Okuduğum ikinci İsmail güzelsoy kitabı. Yine gerçek üstü kurgu üzerine kurulmuş. Bu sefer biraz daha uzun yazmış, hatta günün sosyolojik sıkıntılarına da yer vermiş. Aralara eleştirel konular ayrıca hoşuma gitti. Maraş depreminden bile bahsetmiş, hükümetin kendi halkına yaptığı sıkıntılardan da yer yer bahsetmiş. İstanbul’daki tarihi dokunun nasıl yok edildiğine de güzel bir kurgu içerisinde yer vermiş. Kargaların konuşmasından tut kaplanın varlığına, pek çok konuda imgeleme yoluyla bize bir çok şey aktarmaya çalışmış. 50 santimlik normal bir insan şeklindeki cüce ailenin insanların arasında neler çektiğini, kötünün her yerde kötü olduğunu, iyiliğin ise her zaman olması gerektiğini anlatmaya çalışmış. ToplumUmuzun hiçbir nörolojik araza toleransı yok ve ve yazar bunu Perizat ile Kosta üzerinden çok güzel aktarmış.