Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İrem

Çocukluk başlı başına bir memlekettir, hatta sılasıdır insanın. Büyüdükçe sıla özlemimiz artar, hayat giderek gurbetleşir. Sanki ne yaşarsak yaşayalım hep gurbetteyizdir. Büyümek, gurbete çıkmaktır.
Sayfa 15 - Metis
Reklam
İnsanın oturduğu toprakların altında ölüleri yoksa, o adam o toprağın insanı değildir.
Sayfa 24 - Can
Aynı yolda yürümekten başka çaresi olmayan tuhaf birer yaratıktı insanlar. Tekrarın tekrarlananın örtüsü olduğunu anlayamadan, aynı el sallayışların, aynı gülüşlerin, aynı yürüyüşlerin ya da aynı oturuşların içinden geçe geçe damaklarına bulaşan uzak bir serüven tadıyla dönüp dolaşıp aynı noktada yaşıyorlardı.
Sayfa 174 - Parantez

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
...Çöken bir kentin ortasında yapayalnız kalmışım da kendimden başka tutunacak dalım yokmuş gibi...
Sayfa 170 - Parantez
Sevmek insanın erişebileceği en yüksek mertebedir.
Sayfa 149 - Parantez
Reklam
Bir insan sevmek istemese de gençliği sever. Sen de sevmişsindir belki, sevme demiyorum, demiyorum ama adabıyla yapın şu işi! Çamur gibi yüzünüze gözünüze bulaştırmayın!
Sayfa 88 - Parantez
Koşarsın koşarsın da varamazsın hani; içindeki umut, varamadığın kadar büyür. Sen bakarsın ışıltıyla. İleriye uzanırsın (uzanmak istiyorsun yalnızca), uzandıkça da kolların uzar babam uzar... Gene de boşluğu avuçlarsın hep; düşünü düş yapan boşluğu...
Sayfa 63 - Parantez
Yazmak bir bakıma anlatılmaya değmez olanı anlatmaktır. Böylelikle anlamsız olanı anlamlı kılmaya cüret etmektir.
Sayfa 159 - iletişim
Oysa ne çok insan anladığını düşünmüştür. Evreni mesela anladığını düşünmüştür. Okumuştur ve anlamıştır. Sonra da şapşal bir öğrenci gibi ezberlemek için evin içinde dolaşarak tekrar etmiştir.
Sayfa 156 - iletişim
Ben doğru dürüst konuşamadığım, konuşmaktan tat almadığım birine aşık olamam. Konuşmak için de ortak bir dil, ortak bir duyarlılık gerekir değil mi? Ortak dili bulmanın zorluğundan söz ediyorum. Kibir değil bu!
Sayfa 151 - iletişim
Reklam
Editör Hanım, elbette biz küçük burjuvaların yalnızca tadını çıkardığımız lükslerimiz yok, bazı çilelerimiz de var: Hayatı ve insanları anlamak, her fırsatta ölüm üzerine düşünmek, küçük şeylerde ille de büyük ve asli şeylerin izlerini aramak, genelleme yapmak, zevklerimizi inceltmek ve suçluluk duymak gibi çileler.
Sayfa 148 - iletişim
Birlikte yaşlanmanın iyi tarafı birbirine söylediğin veya söylemediğin şeyler yüzünden ölmeyeceğini bilmek! Gençken konuşmak da susmak da ihanettir; gençken insan kolay can alacağını, canının kolay çıkacağını düşünür.
Sayfa 105 - iletişim
Keder vardır. Hesap tutsun, denge sağlansın diye, büyük deftere yazılı, kaynağı belirsiz bir keder. İnsan, evet, simyacıdır; kıymıkları, çizikleri, ufacık şeyleri soy bir kedere dönüştürmeyi başarmıştır. Evrenin muazzam boşluğu madde, anti-madde ve keder ile doludur.
Sayfa 98 - iletişim
Rene Char’ın şiirlerinin önsözünde geçen şu cümleyi unutamıyordu. “Kırk yaşımızda, yüreğimize yirmimizde sıktığımız bir kurşunla ölüyoruz.” Böyle bir cümleyi okuyup yıllarca aklınızda tutuyorsanız zaten ölüyorsunuz. Silaha gerek yok.
Sayfa 56 - iletişim
Bir: Yoksunluk ve Özlem bizi zinde tutuyor, zamanın dışında tutuyor. İki: Arzuları doyurmak bizi pelteleştiriyor, zamanın içine atıyor.
Sayfa 52 - iletişim
1.095 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.