Rasûlullah (s.a.v.) buyuruyor ki: "Ya iyilikleri emreder ve kötülüklerden nehyedersiniz, ya da Allah kendi katından yakın zamanda üzerinize bir azab gönderir. Sonra Allah'a yalvarıp dua edersiniz ama duanız kabul edilmez."
"Nefislerinize beddua etmeyin, çocuklarınıza beddua etmeyin, hizmetçilerinize de beddua etmeyin. Mallarınıza da beddua etmeyin. Olur ki, Allah'ın duaları kabul ettiği saate rast gelir de, isteğiniz kabul edilir."
Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki: "Ömrünün uzun olmasını rızkının artmasını isteyen kimse; ana-babasına iyilik etsin yakınlarıyla alâka ve münasebetini devam ettirsin. "
...Allah'tan ve O'nun zikrinden gafil olmak belaların en büyüğüdür, felaketlerin en korkuncudur. Çünkü Allah'ı unutmak, Allah tarafından terk edilmek olacaktır.
Hazreti Peygamber Ashâb-ıyla konuşurken, yanından iki kişi geçti. Hazreti peygamber, o iki kişiye:
-“Sizde dinleyin. Büyük bir kâr elde edersiniz” dedi. Hazreti Peygamber konuşmasını bitirdi. Ashâb dağıldıktan sonra Hazreti Peygamber ayağa kalktı. O iki adam:
-“Ey Allah’ın Resulü! Sen bize “dinleyin, büyük bir kar elde edersiniz“ dedin. Bu sadece bizim için midir yoksa buna herkes dahil midir?“ dediler. Hazreti peygamber:
-“ İlim öğrenmek isteyen hiçbir kimse yoktur ki onun bu isteği geçmiş günahlarına kefaret olmasın.”
Çağın Firavunları ile karşılaştığın zaman Hz. Musa gibi:
"Rabbim! Gönlüme ferahlık ver, işimi bana kolaylaştır. Dilimdeki tutukluğu çöz ki sözümü anlasınlar."
Davetçi bilmelidir ki, af ve bağışlayıcılık davetin en önemli prensiplerinden biridir. Kırıcı olmamak insanları incitmeden, nefret ettirmeden muhabbetlerini kazanarak anlatabilmek en büyük başarıdır.
"İnsanların en hayırlısı onlara haklarını verendir. Hak sahiplerinin, haklarını zahmetsizce alamadığı bir millete hayır yoktur ve o millet iflah olmaz."