Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
SANAT ADAMI ATSIZ RUHLARA İŞLEYEN ŞİİR. Atsız'ın sanat hayatı şiirle başlar. Biz de onun şiiriyle başlayalım.
Şaheser değildiler ama öyleydi işte: Birçok şaheserden daha etkiliydiler.
Atsız'ın her bir mısraında sanki bir alev, sanki bir kor parçası var. Ruhun mu ateş, yoksa o gözler mi alevden? Bilmem, bu yanardağ ne biçim korla tutuştu? Pervane olan kendini gizler mi alevden; Sen istedin, ondan bu gönül zorla tutuştu. Bir toplantıda genç bir hanım İskender Öksüz'e sorar: "Atsız Beğ'in şiirleri beni çok etkiliyor. Sizce de büyük bir şair mi?” Öksüz'ün cevabı şöyledir: "Atsız Beğ, arada sırada şiir de yazan bir fikir adamı ve romancıdır." "Sonra" diyor İskender Öksüz: "Sonra, günlerce vicdan azabı çektim. Çünkü aslında soruyu soran gencin duygularını paylaşıyordum. O şiirler beni de ta yüreğimden etkiliyordu. Şaheser değildiler ama öyleydi işte: Birçok şaheserden daha etkiliydiler." (Öksüz, Mayıs 2013: 15-16).
Reklam
Bu Türkler gerçekten dünyanın başına belâ. Şimdi de azınlıkları kovdukları ortaya çıktı. Düşünüyorum da Ermeniydi, Rum’du, Türklerin zulmettiği her “etnik grup”tan tek tek özür dilemek yerine hepsini birden halletmenin bir yolunu bulsak. Bu kadar faşizanlığın üstüne son bir tanecik daha yapıp Türkleri toptan bu topraklardan sürüversek. Bütün
Avrupa'nın bugünkü "nasyonalizm"ini Huntington şöyle misallendiriyor: "Bu yeniçağ için acı bir dünya görüşünü Michael Dibdin'in Ölü Göl romanının kahramanı Venedikli nasyonalist demagog çok güzel ifade ediyor: Gerçek düşmanlar olmadan gerçek dostlar olamaz. 'Biz olmayan'dan nefret etmezsek, 'biz olanı' sevemeyiz. Bir asrı aşan duygusal terennümlerden sonra acıyla tekrar keşfediyoruz bu eski gerçekleri. Bunları inkar eden, ailesini, mirasını, kültürünü, doğumuyla elde ettiği hakkı, bizatihi kendi benliğini inkar eder. Böyleleri kolay affedilmeyecektir."
Sayfa 177Kitabı okudu
Bir tek milliyetçilik vardır, o da millet milliyetçiliğidir.
Sayfa 177Kitabı okudu
Strateji tuhaf bir şeydir. Ona sahipseniz, her olaydan, her tesadüften bir avantaj yakalarsınız. Her an ne yapmanız gerektiği bellidir. Stratejiniz yoksa dünya çok karanlık görünür. Hemen her gelişme başınıza açılmış yeni bir derttir. Ne yapmalı sorusuna cevabınız yoktur. Bu halin kısmi bir tasvirini, "Stratejisi (veya planı) olmayanlar başkalarının stratejisinin (veya planının) parçası olurlar" diye ifade ederler.
Sayfa 131Kitabı okudu
Reklam
Birinci Dünya Harbi'ni takiben Güneydoğu Türkiye'yi işgal eden Fransız ordusu Türklerin Fransız işgalini kabul etmelerini sağlamak için Türk şehir ve köylerini bombaladı. Kendi askerleriyle birlikte bir de Ermeni lejyonu getirdi ki bunlar arazide dolaşıp binlerce Türk'ü katletti. Bu bilgiler Fransız ordusu subaylarınca Fransız Başbakanı'na verilen dilekçelerde dile getiriliyordu. (Stanford Shaw, 5 Mayıs 2005 sözlü bildiri)
Sayfa 129Kitabı okudu
Henry Ford'un, işçileri kastederek, "Bana kollar ve bacaklar lazım ama maalesef bunlar midelere ve kollara monte edilmiş halde geliyor" dediği meşhurdur.
Sayfa 122Kitabı okudu
Anlayamadığım nokta şu: Fransızlık, Almanlık, İspanyolluk, Yunanlılık, Ermenilik kimseyi rahatsız etmiyor ama Türklük...Aman sakın. Bilimsel olarak sakıncalı!
Siz bir ülkede "hukukçu", "akademisyen" ve benzeri ünvanı taşıyan insanlara doğru bilgilerle "araştırma" yapsınlar diye para veriyorsunuz. Araştırmadan çıkacak sonuç önceden belli. Bütün projelerden -hayret- sizin siyasi çıkarlarınıza uygun sonuçlar çıkıyor. Sonra bu "proje"leri yine elinizdeki "ateşsiz silahlar"la yayınlıyorsunuz. Bu mu hür fikir ortamı?
Sayfa 110Kitabı okudu
Reklam
Sizin fikriniz rakibinizinkinden güçlü ise bu avantajdır. Fakat bundan daha iyisi var: Rakibinize kendi fikrinizi kabul ettirebilirsiniz! Soğuk savaş devrinde bu iş, rakip saftaki ülkenin içinde taraftar yaratmak, sonra onları kullanarak o ülkenin başına "bir dost hükûmet" geçirmekle oluyordu.
Sayfa 107Kitabı okudu
Silahlarla değil fikirlerle ve -bütün bütün de ihmal etmeyelim- ekonomi ile dövüşülen bu yeni harbe, o tarihlerde "soğuk savaş" dedik.
Sayfa 107Kitabı okudu
"Harp meydanlarında ordular kadar milletlerin felsefeleri de çarpışır."
Sayfa 106Kitabı okudu
Tarih boyunca siyaset, maddi unsurlar kadar fikirlere ve duygulara da dayanmıştır. Maddi unsurlar ekonomi, coğrafya ve askeri güçtür. Fakat kimlikleri belirleyen, idealleri ateşleyen, insanları bir araya getirip harekete geçiren fikirler mevcut değilse maddi unsurlar cansızdır.
Sayfa 104Kitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.