Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Cumhuriyet'in ilk yıllarında başlatılmış olan sanayileşme atılımı, İsmet Paşa'yla beraber acayip bir üst yapısal alafrangalık akımına dönüştürülmeseydi, acaba 'sistem' Türkiye'yi bu kadar gafil avlayabilir miydi?
Sayfa 177 - 25. BasımKitabı okudu
"Tarihin herhangi bir döneminde, bir halife, aklından bu ülkenin mukadderatına karışmak isteğini geçirirse, o kafayı mutlaka koparacağız!" İsmet Paşa, bravo sesleri ve alkışlarla karşılanan bu sözlerine şunları da ekledi: "Herhangi bir halife, gelenek, düşünce ve şekil bakımından, yöntemine uyarak, üstü kapalı ve açık olarak Türkiye'nin kaderiyle ilgiliymiş gibi durum almak isterse, Türkiye devlet adamlarını ödüllendirirmiş, gönüllerini hoş edermiş gibi bir anlayışla düşünürse, bunları ülkenin yaşamıyla ve varlığıyla taban tabana zıt sayacağız, hareketlerini vatan hainliği sayacağız"
Sayfa 562Kitabı okudu
Reklam
Buyuk Taarruza giderken
İsmet Paşa ya baktı; Siz de ordulara yazılı emrinizi veriniz 26 Agustos Cuma sabahı taarruz edecegiz. Üçyüz yıldır verilmeyen karar ve emirdi bu...
Dedem benim, İstanbul'da Süleymaniye Medresesi'nde okurken, oku­ lu bırakıp yedek subay olarak Çanakkale Savaşı'na katılan dedem... Dedem benim, Yunan işgalcilerine karşı Demirci Mehmet Efe'nin kıza­ nı olarak, ilk kurşun atanlardan biri olan dedem... Dedem benim, İnönü'de, Sakarya'da, Afyon'da cepheden cepheye ko­ şan; vurulan ama ölmeyen, İsmet Paşa'nın emir erlerinden, Triko- pis'in esir alındığını gören dedem... Dedem benim, açlığı da tokluğu da, gölgeyi de güneşi de, suyu da su­ suzluğu da bilen dedem...
GENÇ TÜRKLER HAREKETİ NE ZAMAN BAŞLAR? - Haykırış!
Daha Harp Okulu sıralarındayken yakalanıp Yıldız Sarayı'nda özel mahkeme karşısına çıkarılan Enverler, Kurmay Okulu'nu bitirdiği günde tevkif edilen ve aylarca süren hapislerden sonra Suriye'ye sürgün edilen Mustafa Kemal ve arkadaşları, daha 22 yaşında bir kurmayken, Edirne gizli ihtilal cemiyetinin başı haline gelen Yüzbaşı İsmet (İnönü) ve benzerleri, bu şiirleri, fırsat buldukça haykırdılar.
Sayfa 13 - Remzi KitabeviKitabı okuyor
Atatürk sonrası: İnönü ve diğerleri ...
Atatürk'ün hayatının sonlarına doğru İsmet İnönü, gerçekleştirmek için Atatürk'le birlikte savaştıkları ilkelerden uzaklaşmaya başladı. Büyük komprador burjuvazi ile çevrilen İsmet İnönü, gerek iç gerek dış politikada onun etkisinde kaldı. Atatürk ile arasında yabancılaşma başladı. Atatürk ile İnönü arasındaki başlıca anlaşmazlık
Sayfa 236 - AralovKitabı okudu
Reklam
Dini Kulanan çok vazla
İsmet Paşa "Ben dindar bir aileden geliyorum. Dindar bir insanım. Dinimizin üzerinde çok düşünmüşümdür. Sizler de dindarsınız. Elbet siz de dinimiz üzerinde düşünmüşsünüzdür. Size ve kendime soruyorum: İslamlık, isteyenin istediği yere çekebileceği, hainlik için de kullanılmaya elverişli, lastikli, her emele uydurulabilir bir din midir?" Yaşlı, genç subaylar itiraz ettiler: "Hayır!"
Lozan Konferansı
Türk delegasyonunun Curzon'un emperyalist emelleri karşısında gösterdiği tavizkârlık ve Sovyet Rusya'ya yakın görünme korkusu, Türkiye'nin Lozan Konferansı'nda yalnız kalmasına sebep oldu ve başarılarını hatırı sayılır derecede küçülttü. Oysa Türkler konferansa sadece Yunanlıları ve Sultan'ı değil, bütün İtilaf
Sayfa 212Kitabı okudu
Musul ...
Mustafa Kemal Paşa bir gün bana, Curzon'un (Lord Curzon, 1919-24 arası İngiltere Dışişleri Bakanı) Musul petrolleriyle kişisel ilgisi olduğunu söylemişti. Curzon Musul'daki Turkish Oil şirketinin ortaklarındanmış. Sultan Abdülhamid bir zamanlar Musul petrollerinin sahibiymiş. Abdülhamid'in varisleri kendi haklarını Amerikalılara devretmişler. ABD Standard Oil'in çıkarlarını savunuyormuş. Mustafa Kemal, "Musul İngilizler için Kürdistan'a en yakın bir yerde bölge olarak çok önemlidir," dedi. "İngilizler Musul'u tamamen anlaşılır amaçlar için ellerinde bulundurmak isterler. Çünkü Musul, Sovyet Rusya'ya, İran'a en yakın bir yol, Türkiye'ye baskı yapmak için en uygun bir bölgedir."... İsmet Paşa, Lozan'da Musul'u geri alamadı. Bu konuda Türkiye yenilgiye uğradı. Daha sonra Rauf Bey Birleşik Amerika, İngiltere ve Fransa arasında Musul petrolleri konusunda bir anlaşmaya varıldığını bildirdi. Bu anlaşmaya göre bu üç devletten her birine %25 oranında bir pay ayrılmış, geri kalan %25 pay da bu anlaşmaya sokmayı başaracakları dördüncü bir devlete verilecekmiş.
13 Kasım 1970 günlü Milliyet gazetesinde Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Atatürk dönemi hakkında bazı ilginç bilgileri açıklamıştır: "(…) Biz Atatürk'ün ne olduğunu, ne yapmak istediğini anlamamışız ve hiçbir zaman anlamayacağızdır. Milli Mücadelemizi bir anarşi halinden çıkarıp bir devlet ve hükümet strüktürü içine alma amacı ile kurmak
Sayfa 166Kitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.