Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bilinen ilişkide, çalışan kadın iş ile çocuğu bir arada, hiç kimse zarar görmeden yürütemez, fakat galiba çocukların zararı en fazladır, çünkü onlar, sevgi için değil para için çalışan kimselere emanet edilmişlerdir. Çocuk sadece kendi ebeveyni için ve kendi evinde şahsiyettir. Kreşte o çoğu zaman, mürebbiye-memur için sadece eşyalar arasında bir şeydir. Kreşler, anaokulları ve yurtlar çok az terbiye eder ve yetiştirir, bu kurumlar çocukların duygusal tarafını gelişmemiş ve bakımsız bırakarak, onları sadece "gözetir ve korur".
Acaba çağdaş dünya hiç "çağdaş" mıdır? Nasıl bir ölçü kullanalım? Bu sebeple şu belirsiz çağdaşlık kavramını idealize etmeyelim. Çünkü sonunda, bizim şu anki çağdaşlığımız, diğer bütün eskileri gibi sadece bir zamanın (hakikatler ve sapkınlıklar) toplamıdır.
Sayfa 101 - Fide YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Bertrand Russel:
Biz, medeniyet olarak Batı Avrupa medeniyetini görüyoruz ve bu dar ve sınırlı bir görüştür.
Sayfa 122 - Fide YayınlarıKitabı okudu
Gencimize İslam'ın ne olması gerektiği değil, eskiden ne olduğu anlatılmaktadır.
Sayfa 127 - Fide YayınlarıKitabı okudu
tespit üstüne tespit
Din söz konusu olduğunda insanları genel olarak, inanan ve inanmayanlar olarak ayırırız. Dikkat edelim ki bu ayırım çok sathi ve epey basitçedir. Bunun içinde en kalabalık olan, üçüncü topluluk eksiktir. O topluluk kendini inanan sayan ve öyle ifade eden fakat hakikatte öyle olmayan kimseler topluluğudur. Onlar az ya da çok Allah' a ibadet eden, bayramları kutlayan, dinin belli bazı "adet" ve sembolleri yerine getiren, fakat onlar korkudan savaş alanından hemen kaçan, ticarette son derece soğukkanlı olarak aldatan, vicdan azabı duymadan başkasının sırtından geçinen, içki içen ve eğlenen, bin sene yaşayacakmış gibi hayatlarını, mallarını ve makamlarını korkuyla koruyan veya kendilerinden güçlü olanlara esirmişçesine yalakalık yapan kimselerdir v.s. Bu tip insanların belirgin özellikleri korkudur. Hayat için korku, mal için korku, makam ve mevki için korku. Bir güç sahibi veya hükümetin desteğini kazanmak için çabadır onların yaptıkları. Bütün bu korkular arasında bir tek korku eksiktir: Allah korkusu. Bu ruhla ve böylesine belirsiz ve ikiyüzlü atmosferde kendi nesillerini büyütürler.
Onlar İslamî fikir ve çıkarların savucunuları değiller, aksine iktidardaki rejimlerin memurlarıdır Onlar, İslam hakkında, siyasî iktidarın iradesi istediği kadar konuşurlar ve genel olarak bu iktidara hizmet ederler.
Sayfa 135 - Fide YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Annem vefat ettiğinde ise, daha acı ruhumda taze iken, şu cümlelerin bulunduğu Kur'an sayfasını severek açardım: "Ey huzur içinde olan can! O, senden, sen de O'ndan hoşnut olarak Rabbine dön! Ey can! İyi kullarımın arasına gir. Cennetime gir." (Fecr suresinin sonu). Bu cümleler her zaman gözyaşlarımın dökülmesine sebep oluyorsa da, aynı zamanda en iyi şekilde beni teselli ediyordu.
Sayfa 145 - Fide YayınlarıKitabı okudu
Herkes Kur'an'da kendisinin değeri kadarını bulacaktır.
Sayfa 147 - Fide YayınlarıKitabı okudu
Kitaplarımız, cami kapılarının eşiklerini eskiten fakat ruhları boş olan kimselerin kıssalarıyla doludur.
Sayfa 157 - Fide YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Bütün büyük muharebeler, M. Kemal'in kendisinin de katıldığı dinî merasimlerle başlardı.
Sayfa 175 - Fide YayınlarıKitabı okudu
İslam hareketlerinin dayanağı halktır. Seküler olanı ise (genelde iktidarda olan) orduya dayanmaktadır.
Sayfa 181 - Fide YayınlarıKitabı okudu
“İmanınıza, bayrağınıza ve devletinize sımsıkı sarılın.”
İslam sadece inanç değil daha fazlasıdır. O, insanın sadece özel hayatını ve davranışlarını değil toplumsal hayatı da tamamıyla kapsayan bir dindir. İslami Yeniden Doğuşun Sorunları, Aliya İzzetbegoviç
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.