Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kirli bir başlangıç, sizi kirli bir sona götürür.
“Geçmişi silemem Jeannie. Senden olanları unutmanı da bekleyemem. Sana karşı hata yaptım. Seni dinlemeli ve açıklaman için sana bir şans vermeliydim. Ama artık o zamanlar olduğum adam değilim.” Jeannie’ye uzun uzun baktı. “Tanrı biliyor, çok uğraştım ama seni unutamadım. Sen kanımdasın, iliklerimdesin. Aramızda kurtarabileceğimiz bir şey kalıp kalmadığını görmek istiyorum ama bunu tek başıma yapamam. Bana güvenmen için seni zorlayamam ama bu şekilde de olmaz.”
Sayfa 332Kitabı okudu
Reklam
Ayağa kalkar kalmaz, Duncan’ın yan tarafına sokuldu. Korunmak için içgüdüsel bir hamleydi bu. Bu hamle Duncan’ı fazlasıyla mutlu etmişti. Kolunu Jeannie’ye sardı ve onu kendisine daha da çok çekti. Bu çok güzel bir histi. Çok çok güzeldi. Aralarındaki şey ölmemişti, en azından tamamen tükenmemişti. Duncan içinde umuda benzer bir şeylerin kıpırdandığını hissetti. Belki de bir şansları daha olabilirdi…
Sayfa 274Kitabı okudu
Duncan’ın derin kahkahası onu durdurduğunda, neredeyse en üst merdivene ulaşmıştı. Göğüs kafesinin sıkıştığını hissetti. Bu sesi unutmuştu. Bu sesin kendisini nasıl etkilediğini de. Onu nasıl sarmaladığını ve içine işlediğini… Bu sesin, bir zamanlar ona, kendini dünyanın en özel kadını gibi hissettirdiğini unutmuştu.
Sayfa 232Kitabı okudu
Jeannie, aniden panikledi. “Hayır!” diye bağırdı onu sarsarak. “Lanet olsun Duncan. Ölmeye hakkın yok. Seninle işim bitmedi henüz.” Duncan’a, kendisini ne kadar incittiğini söyleyecek fırsatı olmamıştı. Hamile olduğunu öğrenip, yalnız kalmasının nasıl bir his olduğunu da… Kalbinin nasıl onun için attığını, tek istediği şey kapanıp, ağlamakken, nasıl güçlü durmak zorunda kaldığını… Çocuğunu koruması için sırf kendi aptallığı yüzünden sevmediği bir adamla nasıl evlendiğini…
Sayfa 226Kitabı okudu
Jeannie bir şeyler söylemek istedi ama boğazında konuşmasına engel olan bir düğüm vardı. Şöminenin ateşine boş boş baktı. Kalbinde hissettiği de aynen buydu. İçi bomboştu. Soğuk bir boşluk… Aşk ateşi yanmış ve ardından da sönmüştü. Yerinde sadeci külleri kalmıştı.
Sayfa 176Kitabı okudu
Reklam
Bu şekilde, Duncan’ın kollarında sonsuza dek kalabilirdi. Başı onun omzunda, yanağı, onun çıplak teninde. Bu, tüm dünyada en sevdiği yer olabilirdi. O anın tadını çıkardı ve Duncan’ın sıcak ve erkeksi kokusunu derin derin içine çekti. Bu anı hiç unutmayacağını biliyordu.
Sayfa 139Kitabı okudu
Jeannie, birkaç metre ileride su yüzeyine çıkıp, saçlarını geri attı. Teninden süzülen su damlaları, ay ışığında bir peri kızına benzemesine neden oluyordu. Canlı yüzüne neşeli bir gülümseme yayılmıştı. Ne kadar güzel olduğunun farkında mıydı? Duncan’ın göğüs kafesi daraldı. Az önce şüphesi varsa bile artık tamamen emindi: Onu seviyordu. Nefesini kesecek kadar güçlü bir histi bu. Duncan, böylesi bir duyguyu hissedebileceğinden bile habersizdi.
Bir zamanlar, onun yüzünü yeniden görebilmek için her şeyini verebilirdi. Bir zamanlar. Geri çekildi. Bu, Duncan, kalbini kırmadan önceydi. Jeannie’nin masumiyetini almadan, ona evleneceklerine dair söz vermeden ve onu tek bir söz bile söylemeden terk etmeden önceydi. Pencerenin önünde günlerce oturup, ufka daldığı ve onun geri dönmesi, kendisine inanması için dualar ettiği zamanlardan önceydi… Ona dair beslediği son sevgi kırıntısı da aralıksız ağlama nöbetleriyle ruhunu terk etmeden önce…
"Duncan her şeyi istiyordu. Onun güvenini. Kalbini. Ruhunu "
Sayfa 356
Reklam
"Lanet olsun Duncan. Ölmeye hakkın yok. Seninle henüz işim bitmedi henüz."
Sayfa 226
"Anılar aklına gelince, göğüs kafesinin daraldığını hissetti: Güvensizlik, incinmişlik, nefret ve son olarak da duygusuzluk."
Kirli bir başlangıç , sizi kirli bir sona götürür.
Aşkın gözünün ne kadar kör olduğunu bilirdi - ne bir dilenci ne de bir kral ona karşı koyabilirdi.
Sayfa 309 - NemesisKitabı okudu
Ozanların şiirlerinde, aşkın bir yıldırımı andırabileceğini duymuş ve bunun romantik bir abartı olduğunu düşünmüştü. Şimdi bundan pek de emin olamıyordu.
Sayfa 36 - Nemesis KitapKitabı okudu