Zavallı insanlarımız! Rüzgarın önünde kuru yaprak gibi savruldular. Şüphesiz içlerinde niceleri var ki kaderleri benimkinden çok daha karanlık olduğu halde yaşamaya dört elle sarılmışlardır.
Sayfa 27
'Ah insanlarımız. Ah küçük hesaplarımız. Ah dün akşam ne yediğini unutanlarımız.'
Sayfa 206Kitabı okudu
Reklam
İnsanlarımız eskiden ne mutluydu.
Sayfa 570 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Şiddet değil, süreklilik insanı yıkıyor. İnsanlarımız da sabretmesini bilemediler. Onlara o kadar söyledim, bırakın bu akıl dışı aceleciliği diye.
İletişim yayınları - EbupKitabı okudu
İnsanlarımız, bazı madenler gibi çabuk ısınır ve çabuk soğurlar.
Yalancının mumu yatsıya kadar yanar demekle günümüz insanları yalancıların foyasının çok çabuk meydana çıkacağını, yalanın pek dayanıksız olduğunu, yalancının mumunun çabucak sönüvereceğini söylemek istiyorlar. Bu tabiri böyle anlıyorlar, çünkü yatsı namazı insanlarımız için günlük hayatın bir parçası olmaktan, daha doğrusu belirleyici bir parçası olmaktan çıkmıştır. Yatsı kılmamızın da münafıklık ile ne gibi bir bağlantısı olduğu ülke çapında anlaşılır olan gücünü kaybetmiştir. Esasen "münafık" kavramı da Türkiye'nin yaşayan kavramlarından biri değildir. Evet, "Yalancının mumu yatsıya kadar yanar." sözünde yalancıdan kasıt doğrudan doğruya "münafık"tır. Sabah ve yatsı namazlarını kılmanın "münafık" olup olmamada bir ölçü olduğunu bilen Müslümanlara karşı anlıyoruz ki münafıklar bir "karşı silah" geliştirmişler. Ama muhlis Müslümanlar da bu yalanı yutmamış, buna karşılık "Yalancının mumu yatsıya kadar yanar. deyivermiş.
Sayfa 412 - Tiyo yayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.