"Ayna, kendisine yansıtılan şeyleri sahiplenemez. Onları göstermekle övünemez. Aynaya yansıtılan ne olursa olsun, aynadan bağımsızdır. Ayna kendisine yansıtılan güzelliklerin sahibi ve kaynağı değildir. İnsandaki 'ene' aynasına da bazı ilahi isim ve sıfatlar yansır. Fakat bu vasıflar insana ait değildir.. "
Bu kitabı okumak için neden bu kadar zaman bekledim bilmiyorum. Halbuki konuyla yıllardır uzaktan yakından ilgileniyorum duyuyorum muhatap oluyorum ama nedense pekte merak etmemiştim.
Halbuki
Vladimir Bartol bu iş için yıllarını vermiş öğrenmiş araştırmış ve en sonunda bunu bir roman haline getirmiş ve akıcı dünyaca ünlü bir roman olmuş.
Kitabın güzel yanı hiç yorum yok. Evet olaylar var konuşmalar var ama kim doğru kim yanlış kim kimin peşinden gidecek hangisi haklı çıkacak asla son dk ya kadar anlamıyorsunuz ve bence müthiş.
En sevdiğim kitap tarzlarından birisi ki Türkiye’de birçok yazarın bunu beceremediğini düşünüyorum. İsim vermeyeyim ama her yazarın mutlaka inceden vermeye çalıştığı bir mesajı var evet derdinin olması güzel belki de ama olur olmaz siyasi yorumlarda bulunmak bir romanın içinde çokta hoşlanmadığım bir durum…
Özetle: Hasan sabbahı haşhaşileri fedaileri duyduysanız ama çokta bilmiyorsanız benim gibi ve sıkılmadan konuya ayrıntılarıyla hakim olmak ve belki de ömür boyu unutmamak istiyorsanız bu kitabı mutlaka okuyun derim
İyi okumalar
Kendisinin dünyaya bir iş için geldiğini müphem bir şekilde hissediyor, fakat bu işin ne olduğunu bilmiyor ve etrafinda kendisine "Bu benim işim!" dedirtecek bir sey göremiyordu.
Kitaplar-Davalar-Dedikodular: Aynı mektupta Atsız, Evliya Çelebi Seyahatnamesinden Seçmeler kitabının ikinci cildinin bir türlü basılmamış olmasından da şikâyetçidir. Bütün formaları basıldığı hâlde kitap, bakanın yazacağı önsözü beklemektedir. Eser ancak Mart sonunda çıkar. Bir yandan da dört yıllık “Konuşmalar" davası devam etmektedir. 19
«Daima bir şeyleri bekliyoruz. Ne kadar küçük, ne kadar önemsiz görünürse görünsün. Sürekli bir bekleyiş. Kovaladığımız o havuç. Olursa diye isim listeleri. Olur ya.»
Ömer, bir kızının ismini Asiye koymuştu. Efendimiz (sas) bu ismi de Cemile olarak değiştirdi. Buradaki isim, Hz. Asiye'nin ismi değildir. Zira Hz. Asiye'nin ismi ا (elif) harfiyle başlar ve hüzünlü matemli anlamlarına gelir. Fakat Hz. Ömer'in kızına koyduğu Asiye ismi ع (ayn) harfi ile başlar ve asi, isyankar anlamlarına gelir.
Benim adım Tasmin Blythe'tı ama sıram geldiğinde ve podyumda gururlu, onurlu bir şekilde durmaya zorlandığımda bana yeni bir isim verdiler. Sonsuza kadar nereden geldiğimi hatırlayacak fakat aynı zamanda beni sahip olduğum her şeyden yoksun bırakacak bir isimdi.
PİMLİCO
«Bu sabah bir kafenin yanından geçtim. Pessoa'nın her bir bağımsız kişiliğine beş farklı içecek aldığını hayal ettim. Garson kadının keçeli kalemle her bardağa farklı isim ve özellikleri not ettiğini.»
"Kitaplarda okuduğun depresyon kelimesine bir cankurtaran simidi gibi sarılırsın. Çünkü nedense hepimizde, maddi olsun, manevi olsun, bütün dertlerimize bir isim takmak merakı vardır."
Kalb kelimesi fiil ve isim olarak Kur’an’da 168 defa geçmekte .
Sadr, Kalb, Fuad ve Lüb bu dört bölümden oluşur Hakim Tirmizi’ye göre kalbimiz.
1) Sadr, kalbin evidir ama en dışıdır. Evin avlusu, bahçesi gibidir. Cevizin kabuğu gibi, Mekke şehri gibidir. Sadr (gönül) ile kalbin ilişkisi, gözdeki beyazlık ile gözün ilişkisi gibidir. Sadr, kalbi
Yorumum ; Klasik sonrası böyle romantik komedi okumak çok iyi geliyor diyebilirim. Ve ne yazsalar okurum diyebileceğim yazarlar. “ Christina Lauren” . Bu arada yazarlar diyorum bilmeyeniniz varsa iki isim iki farklı kişiye ait. Yani ortak yazıyorlar. Şimdiye kadar iki kitabını okumuştum ve sevmiştim. Bu kitabını da sevdim diyebilirim . Yani orta dereceydi ne olabileceğini az çok tahmin edebiliyordunuz. Baş karakter Millie’ nin cinayetleri sevmesi hoşuma gitti. Millie , bu dört erkek arkadaşının biriyle flört uygulamasında eşleşiyor ama hangisiyle ? sonuçta bu uygulamaya bi parti için katılıyorlar ama sonunda partiyi göremiyoruz sonu biraz havada bitmiş ya da daha iyi bitebilirdi diyebilirim. Yani vakit geçirmek için , eğlenceli , kolay okunabilir bir kitaptı. Türü sevenler için öneririm.
Fikirsel düzeydeki hayatıma dokunmayın! Sizin köstebeklere özgü çıkarlarınız, gerçek hayatın ıvırı ve zıvırı, bana az çok tiksinti veriyor. Bu beni cennetimden dışarıya çıkmaya zorluyor.
Herkes yapabildiğinin en iyisini yaparak ölür. Ben ölüme ilişkin kendi anlayışıma sahibim. Bana ne başkalarınınkinden? Keza birdenbire başkalarıyla hiçbir işim kalmadı artık. Bana bir iyilik yapın ve insanlardan söz etmeyin!