Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
184 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
İtalyancaya da çevrilmiş bir roman. Umarım okuyan İtalyanları da çok etkilemiştir. Kurgusu, dili ve uyandırdığı merak duygusu ile bırakamadan birkaç saat içinde okuduğum nadir kitaplardan. Gereksiz betimlemeler yok, olaylar anlatılırken aynı zamanda ortam da tanıtıldığından kopukluk yaşamadan okunabiliyor. 6-7 Eylül gibi geçmişin karanlık 2 günü anlatılırken sokakta yaşayan ve gerçek acıları çekenlerin hikayesi gözler önüne serilmiş. O yılların İstanbul'unun renkli insan mozaiğini, Beyoğlu'nu, İstiklal Caddesi'ni, Cihangir'i hissettiren eser İstanbullu Elefteria...
İstanbullu Elefteria
İstanbullu ElefteriaKemal Yılmaz · Yeni İnsan Yayınevi · 201641 okunma
184 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
22 saatte okudu
Bu ülke ne kadar çok acı yaşamış. Güzel İstanbul’da bu acılardan nasibini almış 6-7 Eylül olaylarını babam anlatırdı. O gece rum komşumuzun nasıl da evlerine sığındığını. Sonradan tamamen planlanmış olduğu ortaya çıkan bir provakasyon. Çevre illerden getirtilen insanlara yaptırılan yağma ve talan. Sonrasında insanların yaşadıkları yurtlarını terk etmeye başlamaları. Bunu planlayanlar ne elde etti? İstanbullu Elefteria ‘yı okurken babamın anlattıklarını da okudum sanki. İnsanların gözü dönmüşcesine ülkenin vatandaşlarına etnik kimlikleri farklı diye yaptığı zulüm. Tecavüzler yakıp yıkmalar, onların inançlarını teminat altına alan Fatih Sultan Mehmet’e rağmen kiliselerin yakılması. İstanbullu Elefteria ‘yı okurken anlatılan o iki geceyi düşündüm. İnsanların nasıl birbirlerine yardımcı olmaları, cahil ve ırkçıların nefreti… Sıradan bir canım cicim senin için ölüyorum şeklinde bir aşk hikayesi de yok ve romanda o aşkın mahremiyetine dokunulmamış. Magnolia’nın annesi Elefteria’nın günlüğünü ve mektubunu bulması ile roman daha heyecanlı bir hal alıyor. Anlatım çok sade ve o kadar akıcı ki sayfalar nasıl birer birer bitiyor anlaşılmıyor. Güzel bir roman öyle olmasa yurtdışında da kolay kolay yayınlanmazdı. Ancak biraz gölgede kalmış. İyi ki okumuşum… İnsanlığa dair çok şey kattığını düşünüyorum…
İstanbullu Elefteria
İstanbullu ElefteriaKemal Yılmaz · Yeni İnsan Yayınevi · 201641 okunma
Reklam
Ölümün erken geleni içinizi burkar, geride kalanların acısını hissedersiniz. Belki de böyle bir şey yaşamamak için dua edersiniz içinizden...
Sayfa 12 - Yeni İnsan YayıneviKitabı okudu
Aylardır rafınızda duran bir kitap vardır. Hadi biraz okuyayım da uykum gelsin dediğiniz olur. Ve o kitabı alırsınız ama bırakamazsınız. Beni uykusuz bıraktın, ağlattın
İstanbullu Elefteria
İstanbullu Elefteria
184 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
20 saatte okudu
İyi kitap çok satan kitap değildir.
Okumaya başladım ve bırakamadım. Kitap öylesine akıcı bir dille yazılmış ki. Betimlemeleri okurken bile olayın içindesiniz. Kurgusu çok güzel, geçiş yaparak geçmiş ve gelecek arasındaki köprü gayet iyi kurulmuş. Beyoğlu'nu bildiğimden kitabı okurken yazarın bahsettiği yerlerde geziyor gibi oldum... Gezi Parkının tarihçesine bile kısaca dokunulmuş. Yerler ve mekanlar tam doğru olarak verilmiş. Özünde insanlığı işleyen bir eser. 6-7 Eylül olayları anlatılırken duygu sömürüsü hissine kapılmıyorsunuz. Diyaloglar çok doğal sanki bir film izler gibi oldum. Kitabın bir bölümündeki Mete Bey ve Sabahat Hanım tipleri gözümün önünde Münir Özkul ve Adile Naşit'i canlandırdı. Kitapta bütün duygulara dokunulmuş, Rum vatandaşlara saldıranların içindeki anlamsız nefret, Türk ve Rumların komşuluğu, sevgi, dostluk, vefa... Roman yaşadığı dönemin sosyal yaşamını anlatıyor 3 gencin Avare filmi izlemesi, Çiçek Pasajı'na gitmeleri kısaca İstiklal Caddesi...
Kemal Yılmaz
Kemal Yılmaz
'ın ilk kitabı imiş ve İtalya'da da basılmış. İlk kitabın yurt dışına çıkması ve kütüphaneye girebilmesi zaten değerli olduğunu gösteriyor...Okuyan bir arkadaşım 6-7 Eylül 1955 ile ilgili okuduğum en güzel roman, adı duyulmuş bir yazar yazsa idi binlerce satardı demişti gerçekten de çok haklı imiş...
İstanbullu Elefteria
İstanbullu ElefteriaKemal Yılmaz · Yeni İnsan Yayınevi · 201641 okunma
Temmuz sıcağında, güneşin yansımasıyla gözleri yoran bembeyaz taşların her birinde ayrı bir hikâye... Kimi tamamlanmamış, yarım kalmış ya da orada yatanda saklı, asla bilinmeyecek öykülerin kütüphanesi... (müthiş bir mezarlık tasviri)
Reklam
Rumlar, Ermeniler, Museviler, Türkler... Bir arada yaşamanın ne demek olduğunu çok iyi biliyorduk. Çünkü birlikte aynı mahallede doğup, birlikte büyüyorduk. Sokakta top oynadığımız arkadaşımıza bakmazdık ki Türk mü, Musevi mi, Ermeni mi diye. Adını bilirdik bize yeterdi.
184 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Bu kitabı beğeneceklerine emin olarak arkadaşlarıma hediye edebilirim.
Kemal Yılmaz
Kemal Yılmaz
tarafından 2016 da kaleme alınmış. Ne yazık ki bu kitap ile geç tanıştım. 1000Kitap sayesinde ilgimi çekti.
İstanbullu Elefteria
İstanbullu Elefteria
sayfasında da İtalya'da yayınlandığını okuyunca merak ettim ve alıp okumaya karar verdim. İlk kitap ve yurt dışına açılmış. Türk okuyucu kitlesinin kaçırdığı okunması gereken romanlardan biri. Gerçek bir hikâyeden esinlenmiş, kitapla ilgili yorumlarda bahsedilmekte (Kitap Yurdu). Dil çok akıcı ve sade, betimlemeler uzatılarak konudan ayrılıp sonrasında da toparlanma ya da kopukluk yok. Geri dönüşler ve yakın tarihe gidip gelmeler arasında sıkılmıyorsunuz, aksine keyif veriyor. Kitabın en önemli özelliğinden biri de içinde hep canlı olan merak duygusu. Bu da acaba ne olacak diye diğer bölüme ondan da öteki bölüme geçmenizi sağlıyor ve bir solukta okunan bir kitap sonrası oturup düşünüyorsunuz. Sonu ise kolay tahmin edilemeyecek bir şekilde bitiyor. Asırlardır İstanbul'da yaşayan Rumlardan sıradan bir kadının hikâyesi. Ancak
Kemal Yılmaz
Kemal Yılmaz
romanda o dönemi ustaca anlatarak yeni nesillerin bilmediği 6-7 Eylül 1955 tarihlerini acılarıyla, acı çekenleriyle ortaya koymuş. Romanı da önemli yapan unsurlardan biri de bu sanırım. Bir arkadaşıma hediye olarak alır mıyım? Evet.
İstanbullu Elefteria
İstanbullu ElefteriaKemal Yılmaz · Yeni İnsan Yayınevi · 201641 okunma
184 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
26 saatte okudu
Okunan kitap bir mesaj da vermeli. İstanbullu Elefteria da insanlık mesajı veren bir roman. Kitap Yurdu'ndan alırken yaşanmış bir hikâye olduğunu yorum kısmında gördüm. Sanırım kitabı da başarılı kılan yanı bu. Ama o kadar güzel anlatılmış ki. 1955 İstanbul'unu adeta yaşıyorsunuz. St.Antuan kilisesi, Çiçek Pasajı , İstiklal Caddesi'nde hissediyorsunuz kendinizi. 6-7 Eylül gecesi sokaklarda yaşananlar bir sinema gibi yansıtılmış. Yazarın dili çok yalın... Öyle ki kitabın başındaki mezarlık bölümünde sıradan insanların hisleri yer almakta. Hepimiz mezarlıkta doğum ve ölüm yıllarına bakarken bazı mezar taşlarında duygusallaşmaz mıyız? O yaşanmasaydı denen 2 gece de Türk ve Rum komşuların birbirlerine olan destekleri yansıtılmış kitapta. Ve cehaletin ırkçılığın kirli yüzü ortaya konmuş... Yapılan provakasyonların sonucunda masum insanların, -ki bunların arasında Türkler de var-, nasıl zararlar gördüğü ortaya konmuş. Tabelasında Doçent yazan doktorun muayenehanesi bile "bu gavur" diye yağmalanmış. Ya da Ermeni Surp Agop Hastahanesi önünde Rumlar kalleş diye bağırılması... O yıllara ait Zeki Müren'in Manolya şarkısı romana ayrı bir tat veriyor çünkü ana kahraman Elefteria'nın kızı Magnolia... Sonunu tahmin edemeyeceğiniz bir şekilde yazıldığında kitabın bitiş sayfasını çok başarılı buldum... Zevkle bir solukta okunacak, okunduktan sonra da sizi o günleri araştırmaya sevk edecek bir roman. İtalyancaya çevrilmiş olması da ayrı bir başarı... Yazarı ilk kitabında bu başarıyı yakaladığından dolayı kutluyorum...
İstanbullu Elefteria
İstanbullu ElefteriaKemal Yılmaz · Yeni İnsan Yayınevi · 201641 okunma
Mutlaka sokağımıza git, evinizi gör, şimdi başkaları oturuyor olabilir ama o ev sizin eviniz, annenin evi, o sokağa gittiğinde bunu hissedeceksin. Çiçek Pasajına git, orada rakı iç. Madam Anahit akerdeonu ile gelir mutlaka, onu dinlemeyen yoktur Çiçek Pasajına gidip de.
Sayfa 86 - Yeniinsan YayıneviKitabı okudu
Reklam
6-7 Eylül 1955 Beyoğlu
Bir kadın merdivenlere çökmüş oturuyordu, hiç sesi çıkmıyordu. başını dizinin üzerine koymuş öylece duruyordu. Biraz daha yaklaştıklarında üzerindeki elbisenin yırtılmış olduğunu gördüler. Hayri yavaşça yaklaştı " Hanımefendi" dedi Kadın yüzlerine bakamadı, korkudan titriyordu, kendini geri çekti. Başını yerden kaldıramıyor, saçları dağılmış aşağı sarkıyordu. "Pardösümü bulur musunuz bana lütfen? diyebildi
Sayfa 161Kitabı okudu
6-7 Eylül 1955 Polise Karakolları terk etmeyin emri verilir.
Türkiye Cumhuriyeti'nde yaşayan ve hakları güvence altında olan vatandaşların bazılarının malları, namusları, canları tehlikedeyken onları koruyacak, bunu yapanlara dur diyecek kimse yoktu ortada. Polis sanki yok olmuş, caddeler, sokaklar, evler azgın kalabalığın insafına terk edilmişti.
Sayfa 166Kitabı okudu
İstanbul, 6-7 Eylül 1955 utanç gecesi yaşananlar
"Ne garip, Fatih İstanbul'a girerken kimsenin malına, canına dokunmayın demişti." Grubun önünde yürüyen bir genç bağırdı. "Bayrak asmayanların neyi varsa kırın parçalayın!" Kalabalığın gözü dönmüştü. Herkes bir yerlere vuruyor saldırıyordu. İçlerinden biri "haydi bismillah" diye bağırdı. Hiç tanımadığın birinin dükkânını yağmala ve bunu yaparken besmele çek!
Sayfa 157Kitabı okudu
184 syf.
4/10 puan verdi
Kitap adından ve arkasında yazılanlardan bağımsız olarak değerlendirildiğinde güzel denebilir, 6-7 eylül olayları ile ilgili bilgiler veriyor. Onun dışında dili basit ama anlatıcının kim olduğunu çok kolay gözden kaçırabiliyorsunuz, bazen 3. Kişi, bazen anne, bazen kızı, bazen adam bazen de oğlu olabiliyor. Başka yönden baktığımızda arka kapakta vadedilenin aksine ne Elefteria’nın hikayesinden ne de aşklarından bahsediyor kitapta, yalnızca Elefteria’nın İstanbul’daki aşkından bir çocuğu olduğu bilgisini veriyor gerisinde dönemin olaylarını anlatıyor. Büyük bir aşk var diyor, ama ben büyük aşk göremedim. Her şey bir mektupla başlıyor ancak mektubun içeriğine dair hiçbir şey verilmemiş. Neler yaşamışlar, nasıl ayrılmışlar ve sonrasında neden hiç görüşmemişler? Kadın o kadar aşıksa neden bir kez bile görmeye gitmemiş adamı? Çocuğu olduğunu dahi söylememiş. Adam tarafında ise olay sanki gençken yaşanmış geçmiş gitmiş gibi yansıtılmış. Kadının yalnızca yazıp göndermediği bir tek mektup var ve konu orada kapanmış. Muhtemelen gizli kalmasını istedikleri için ayrıntı vermemişler ama neden o zaman kitaplaştırmışlar bunu da anlayamadım. Benim gibi bir çiftin hikayesini okuma beklentisi ile başlarsanız üzülürsünüz.
İstanbullu Elefteria
İstanbullu ElefteriaKemal Yılmaz · Yeni İnsan Yayınevi · 201641 okunma
Annemin bir çocukluk arkadaşı vardı , Ragıp amca. Sıraselvilerde dükkanı vardı. Ramazan ayında pide yaptırmak Türklerin bir âdetidir, annem de pide yaptırır Ragıp amcalara yollardı benimle. Çocukları da anneme "mamiko" yani anne derdi.
78 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.