Her gelişinde umutla geliyor, gelir gelmez kaçmaktan başka bir şey istemeyerek kaçmayı bir kurtuluş gibi görüyor ve bir daha gelmemek yeminiyle çıkınca yine özlemle yanıyordu.
Çekip Gitti Yarınlar
Karanlığın koyu renkli hayaletleri içinde bırakıp, Öylece çekip gitti yarınlar... Güneş doğmak için koşa koşa batmaya gitti. Yalnızlık yetmezmiş gibi bir de tuhaflık gömüldü üzerime... Beraber yemiştik ey ruhum, soluğu beraber tüketip, bitirmiştik. Yakarken sigaraları üst üste, Dumanına canımızı da sardığımızı bilememiştik.. Ah çığlıklar! Ne güzel sesleriniz var, Yankılanırken ücra köşelerinde yüreğimin, Hep sen birikiyorsun damla damla, koyu koyu, Tuzlu ve de acılı.. Elimde değildir, iftitleri görmek, Ama gözlerim de âmâ değil ki görüyor, gülüp, istemeyerek.. Uykumu en tatlı yerinde bölüp, En acısına itecek kadar günahkar bir canım var, O da oynuyor benimle gece gece.. Çaremi, çaresizliğin en tenha yerinde arıyorum, Önce bağırıp sonra da avazımın çıktığı kadar susarak.
Arzu Alpdeğer
Arzu Alpdeğer
Reklam
318 syf.
8/10 puan verdi
·
Liked
Merhaba Bugün sizlere Kumran yayınlarından Yağmur Kutsal kaleminden Yediveren Kışı kitabı ile geldim. Yazarın kalemiyle tanışma kitabım oldu,ilk kapak tasarımı dikkatimi çekmişti,çok güzel değil mi ama Tabiki konusu da tutkulu bir aşk olunca okumamak olmazdı.Betimlemeleri kaleminin akıcı olması,film gibi kurgusu elimden bırakamadan okuyup
Yediveren Kışı
Yediveren KışıYağmur Kutsal · Kumran Yayınları · 202416 okunma
“Macaristan’a gitmek gerektiğinde bütün asker isteyerek yola koyuluyor. Fakat İran bahis konusu olunca sızlanmalar başlıyor… Ordu her defasında İran’a karşı istemeyerek, zorla bir harbe gidiyor. Zira oralar kurak, çöl yerleridir.” 1553
Adına ömür dediğimiz bir meçhulün içinde yaşamını tamamlamaya çalışan insan nice sorunlarla yüzleşmiş, nice sıkıntılar,hüzünlerle mücadele etmiş, nice sevinçleri de yüreğine sığdırmıştır. İnsanoğlu, kendini tanımlarken içinde bulunduğu ruh hali,hayalleri, umutları, korkularıyla birlikte bir tanıma muhtaç olmuştur. Kah kimi zaman gönlümüze saplanan bir sevdanın ardından yol almış, kah evrene dair elde etmek istediklerimizin içinde kaybolmuşuzdur. Aslında yaşamın kendisinin meçhul olması sonunun nereye varacağını bilmemesinden ileri gelmiştir. Belki de İnsan oğlu meçhul değildir ,ama hayatın kendisi meçhul olarak kalmaya devam edecek gibidir. Başladığın bir türküyü nerede, nasıl bitireceğin meçhuldür. Zira yaşamımızın her evresinde duygularımız, tutkularımız, heveslerimiz korkularımız değişebilmektedir. Değişimin çok hızlı aktığı bir evrende senin türkün yalnızca sana ait notalardan oluşacaktır. İnsan, her daim seçilemese de seçerek, isteyerek belki de istemeyerek hayat ırmağına yol verecektir. Size ait notalarınızın türkülerinizden,denize kıyısı olan gözlerinizden eksilmemesi dileğiyleeeeee………..
‘’İstemeyerek de olsa kimseyi aldatmamak, kimseye yalancı çıkmamak, Tanrıya kurban, insana para borçlu olup Hades’e korka korka gitmemek gerek.’’
Sayfa 5 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
202 syf.
10/10 puan verdi
Yazarın okuduğum ilk kitabı, eşimin kitaplığında bulunca okumak istedim, çok da memnun kaldım. Bekar ve evli olan herkese tavsiye ederim. Kitabın içerisinde iki karakter var Şirin ve Ferhat bu iki karakter üzerinden kadınlara ve erkeklere soru cevap tarzında, adımlar halinde evlilik hakkında tavsiyeler verilmiş. ilk olarak Şirin ile yirmi beş adım var, her adımdan sonra da kısa fıkralara yer verilmiş, daha sonra Ferhat ile on beş adım ve fıkralar yer alıyor. Dil olarak gayet açık ve sade olması çok aşırı derecede takrarlara girmemesi, kısa ve öz olması hoşuma gitti. Ayrıca Şirin'le yirmi beş adım kısmında, feminizmin günümüz kadınlarının hayatına ne kadar çok etki ettiğinin ve bunun yanlış noktalarına yer vermesi çok çok hoşuma gitti. Genel olarak Şirin üzerinden hanımların evlilikteki hatalarına ve nasıl düzeltebileceklerine , Ferhat üzerinden de erkeklerin evlilikteki hatalarına ve nasıl düzeltebileceklerine yer veriyor kısaca. Kendim de bir kadın olarak malesef günümüz bazı akımlarından isteyerek veya istemeyerek etkilenebiliyoruz ama bunu bizim hayatımıza kattıgımızda oluşacak artılarına veya eksilerine bakmadan hayatımıza katmamız malesef doğru değil. Toplumsal olarak da alışıla gelmiş olan sürekli sorumluluk alma tabiatimizdan kaynaklı çok yükleniyoruz kendimize, eşimize, evliliklerimize. Önemli olan karşılıklı sevgi ve saygı, bu ikisi olduktan sonra her şey kolay . Rabbim hepimize huzurlu aileler nasip eylesin. Hiç kimseyi sevgisiz ve saygısız bırakmasın, ne kendine ne de sevdiklerine karşı... Allah'a emanet olun...
Evlendikten Sonra da Muhabbet Olsun
Evlendikten Sonra da Muhabbet OlsunSema Maraşlı · Profil Kitap · 2013455 okunma
Bizim için İstiklâl Savaşı şimdi artık bir hatıradır, bir dumanlı anıdır. Gerilere baktığımız zaman dağların, bozkırların üstünde, o’nun, kızıllıklar içinde ufka yansıyan hayalini görürüz. Ama Gazi, bu mücadelesinde yalnız değildi. Binlerce, yüz binlerce adsız vardı. Bu adsızlar ya savaşkan birer erdiler ya muharebelerin mihnetlerine alın terleri ve gözyaşları ile katılmış yarı aç, yarı tok, lime lime kıyafetli analar, gelinler, kızlar, çocuklar ve ihtiyarlardılar. Şimdi bunlar o’nun etrafında, o’nun kızıllıklar ortasında hâlâ dağlara, bozkırlara gölgesi vuran siluetinin çevresinde sanki kendilerini göstermek istemeyerek yer alırlar. Hep birbirlerine sokularak, hep birbirlerini kendilerine siper ederek, önlerinde hayal meyal kağnıları, böğürleri birbirlerine geçmiş öküzleri, inekleri ve ellerinde övendireler ile uçsuz, bucaksız bir kadınlar, çocuklar ve ihtiyarlar ordusu… İşte asıl Kuva-yı Milliye buydu!…
Sayfa 466 - Remzi Kitabevi, 1987Kitabı okudu
Şarkının uçucu güzelliğini kaçırmamak için sahibini görmek istemeyerek dinlerdi.
Sayfa 245
205 syf.
·
Not rated
·
Read in 3 days
Bir evlat annesin anılarını da devralır . . .
Bir anne-oğul ilişkisi zemininde ilerleyen duygusal bir roman okuyoruz. Öyle ki kitabı okurken kendi çocukluğu ve aile ilişkilerine dönüyor insan. İzumi'nin çocukluk evresinde annesi ile bağı pek parlak değil. Evli olan İzumi annesi ile yıllar sonra yılın belli bir döneminde bir araya gelmeye başlıyor. Yoğun bir iş temposuyla çalışan ve evli
Annem Kokan Çiçekler
Annem Kokan ÇiçeklerGenki Kawamura · Doğan Kitap · 202249 okunma
Reklam
Hayatınızdaki insanlarla titreşmişsiniz :)
Kalp enerjimiz, DNA 'larımız ya da düşünce gücü­müzün kaynağı olan beynimizle dışarıya sürekli sin­yaller yollarız (isteyerek ya da istemeyerek). Yolladığımız sinyaller diğer insanların enerjileriyle buluşur. Eğer bu enerjiler bizim enerjimizle aynı re­zonans alanı içinde bulunuyorlarsa bizim enerji­mizle birlikte titreşmekten başka bir alternatifleri yoktur. Aksi takdirde enerjimiz onlara tesir etmez. Tabii ki bu arada aynı titreşimde olduğumuz diğer enerjiler de bizi çeker. Sürekli bir alıcı ve verici ol­mamız durumu vardır.
Şükürler olsun ki gözler ruhun aynasıdır; istemeyerek de olsa dosdoğru yansıtırlar kişinin ruhunu.
Sayfa 445Kitabı okudu
Karşıkızdakini istemeyerek methetmeye mecbur olduğumuz zaman,sesimize,bakışımıza filan...bir istihza(alay)dolar.Yalnız sözlere ehemmiyet veren bir insan bunları anlayamaz.
Sayfa 107Kitabı okudu
Pragmatist olmak zorunda olan canlılarsınız,bu denli değişken,seçenek ve ihtimal dolu bir dünya ve bunun yarattığı rekabet içerisinde de çıkarlarınızı en iyi sağlayan insana doğru istemsiz bir meyil oluşmak zorunda.Şuan basit olarak mentalitesiyle içindeki pragmatist dürtü seni rahatsız ediyor ve bir eş istiyor. Bunu dışarı yansıtmak istemenin
Dört senedir istemeyerek tesettürlüydüm, sırf ailem kızacak akrabalarım yargılayacak diye bir türlü tesettürden çıkmadım. Bugün anlık gelen bir özgüvenle ailemle konuşup hiç beklemediğim türden olgunca cevaplar alarak tesettürden çıktım. Kimine göre doğru değil ki bana göre de tesettüre girip sonradan çıkmak doğru değil ama buna karar verdiğimde yaşım ufaktı ve düşünmeden hareket etmiştim, ne alaka derseniz de bilmiyorum sizlerle paylaşmak geldi içimden. İyi geceler.
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.