"Ne gördün, Doğu'yu çok gezdin?" diyorlar, Gördüğüm: Yer yer,
Harap iller, serilmiş yuvalar, başsız milletler;
Yıkılmış köprüler, çökmüş kanallar: yolcusuz yollar,
Buruşmuş çehreler; tersiz alımlar, işlemez kollar:
Bükülmüş beller, incelmiş boyunlar, kaynamaz kanlar,
Düşünmez başlar: aldırmaz yürekler, paslı vicdanlar,
Zorbalıklar, esirlikler: baskılar, aşağılamalar,
Gösterişler, türlü iğrenç belalar; türlü hastalıklar,
Örümcek bağlamış, tütmez ocaklar, yanlış ormanlar;
Ekinsiz tarlalar, ot basmış evler; küflü harmanlar,
Cemaatsiz imamlar; kirli yüzler; secdesiz başlar,
'Gaza' diyerek dindaşını öldüren zavallı dindaşlar;
Ipıssız yuvalar; kimsesiz köyler; çökük damlar;
Emek mahrumu günler, yarın fikri bilmez akşamlar!..
Geçerken, ağladım geçtim, dururken, ağladım durdum;