabbim, dedi, doğrusu bunlar beni dinlemediler, malı ve ço­cuğu kendi ziyanını arttırmaktan başka bir şeye yaramayan kimseye uydu­lar." "Onlar çok büyük tuzaklar kurdular." "Dediler ki: 'Sakın ilâhlarını­zı bırakmayın; hele Vedd'en, Suvâ'dan, Yeğus'tan,
Reklam
Süheyb-i Rumi ;
🌺"Bir kimse Allah'a ve ahiret gününe inanıyorsa,bir ananın evladını sevdiği gibi Süheyb'i sevsin."🌺 Öyle bir duruş ortaya koymuş ki hakkında ayet Hikayesi de çok ilginçtir; "Aslında o da peygamber efendimiz (s.a.v.) ve Ebu Bekir (r.a.) ile hicrete çıkacak onların üçüncüsü olacaktı ama planlandığı gibi olmadı. Çünkü evi
Zamanında güzel incelemeler yapmışım, insanlardan ziyade kitaplara mı yönelsem ki sadecenee
İnsanoğlu
Düşünüyorum da Bu kuşlar diyorum İnsanlardan daha samimi değiller mi? İnsanlardan daha mutlu yaşamıyorlar mı? Avuç kadar buldukları bir yuvaya Razı değiller mi her zaman? Arpa kadar buldukları bir yiyeceğe Hoşnut kalkıyorlar mı daima? Ne zaman gökyüzünde Kavgaya tutuştular? Ne zaman yeryüzünde Biri diğerinin canına kıymış? Oysa akıl üstünlüğü insanlardaydı! Oysa yaratılış olarak insan üstündü! Oysa eşref-i mahlukkat'tı insan! Tüm bunları düşünürken; Kıyasımda çelişkiye düşüyorum Bu çelişki yumağında kayboluyorum. Akıl denen güç diyorum; Kendi ırkını yok etmekten başka değildir bir şey. Kendi sonunu hazırlamaktan başka değildir bir şey. ... ...
"Eskiden yakındık ama insanlar değişebilir tanıdığın insanlardan; tanımadığın insalara."
Reklam
İnsanlardan öyleleri vardır ki zikrin anahtarlarıdır. Görüldüklerinde Allah hatırlanır. Peygamber Efendimiz(sav)
Nasıl soğudum insanlardan buz gibi 🥶
"Kitaplarla iç içe olduğu kütüphanesinde, insanlardan uzakta bir yerde yaşamanı sürdürüyor."
İçimde, insanlardan kaçma, kabuğuma çekilme isteği var. Her şey gözüme çok çirkin görünüyor. Turgenyev
Reklam
"Özgürlük, yalnız kalabilmeye denir. İnsanlardan uzaklaşabiliyorsan, onlara hiçbir muhtaçlığın, paraya ihtiyacın, sürüye uyma içgüdün, aşka, şana şöhrete hevesin ya da merakın yoksa özgürsündür; bunların hepsi sadece yalnızlıktan ve sessizlikten beslenir. Yalnız yaşayamıyorsan doğuştan kölesin demektir. Ruhen ya da zihnen en yüce mertebelere ulaşmış olabilirsin: Soylu bir kölesin öyleyse ya da zeki bir uşak; ama özgür değilsin." Fernando Pessoa
Kederli insan ancak yalnızlıkla huzur bulur; yaralı bir ceylanın, iyileşene ya da ölene kadar bir mağarada saklanmak için sürüyü terk etmesi gibi, o da insanlardan kaçar. Halil Cibran
ASHÂB-I BEDİR: SEBRE BİN FÂTİK (R. ANH)
Sebre bin Fâtik radıyallâhü anh, Muhâcirlerden ve Benî Esed kabilesindendir. Kardeşi Hureym radıyallâhü anh Hazretleriyle birlikte Bedir Gazâsı’nda bulunmuştur. Sebre radıyallâhü anh Hazretleri, Dımaşk’ın fethinden sonra arazisini ve evlerini Müslümanlar arasında taksim eden zâttır. Ashâb-ı Kirâm’dan Ebu’d-Derdâ radıyallâhü anh onu görünce,
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.