Evvabin namazı, akşam namazından sonra dünya kelamı konuşmadan evvel altı rekat (iki rekatta bir selam ile) kılınan nafile namazdır. Bunun hakkında çok müjdeler vardır. On iki senelik nafile sevabı olduğu rivayet edilmiştir.
Evvabin: Allah-u Teâlâ'ya tevbe ve istiğfar ile dönmek manasındadır. Akşam ile yatsı arasında kılınan nafile namaza evvabin denilir.
Ebu Hureyre (Radıyallahu Anh)dan rivayet edilen bir hadis-i şerifte Rasûlüllâh (Sallallahu Aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur:
عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّه تَعَالَى عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: «مَنْ صَلَّى بَعْدَ الْمَغْرِبِ سِنَّ رَكَعَاتٍ لَمْ يَتَكَلَّمْ فِيمَا بَيْنَهُنَّ بِسُوءٍ، عُدِلْنَ لَهُ بِعِبَادَةِ لِنْتَيْ عَشْرَةَ سَنَةٌ»
"Her kim akşam namazından sonra, arasında kötü bir kelam konuşmadan altı rekat kılarsa, onun için on iki sene ibadete denktir." (Tirmizî, Salât:321, no:435, 2/298)
Yatmadan evvel yapılacak birçok iş var:
a-Yeni bir abdest alıp kabir nur namazını kılmak.
b- Duhan Suresi ve Tebareke Suresi okunur, geçmişlere bağışlanır.
c- En az 100 kere istiğfar edilir.
d-Esmâü'l-Hüsnâ okunur.
e- Allâh dostlarının silsilesi okunur.
f-33 kere tesbih, 33 kere hamd ve 34 kere de tekbir söylenir.
g-21 kere İhlas Suresi okunur.
h-Fatiha, üç İhlas, Felak ve Nas sureleri okunup avuçlara üflenerek üzerine sürülür. Bunlardan sonra:
بِسْمِكَ اللَّهُمَّ أَمُوتُ وَأَحْيَا.»
"Ey Allâhım! Sen isminle ölür, senin isminle dirilirim" denerek sağ omuz üzerine yatılır ve artık dünya kelamı konuşulmaz.
Teheccüd namazı Nebi (Sallallahu Aleyhi ve sellem)e vacipti. Bizler için çok önemli bir sünnettir ve kalbin uyanması için şarttır.
Uykudan uyanınca okunan çok faziletli bir dua vardır ki bunun hakkında Ubâde ibni's-Sâmit (Radıyallahu Anh)dan rivayet edilen bir hadis-i şerifte Rasûlüllâh (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
عَنْ
Particilik haramdır, milleti bölmek demektir, milleti felakete sürüklemek demektir.
Particilik Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve sellem)in yoluna aykırıdır. Bunlar milleti aldatmaktan başka işe yaramıyorlar. Sahabe-i Kirâm bizim gibi mi yaptı? Onlar tefrikaya mi düştüler bizim gibi? Birbirlerine saldırdılar mı, birbirlerinin kalbini kırdılar mı? Yok. Ama biz particilik için birbirimizi yiyecek duruma geldik Allâh muhafaza etsin.
Bugün de bizi tefrika yani particilik ve kadın fitnesi yıktı. Kadınlar okullardan, işyerlerinden çekilmelidir. Yüz- dört kitaptan biri bile fetva vermez kadının çalışacağına dair. Kız çocuğunun mektepte işi yoktur.
Beni İsrail'in ilk yıkılışı kadınlar yüzünden olmuştur. Kadınların vazifesi ev işleri yapmak, efendisine itaat etmek ve millete memlekete hayırlı evlat ve asker yetiştirmektir. Budur kadınların vazifesi, başka yok. Çalışmak eve bakmak para kazanmak kadının değil erkeğin işidir. Madem bakamayacaktı niçin aldı elin kızını işyerlerinde süründürüyor?!
Türk Müslüman kadını, iyi asker yetiştirmiştir. Bunu o Napolyon bile anlamıştır. Türklere mağlub olunca: "Bizi bu asker değil, bunların anaları mağlub etti, çünkü anaları bunları tam asker olarak yetiştirmiş" demiştir
Kabir namazı diye bilinen ve uyumadan evvel kılınan iki rekatlık namaz, nerdeyse unutulmuş hatta hiç duyulmamıştır. Halbuki Ümmü Seleme (Radıyallahu Anhâ) Validemiz şöyle demiştir:
عَنْ أُمِّ سَلَمَةَ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهَا قَالَتْ: إِنَّ النَّبِيَّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ كَانَ يُصَلِّي بَعْدَ الْوِتْرِ رَكْعَتَيْنِ خَفِيفَتَيْنِ وَهُوَ جَالِسٌ
"Rasûlüllâh (Sallallahu Aleyhi ve sellem), vitirden sonra oturarak hafif (uzun olmayan) iki rekat kılardı.” (İbni Mace, İkametu's-salât:125, no:1195, 1/377)
Enes ibni Malik (Radıyallahu Anh) şöyle anlatmıştır:
عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ رَضِيَ اللَّهُ تَعَالَى عَنْهُ قَالَ: إِنَّ النَّبِيِّ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ كَانَ يُصَلِّي بَعْدَ الْوِتْرِ الرَّكْعَتَيْنِ وَهُوَ جَالِسٌ، يَقْرَأُ فِي الرَّكْعَةِ الأُولَى بِأُمِّ الْقُرْآنِ وَإِذَا زُلْزِلَتْ، وَفِي الثَّانِيَةِ
قُلْ يَأَيُّهَا الْكَافِرُونَ.
"Nebi (Sallallahu Aleyhi ve sellem) vitirden sonra oturduğu halde iki rekat kılardı. İlk rekatta Fâtiha ve İzâ Zülzile (Zilzal), ikinci rekatta da Kul yâ eyyuhe'l-kâfirûn surelerini okurdu." (Dárekutni, es-Sünen, no:19, 2/41)
Bununla beraber ikinci rekatta Tekâsür Suresi de okunabilir.
"Kim her (farz) namazın peşinden otuz üç kere Subhanellah, otuz üç kere Elhamdulillah, otuz üç kere de Allâhu Ekber derse, işte bunlar (toplam) doksan dokuz olur. Sonra yüzü tamamlayan ise:
لَا إِلَهَ إِلَّا اللهُ وَحْدَهُ لَا شَرِيكَ لَهُ، لَهُ الْمُلْكُ وَلَهُ الْحَمْدُ،
وَهُوَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ »
'Allâh'tan başka hiçbir ilah yoktur. O tektir, hiçbir ortağı yoktur. Mülk de hamd de O'nun içindir. O Allâh-u Teâlâ her şeye kadirdir' derse, günahları deniz köpüğü kadar da olsa affedilir." (Müslim, Mesâcid:27, no:1380, 2/98)