Durakta üç kişi
Adam kadın ve çocuk
Adamın elleri ceplerinde
Kadın çocuğun elini tutmuş
Adam hüzünlü
Hüzünlü şarkılar gibi hüzünlü
Kadın güzel
Güzel anılar gibi güzel
Çocuk
Güzel anılar gibi hüzünlü
Hüzünlü şarkılar gibi güzel
Sözde senden kaçıyorum doludizgin atlarla
Bazen sessiz sedasız ipekten kanatlarla
Ama sen hep bin yıllık bilenmiş inatlarla
Karşıma çıkıyorsun en serin imbatlarla
Adını yazıyorsun bulduğun fırsatlarla
Yüreğimin başına noktalarla hatlarla
Başbaşa kalıyorum sonunda heyhatlarla
Sözde senden kaçıyorum doludizgin atlarla
Ne olur bir gün beni kapında olsun dinle
Öldür bendeki beni sonra dirilt kendinle
Çarpsan kara sevdayı en azından yüz binle
Nasıl bağlandığımı anlarsın kemendinle
Kaç defa çıkıp gittim buralardan yeminle
Ama her defasında geri döndüm seninle
Hangi düğüm çözülür nazla sitemle kinle
Ne olur bir gün beni kapında olsun dinle
Şaşırdım kaldım işte bilmem ki n'emsin
Bazen kız kardeşimsin bazen öpöz annemsin
Sultanımsın susunca konuşunca kölemsin
Eksilmeyen çilemsin
Orada ufuk çizgim burada yanım yöremsin
Beni ruh gibi saran sonsuzluk dairemsin
Çaresizim çaremsin
Şaşırdım kaldım işte bilmem ki n'emsin
Sana gitme demeyeceğim
Üşüyorsun ceketimi al
Günün en güzel saatleri bunlar
Yanımda kal
Sana gitme demeyeceğim
Gene de sen bilirsin
Yalanlar istiyorsan yalanlar söyleyeyim
İncinirsin
Sana gitme demeyeceğim
Ama gitme Lavinia
Adını gizleyeceğim
Sen de bilme Lavinia
Bir evimiz olmalı denize yakın
Bahçesinde kırmızı güller açmalı
Deniz görünmeli her penceresinden
Martı çığlığından dalga sesinden
Uyku girmemeli gözlerimize
Gemiler geçmeli uzaklardan
İçmeliyiz zamanları seninle
En eşsiz gecelerden
seni arıyorum kalabalık caddelerde
tanımadığım insanlar geçiyor sen yoksun
perişan hayallerimin başladığı yerde
sana sesleniyorum duyuyor musun
beyaz güller açtı bahçelerde sevdiğin
ya o karanfil baygın kokulu çiçek
gel yalnızlık bahçeme beyazlar giyin
anladım ki bu ömür sensiz geçmeyecek
odamı süsleyen ellerini uzat
hazzından dile gelsin