Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İnsanoğlu ne garip boyle Sevgili Güneş! Kendi bir kere doğar her yıl kutlar doğuşunu... Sen her gün doğarsın, bırak kutlamayı ne kadar muazzam bir düzene imtisal ederek doğduğunu fark etmez bile. Hatta çoğu zaman kızar, öfkelenir sana. -Terlettin iyice bizi! -Gözümüzü alıyorsun çok parladın. -Kış vakti güneş mi olurmuş? Der de der... Sense aldırmadan doğmaya devam edersin, Doğmaya ve yeniden doğuşların var olduğunu bize hatırlatmaya. Oysa üzerine yemin edilmiştir: "Güneşe ve onun aydınlığına and olsun." Bize verdiğin o kadar çok nasihat var ki! Her ne olursa olsun "gün doğdu mu her gün ilk gündür"... Her sabah aslında bize tertemizce verilen bir sabahtır. Onu istediğimiz şekle sokmak, istediğimiz gibi karalamak, yahut onu allayıp pullamak, geri dönüp bakıverdiğimizde pişman olmayacağımız dolu dolu bir gün geçirmek de elbet bizim elimizdedir... Fark ettiniz mi; geçmişe bakmaktan, gelecek kaygısı yaşamaktan bugünümüzü telef etmekteyiz... Yaşamak için yalnızca bir günümüz var ve o günümüzden de oluyoruz... Her ne olursun arkamı dönüp baktığımda yaşamam gereken bir hayat olduğunu biliyorum... Madem bana ezelden biçilen kaftan bu, neden bu hayat sınavından alnımın akıyla çıkmış olmayayım?
Zaman Neden Tek Yöne İlerler? Zamanın ilerleme yönü, duyguların en korkunçlarından biri olan pişmanlığı ortaya çıkarır. İnsanoğlu, kaçırdığı fırsatlar nedeni ile kendini affetmekle yargılamak arasında gidip gelmeye başladığından beri zamanın tek yöne ilerlemesi hakkında düşünüyor ve sorular soruyor: Neden zaman sadece tek bir yöne doğru ilerler?
Reklam
Kısa diyaloglar ile uzun hayatlar!
Aslı üzgün bir şekilde '' Neden beni herkesle aynı kefeye koyuyorsun. Ben senin için herkes miyim. Hayatında özel bir yerim yok mu? '' diye sormuştu. Cengiz Aslı'nın art arda sıraladığı soruları bir çırpıda değil de, genel olarak anlamlı bir şekilde nasıl açıklaması gerektiğine dair düşünmeye durmuştu. Bir yandan onu incitmek istemiyor, bir yandan
Belki de sonunun, en başından yazıldığını bilerek yaşamak gerekli. Sürekli biteceğine olan korkumuz anı yaşamaktan alıkoymuyor mu bizi? Kesişen hayatların son korkusu, başlangıçta suladıkları ruh çiçeklerini kurutmuyor mu? Ve gittikçe hızlandırmak için ruhunu sallandırdığı salıncağı bencilliklere, özgürlüğü tacize başlamıyor mu insanoğlu? Ve korktuğu sonu kendi hazırlamıyor mu? . Yanında çocuklaştığını, altı çizili cümlelerini ezbere bileni, ruhuna salıncak olanı ve hazlarına nal saldığı ruh eşini bulduğunda neden kaybetmek için çabalar? Ve en önemlisi neden yaşamak varken bencilleşir? Böyle derin yaşanmışlıklara anı olacak insan ömürde birkaç kez çıkarken insanın karşısına neden kaybetmek için isimlendirirler? . Birlikte is kokmanın sarhoşluğunda boğulmanın, uçurtma uçurmanın, huzur evlerinde kitap okumanın, çıplak ayak toprağa basmanın, uyurken izlemenin, çiçeklere su vermenin, birbirine yüksek sesle şiir okumanın, rakısına buz yarasına tuz olmanın hazzını iliklerinde hissetmektense tüm bu anları, bir gün sonu olacağını düşünerek mahvetmeye ya da hazzını indirgemeye kimin hakkı var? . Sonunda hepimizin öldüğü ve tekrarı olmayan kısa bir yer burası. Ne zincirlemeli arzuları ne indirgemeli özgürlüğü toplum standartlarına. Ve en önemlisi yarına garantin olmayan bir yerde gelecek korkusu yüzünden yaşayamadığın bu anların tekrarının olmaması.
Belki de sonunun, en başından yazıldığını bilerek yaşamak gerekli. Sürekli biteceğine olan korkumuz anı yaşamaktan alıkoymuyor mu bizi? Kesişen hayatların son korkusu, başlangıçta suladıkları ruh çiçeklerini kurutmuyor mu? Ve gittikçe hızlandırmak için ruhunu sallandırdığı salıncağı bencilliklere, özgürlüğü tacize başlamıyor mu insanoğlu? Ve korktuğu sonu kendi hazırlamıyor mu? . Yanında çocuklaştığını, altı çizili cümlelerini ezbere bileni, ruhuna salıncak olanı ve hazlarına nal saldığı ruh eşini bulduğunda neden kaybetmek için çabalar? Ve en önemlisi neden yaşamak varken bencilleşir? Böyle derin yaşanmışlıklara anı olacak insan ömürde birkaç kez çıkarken insanın karşısına neden kaybetmek için isimlendirirler? . Birlikte is kokmanın sarhoşluğunda boğulmanın, uçurtma uçurmanın, huzur evlerinde kitap okumanın, çıplak ayak toprağa basmanın, uyurken izlemenin, çiçeklere su vermenin, birbirine yüksek sesle şiir okumanın, rakısına buz yarasına tuz olmanın hazzını iliklerinde hissetmektense tüm bu anları, bir gün sonu olacağını düşünerek mahvetmeye ya da hazzını indirgemeye kimin hakkı var? . Sonunda hepimizin öldüğü ve tekrarı olmayan kısa bir yer burası. Ne zincirlemeli arzuları ne indirgemeli özgürlüğü toplum standartlarına. Ve en önemlisi yarına garantin olmayan bir yerde gelecek korkusu yüzünden yaşayamadığın bu anların tekrarının olmaması.
İnsan
İnsan… İnsan nedir sorarım size? İnsanı insan yapan şey nedir? Vicdan yoksa insan olur mu? Kalp körse, gözler görse ne olur. Dil yanlışa dönüyorsa, doğru sözün ne değeri kalır. Hırs bürümüş tüm nefisleri. Kalpler katı, bedenler buz, sözler anlamsız. Dertle dertlenmeyi unutmuş zihinler. İnsan-ı Kâmil şûrunu kaybetmiş bir beden. Ruh, çığlık
Reklam
Bugünü Yaşama Arzusu
#Schopenhauer *Yazar #Aldığımız her nefes bizi sürekli etkisi altında olduğumuz ölüme doğru çeker... Nihal olarak zafer ölümün olacaktır, çünkü doğumla birlikte ölüm zaten bizim kaderimiz olmuştur ve avını yutmadan önce onunla yalnızca kısa bir süre için oynar. Bununla birlikte, hayatımıza olabildiğince uzun bir süre için büyük bir ilgi ve
Şiir Sanatı, Mutlu olma Sanatı, Komedi Sanatı
_Lord Byron_ _Ey güzel okur! Bir kez burnunu uzattığın bu sayfaların içinden bir daha çıkamayacağına ant içerim! _Tabuttaki ceset gibi yalnızdım. Yalnızdım bir bulut gibi. Yalnızlık dediğim haremindeki sultanınkidir. Mağarasındaki bir münzevinin değil. Hava saydam, gök mavi ve toprak kıvançlıyken, görünmekten hoşlanmayan, çatık kaşlı bulut gibi
"İlişkiler -2"
Şuana kadar edindiğim bilgi,belge ve birikimlerime dayanarak en olgun varlığın 'zaman' olduğuna inanıyorum. Çünkü zaman: sorulara, davranışlara,fikirlere,iradeye ve daha birçok olguya en doğru zamanda ve en önemlisi de doğru şekilde yanıt verir. Bakınız belki cevaplar doğru zamanda verilmiyor diye düşünebilirsiniz ama zaman bu olması
427 öğeden 271 ile 280 arasındakiler gösteriliyor.