Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Julia'nun nefesi kesildi ve sözleri, kendi eline sürtünerek boşalır- ken çıkardığı haz çığlıkları arasında boğuldu. Saniyeler içerisinde Clay onun üzerindeydi. Fuları açmış, onun göz kapaklarının açılışını izliyordu. Gü- zel yeşil gözleri şehvetten bulanıktı. Daha önce hiçbir zaman onun gözlerinde şu anki gibi bir ateş görme- mişti. Julia
Sayfa 187
"Yapmak zorunda olduğumu hissettiğim bir şeyi asla yapmam seninle. Seninle yaptığım her şeyi isti- yorum. Seni o kadar çok istiyorum ki, bunu sana ver- mekten başka bu isteğin tamamıyla nasıl başa çıkabi- leceğimi bilmiyorum. Bu yüzden otur," dedi ve elini ona doğru bastırdı. Sonra aniden durdu. "Fantezinin, benim sana oturmanı
Sayfa 180
Reklam
Beyaz
Bir bademin altına, yorgun, oturmak biraz, Ayrı ayrı seyretmek çiçek açmış her dalı. Artık bütün renklerden, artık uzaklaşmalı: Beyaz işte, aylardır gözümde tüten beyaz. İş bitti... Uzaklarda ilk ümitler gibi yaz, Duyuyorum bu sabah, kış içimden çıkalı, İçimin dört duvarı bembeyaz badanalı, Ah, sade nefes almak, göğsüme dolan bu haz... Bir kuş ötecek şimdi... Havada bir durgunluk, Mermeriyle konuşan açık kalmış bir musluk, Beyaz çiçeklerini tektük düşüren kiraz. Bahar pınarlarından içime damlayan su, Bembeyaz çiçeklerin ıslak, temiz kokusu, Kış bitti... Uzaklarda ilk ümitler gibi yaz..
Ziya Osman Saba
Ziya Osman Saba
Konuşmadı. Yaslı bir bakış bekletti gözlerinde sadece. Bir nihayetsiz ah gizliydi onun da ıslak kirpiklerinin uçlarında.
Sayfa 40
Ve bir de karanlığın ortasında ıslak kibritleri yakma telaşı
Islak bir karanlık duruyordu kendisiyle dünyası arasında.
Sayfa 2 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Reklam
Yağmur çiseliyor, korkarak yavaş sesle bir ihanet konuşması gibi. Yağmur çiseliyor, beyaz ve çıplak mürted ayaklarının ıslak ve karanlık toprağın üstünde koşması gibi.
Nazım Hikmet Ran
Nazım Hikmet Ran
Dorian bir kadının orgazm olmasına yardım edebilecek şeylere dair beyin fırtınası yapmak için kadınlarla bir araya geldiğinde, yapılan listede dil birinci sırada yer alıyor ve bu anons edildiğinde sıklıkla sevinç çığlıkları duyuluyor. Dil, neden böylesine popüler acaba? Dil; ıslak, yumuşak, sıcak, hızlı ya da yavaş her türden zevk okşayıcı dokunuşu gerçekleştirebiliyor. Kısacası yapısı dolayısıyla birçok kadın için orgazmın merkezindeki klitoral stimülasyona birebir. Evli kadınlar arasında yapılan bir çalışmada katılımcılar oral seksi orgazm olmanın en keyifli yolu seçmişler. ... birçokları için oral aksiyon seksin en leziz tatlarından biri.
Pazar günleri... Şimdilerde... Sokak aralarından geçerken... gözüme pijamalı aile babaları ilişirse, kışın, yağmurlu gri günlerde tüten soba bacalarına ilişirse gözlerim... evlerin pencere camları buharlaşmışsa... odaların içine asılmış çamaşır görürsem... bulutlar ıslak kiremitlere yakınsa, yağmur çiseliyorsa, radyolardan naklen futbol maçları yayımlanıyorsa, tartışan insanların sesleri sokaklara dek yansıyorsa, gitmek, gitmek, gitmek, gitmek, gitmek......... isterim hep.
Arabada bir başka oluyor:))
Arabayı çalıştıracakmış gibi geri çekildi, hemen sonra tekrar ileri atılarak dudaklarımı ateşli, ıslak, yırtıcı bir öpücükle hapsetti. Ağzı benimkini tüketiyordu, dilinin vuruşları derin ve hızlıydı. Ben de tıpkı onun gibi doyumsuzdum. Elim saçlarının arasına kaydı, onu saç köklerinden tutarken çılgınca tadına bakıyordum. Eliyle göğsümü kavrayarak yukarı kaldırırken başparmağı ve işaretparmağı sızlayan göğüs ucumu kuşatıyor ve ritmik bir şekilde çekiyordu. İnledim, uyarılmış ve açtım.
Reklam
Bahar geldi sevdiğim bahar Toprak çimenine kavuştu Dallar yeşilini giyindi, kuşlar sevincine Parklar doldu çocuklarla Elimde sigaramla ben Yine baş başa ufuklarla Bahar geldi sevdiğim bahar Gecemde cırcır böcekleri Yabani bülbüller ne hoş seda da Yağmur sabahtan beri serpip geçiyor Sanki kokun sinmiş kara toprak da Bahar geldi sevdiğim bahar İçimde yılların burukluğu nedendir Bahar gelmiş sevincim yok, neyleyim Sonunda yanağım ıslak söken şafakta Sanki bütün yangını aşkın bendedir Fayda yok üşümekte, titremekte, ıslanmakta Bahar geldi sevdiğim bahar M. İlhan Genç
Kimi gün öylesine yalnızdım Derdimi annemin fotoğrafına anlattım. Annem Ki beyaz bir kadındır. Ölüsünü şiirle yıkadım. Bir gölgeyi sevmek ne demektir bilmezsiniz siz bayım Öldüğü gece terliklerindeki izleri okşadım. Çok şey öğrendim geçen üç yıl boyunca Acının ortasında acısız olmayı, Kalbim ucu kararmış bir tahta kaşık gibiydi bayım. Kendimin ucunu kenar mahallelere taşıdım. Aşk diyorsunuz ya, İşte orda durun bayım Islak unutulmuş bir taş bezi gibi kalakaldım Kendimin ucunda Öyle ıslak, Öyle kötü kokan, Yırtık ve perişan. Siz aşkı ne bilirsiniz bayım Aşkı aşk bilir yalnız!
Ölüm Charlotte, soğuk, ıslak bir toprağın içine yatırılıp, üstü yine toprakla örtülmüş bir insan. Bu, o demek!
Yeşil yosun, beyaz bulut, beyaz martı, mora çalan ıslak kayalar, karşıdaki mor dağlar, çıplak adalar...
Onu yitirdim yitireli, aramızda bir taş duvar, ıslak bir set, deliksiz penceresiz, kurşun gibi bir taş duvar yükseldi yükseleli, hayatının ebediyen boş ve kayıp bir hayat olduğunu kavramıştım.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.