Kâinatın ve dolayısıyla insanların hilkatindeki hikmet ve gaye,
ﻭَ ﻣَﺎ ﺧَﻠَﻘْﺖُ ﺍﻟْﺠِﻦَّ ﻭَ ﺍﻟْﺎِﻧْﺲَ ﺍِﻟﺎَّ ﻟِﻴَﻌْﺒُﺪُﻭﻥِ
ferman-ı celilince, ibadettir. Hamd ise, ibadetin icmalî bir sureti ve küçük bir nüshasıdır. ﺍَﻟْﺤَﻤْﺪُ ﻟِﻠَّﻪِın bu makamda zikri, hilkatin gayesini tasavvur etmeğe işarettir.
Zekat ile sadakanın lâyık oldukları mevkilerini bulmak için birkaç şart vardır:
1- Sadakayı vermekte israf olmaması.
2- Başkasından alıp başkasına vermek suretiyle halkın malından olmayıp kendi malından olması.
3- Minnetle in'amın bozulmaması.
4- Fakir olmak korkusuyla sadakanın terkedilmemesi.
5- Sadakanın yalnız mala ve paraya münhasır olmadığı bilinmesiyle ilim, fikir, kuvvet, amel gibi şeylerde de muhtaç olanlara sadakanın verilmesi.
6- Sadakayı alan adam, o sadakayı sefahette değil, hâcat-ı zaruriyesinde sarfetmesi lâzımdır.
Yani: "Ne suretle Allah'ı inkâr ediyorsunuz? Halbuki sizin hayatınız yoktu, o size hayatı verdi; sonra sizi öldürecektir, sonra yine hayat verecektir, sonra ona rücu' edip gideceksiniz."