VİRÜS BİR KERE YERLEŞTİ!..
- "İstanbul Sözleşmesi’ni, toplumsal cinsiyet eşitliği şemsiyesinin altında Türk toplumunun, tarihinin, kültürünün, medeniyetin, dininin, örfünün, adetinin ortasına bıraktılar değil mi?" - "Bıraktılar ama belki de getirmeden evvel danıştılar. Bak burası da çok ilginç. Kime danıştılar? İşte bazı psikiyatrlara, bazı sosyologlara
Değerlim.. ilacım..
Sadece iki gün önce değerli
K.. كبری
K.. كبری
ablamın bu iletisi beni duygulandırmıştı (Belki sizlere garip gelecek fakat İstanbul ve İsmailağa benim ilacım gibi) Ve şimdi bu gün çok alakasız bi anda evdekiler “kalkın Fatih’e gidiyoruz” dediler nasıl sevindim anlatamam Ayda yılda bir İstanbul’a gelip geldiğimde ilacımı alamasaydım çok üzülürdüm
K.. كبری

K.. كبری

@ercnkbraa
·
1w
Anlık bir tutam huzur almaya geldim 😌
Reklam
Kralın biri adamlarıyla beraber geziye çıkmış. Bir çiftliğe uğramışlar. Çiftlik sahibi, krala bir tay hediye etmiş. Kral bu tayı dönüşte bahçıvanbaşına teslim etmiş. Bahçıvanbaşı taya bakmış, büyütmüş. Tay kocaman bir at olmuş. Bahçıvanbaşı bir gün kralın huzuruna çıkmış, – Kralım ben bu tayı büyüttüm kocaman bir at oldu ama bu asaletini
İmkanın sınırını görmek için imkansızı denemek lazım.
- İstanbul’u niçin fethettiklerini sorduklarında 'önce o benim gönlümü fethettiği için' - 'Biz toprakları değil gönülleri feth etmeye gidiyoruz. Savaş herkesle, barış ancak onurlu insanlarla yapılır.'
Fâtih Sultan Mehmed
Fâtih Sultan Mehmed
seneyi devriyesini rahmetle anıyorum . _Edirnekapı şehitliği_
İstanbul Fethi
Biz toprakları değil gönülleri fethetmeye gidiyoruz.Savaş herkesle,barış ancak onurlu insanlarla yapılır. Fatih Sultan Mehmet Han
BİR TEK KURUŞU BİLE EKSİK DEĞİLDİ Avrupalı bir ressamın Osmanlı İstanbul'unda yaşadığı olayı kendisinden dinleyelim: "İçerisinde -o zamanın parası ile-bin kuruş olan bir torba ile Beyoğlu'na doğru gidiyordum. Tophane İskelesi'ne çıkarken torbam yırtıldı. Paraların bir kısmı rıhtımın üstüne bir kısmı da denize döküldü. "Eyvah" bile demeden çevrede bulunan insanlar bir anda paralara yöneldiler. Herkes bir şeyler topluyordu. Hatta kayıkçılar da suya dalıp denizin dibine inen paraları çıkarmıştı. Ben şaşırmış bir halde olan biteni izlemekteydim. Bir de ne göreyim! Herkes topladığı paraları torbamın içine koymaya başladı. Şaşkınlığım devam ediyordu. Yaptıklarına karşılık cömertlik yapmak istedim ama kim olsa aynısını yapardı dercesine hiçbiri yardımı kabul etmedi. Zaten o kadar kalabalıklardı ki hepsine bahşiş yetmezdi. Toplama işlemi bittikten sonra bir hamal torbayı sırtlayıp evime kadar götürüverdi. Eve çıkar çıkmaz birçoğunun kaybolduğunu düşünerek paralarımı saymaya başladım. Bir de ne göreyim, torbamın içinde tamı tamına bin kuruş vardı. Gözlerime inanamamıştım. Bir kez daha saydım ama sonuç değişmemişti. Bir tek kuruşum bile eksik değildi."
Reklam
413 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.