Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
BİR ZAMAN YOLCUSU: SELİM PUSAT (RUH ADAM ROMANI) Ruh Adam, Atsız'ın tarihî romanlarına göre hayli değişiktir; bir tür post modern romandır. Bu sebeple romanı incelerken biz de farklı bir yol izlemeyi tercih ettik. Selim Pusat'ın ve Romanın Hikâyesi: Selim Pusat adını ilk defa 08 Haziran 1951 tarihinde, Orkun dergisinin 36. sayısında
Öz düzenleme
Çağdaş insanın disiplini öğrenemesinin hiç de güç olmayacağı düşünülebilir . O her gün 8 saat son derece disiplinli , katı bir şekilde programlanmış bir işte çalışmıyor mu ? Ne var ki burada önemli olan çağdaş insanın iş saatleri dışında öz disipline çok az sahip olmasıdır .
Sayfa 106Kitabı okudu
Reklam
4. Bölüm, Sevginin Uygulanması
İster marangozluk olsun, ister doktorluk, ister sevme sanatı; hangisini ele alırsak alalım, her sanatın uygulamasında bazı genel gereksinimler vardır. Her şeyden önce, bir sanatın uygulanmasında disipline gereksinim duyulur. Eğer ben bir şeyi salt "canım istiyor" diye yapıyorsam, benim için bu eğlenceli ve güzel bir uğraş olabilir. Ne var ki disiplinli bir şekilde çalışmadığım için o sanatta ustalaşabilmem olanaksızdır. Ancak sorun sadece belirli bir sanatın uygulanmasında disiplinli olmak (örneğin o sanatı her gün belirli bir süre uygulamak) değil, kişinin tüm yaşamının disiplinli olmasıdır. Çağdaş insanın disiplini ögrenmesinin hiç de güç olmayacağı düşünülebilir. O her gün sekiz saat son derece disiplinli, katı bir şekilde programlanmış bir işte çalışmıyor mu? Ne var ki burada önemli olan çağdaş insanın iş saatleri dışında öz disipline çok az sahip olmasıdır. Çalışmadığı zamanlar aylaklık etmek, rahatlamak, daha yerinde bir deyimle "gevşemek" istemektedir. Bu aylaklığa duyulan istek programlı yaşama bir tepkidir, insan her gün sekiz saat amaçlamadığı biçimde tüm enerjisini harcamak zorunda kalırsa başkaldırır ve bu isyankârlığı çocuksu bir kendi isteklerine düşkünlük biçimini alır. Ardından baskılı yönetime karşı verdiği savaşım onu tüm disiplinlere, akılcı olmayan otoriteler tarafından zorlananlara karşı da kendisinin kabul ettiklerine de güvensiz kılar. Fakat böyle bir disiplin olmazsa yaşam dağınıktır, altüst olur ve belli bir noktada yoğunlaşma sağlanamaz.
Sayfa 128
Eğer ben bir şeyi salt "canım istiyor" diye yapıyorsam, benim için bu eğlenceli ve güzel bir uğraş olabilir. Ne var ki disiplinli bir şekilde çalışmadığım için o sanatta ustalaşabilmem olanaksızdır. Ancak sorun sadece belirli bir sanatın uygulanmasında disiplinli olmak değil (örneğin o sanatı her gün belirli bir süre uygulamak) kişinin tüm yaşamının disiplinli olmasıdır. Çağdaş insanın disiplini öğrenmesinin hiç de güç olmayacağı düşünülebilir. O her gün 8 saat son derece disiplinli, katı bir şekilde programlanmış bir işte çalışmıyor mu? Ne var ki burada önemli olan çağdaş insanın iş saatleri dışında öz disipline çok az sahip olmasıdır. Çalışmadığı zamanlar aylaklık etmek, rahatlamak, daha yerinde bir deyimle "gevşemek" istemektedir. Bu aylaklığa duyduğu istek, programlı yaşama duyduğu bir tepkidir. Insan her gün sekiz saat amaçlamadığı biçimde tüm enerjisini harcamak zorunda kalırsa başkaldırır ve bu isyankârlığı çocuksu bir kendi isteklerine düşkünlük biçimini alır. Ardından baskılı yönetime karşı verdiği savaşım, onu tüm disiplinlere karşı akılcı olmayan otoriteler tarafından zorlananlara da, kendisinin kabul ettiklerine de güvensiz kılar. Fakat böyle bir disiplin olmazsa, yaşam dağınıktır, altüst olur ve belli bir noktada yoğunlaşma sağlanamaz.
Sayfa 106Kitabı okudu
Jung hem içsel dönüşümü hem de Gnostisizm literatürü doğrulayıcı incelemesi yüzünden Gnosisi benimsemiş bir günümüz Gnostiği olarak görülebilir. Psikolojisinde çağdaş bir görünüm alhnda aslında Gnostik bir dönüşüm disiplini ileri sürdüğünü biliyordu. Kendi çabalanyla kadim zamanların Gnostik öğretmenlerinin çabalan arasında ta­ rihsel bir bağ
BİLANÇO TABLOSU BİR MUHASEBE
Görüşlerimi toparlamaya hazırlanırken, bu bölümde birkaç noktaya temas etmek istiyorum. Öncelikle, İngilizlerin Hindistan'da yaptıkları her şeyi kötülemek gibi bir niyetim olmadığını söyleyeyim. İnsanoğlunun yaptığı her işte olduğu gibi sömürgeciliğin de olumlu ve olumsuz tarafları vardı. Hindistan'daki bütün İngiliz yetkililer Clive
Reklam
"Çağdaş insanın disiplini öğrenmesinin hiç de güç olmayacağı düşünülebilir. O her gün sekiz saat son derece disiplinli, katı bir şekilde programlanmış bir işte çalışmıyor mu? Ne var ki burada önemli olan çağdaş insanın iş saatleri dışında öz disipline çok az sahip olmasıdır. Çalışmadığı zamanlar aylaklık etmek, rahatlamak, daha yerinde bir deyimle 'gevşemek' istemektedir. Bu aylaklığa duyulan istek programlı yaşamaya bir tepkidir; insan her gün sekiz saat amaçlamadığı biçimde tüm enerjisini harcamak zorunda kalırsa başkaldırır ve bu isyankârlığı çocuksu bir kendi isteklerine düşkünlük biçimini alır."
Sayfa 128Kitabı okudu
Bir sanatın uygulanabilmesi her şeyden önce disiplin ister. Disiplin içinde yapmazsam hiçbir şeyi başaramam; "canımın istediği zaman" yaptığım her şey hoş ve oyalayıcı bir eğlence olabilir olsa olsa; hiçbir zaman o sanatın ustası olamam. Önemli olan o sanatın yalnız disiplinle yapılması (örneğin birkaç saat uygulanması) değil, insanın bütün yaşamı boyunca bir disiplin olarak sürüp gitmesidir. Her şeyi önceden kesinlikle belirlenmiş bir işte en disiplinli biçimde sekiz saat çalışmıyor mu çağımız insanı? Aslında gerçek şudur: Çağdaş insanın, iş dünyası dışında hemen hemen hiç disiplini yoktur.
Sayfa 103
Hiçbir Şey Yapmamazlık: Bunu Nasıl Yenmeli?
1. Ümitsizlik. Depresif olduğunuzda, o anın verdiği acıyla öyle donakalırsınız ki, geçmişte kendinizi daha iyi hissetmiş olduğunuzu tümüyle unutur ve gelecekte daha olumlu hissedebileceğiniz fikrini inanılmaz bulabilirsiniz. Bu yüzden, herhangi bir etkinlik anlamsız gözükecektir; çünkü, motivasyon eksikliğinizin ve baskı duygunuzun sonsuz ve
Sayfa 106 - PsikonetKitabı okuyor
Korku Kültürü
“Nikâhta kim kimin ayağına basacak hadisesi, bu evlilikte kimin kimden korkacağı belirleyeceği için önemli. Kimin kimden korkacağı belirlenmiş ortamlarda disiplin vardır. Bizim disiplin anlayışımız bu. Evde disiplini sağlamak için otorite durumunda bulunan ana, dede, veya büyükanne asık suratlı olmalı. Aksi halde korkmazlar. Okulda disiplini sağlamak için öğretmen sınıfta asık suratlı olmalı. Aksi halde sınıfta disiplin sağlanmaz. Okulu yönetenler öğretmenlere karşı asık suratlı olmalı, aksi halde öğretmenler geç gelmeye, eften püften mazeretlerle işi aksatmaya başlarlar; disiplin bozulur. İş yerlerinde yöneticiler asık suratlı olmalı; yoksa çalışanlar işi aksatmaya başlarlar.
Sayfa 147 - Remzi YayıneviKitabı okudu
54 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.